Kavram Nedir?
Tarih: 9 Şubat 2016 | Bölüm: Dil Bilimi | Yorumlar: 5 Yorum var.
Evrendeki nesne, olgu ve olayları ifade etmek için kullanılan, bir araya gelerek cümleleri ve bildirişimi sağlayan dilsel gösterenlere sözcük denilmektedir. Sözcükler, zihnimizde bir kavramı oluşturma görevi taşıyan ve oluşan tasarım / çağrışımlarla anlamlandırma sürecini başlatan ögelerdir. Sözcüğün eş anlamlısı olan kelimeyi Zeynep Korkmaz “Kelimeler, bir veya birden çok heceli ses öbeklerinden oluşan ve tek başlarına zihindeki belirli kavramlara karşılık olan somut veya soyut söz kalıplarıdır; somut ve soyut kavramlar arasında ilişki kuran dil birimleridir.” olarak tanımlamaktadır. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük’ünde “Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük.” (TDK, 2009 : 130) olarak tanımlanan sözcükler, anlamayı sağlayan kavramları karşılamaları yönüyle dilin belkemiği olarak kabul edilmelidir.
“Genel anlamda kavram, insan zihninde anlamlanan, farklı obje ve olguların değişebilen ortak özelliklerini temsil eden bir bilgi formu / yapısıdır.” Sözcükler, bir gösteren göreviyle nesne ve olguların zihinde tasarımlarının oluşmasını sağlayan çağrışımlar yaratırlar. İşte olayları, durumları, varlıkları… anlamlandırırken önceki öğrenmelerimizin etkisiyle ortaya çıkan bilişsel belirtiler kavram dünyasına aittir.
Türkler Neden Yabancı Dil Öğrenemiyor?
Tarih: 5 Ocak 2016 | Bölüm: Eğitim | Yorumlar: 1 Yorum var.
Ülkemizde ilköğretimden üniversiteye kadar tüm öğrencilere yabancı dil eğitimi veriliyor. Hatta okullarda yapılan örgün eğitimlerin yanı sıra, Türkiye’nin dört yanını örümcek ağı gibi sarmış yabancı dil merkezlerinde eğitimler veriliyor. Her yaşta ve düzeyde öğrenci için yapılan eğitimlerde ne yazık ki istenilen sonuçların kıyısından bile geçilmiyor. Peki neden Türk insanı yabancı dil öğrenemiyor? Bu yazıda, bu konuyu ele almaya çalıştık.
Zorunlu yabancı dil öğretimi olmaz!
Yabancı dil, herkes için farklı şeyler ifade etse de bir insanın hayatına katacağı önemli bir değerdir. “Bir dil, bir insan.” sözünden hareketle, yabancı dil öğrenmenin önemi yadsınamaz. Fakat bu olay, insanların seçimine veya ihtiyaçlarına bırakılırsa, o zaman kişinin motivasyonu artacak ve eğitimine yaklaşımı değişecektir. Söz gelimi çok sevdiği, ilgisini çektiği vs. için Moğolca öğrenmek isteyen bir kişi emin olun bunu kitaplar veya internet üzerindeki kaynaklar sayesinde bile başarabilir.
Türkiye’de daha ikinci sınıftan, üniversitelerin alakasız bölümlerine kadar “zorunlu” İngilizce eğitimi veriliyor. İngilizcenin genel geçer, evrensel (!) bir dil olduğu iddia edilerek… Hâlbuki bu, öğrencilerin yeni bir dil öğrenme hevesini kaçırıp, geçmek zorunda oldukları bir ders yükü olarak görülüyor. Güdülenme ve motivasyon sıfır olunca, öğrenme sadece kağıt üstünde ve ezberde kalıyor. Meb, bu konuda son zamanlarda bir geri adım atarak Almanca ve Fransızcayı da yabancı dil olarak liselerde öğretmeye başladı. Yani öğrencilerin seçimini dikkate almaya başladı.
Büyük Ünlü Uyumu / Kalınlık – İncelik Uyumu
Tarih: 30 Aralık 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Türkçenin ses yapısının temellerini oluşturan kuralların belki de başında büyük ünlü uyumu, diğer bir söyleyişle kalınlık – incelik uyumu gelir. Bu kural, kelimenin hecelerindeki ünlülerin Türkçenin ses yapısına göre dizilişini ifade eder. Ve aslında Eski Türkçedeki kelimelerin neredeyse tamamı bu kurala uymaktayken, bugün birçok kelime bu kurala uymayacak şekilde değişmiştir.
Büyük ünlü uyumu kuralını “Bir kelimenin ilk hecesinde kalın ünlü varsa, kendisinden sonraki hecelerde de kalın ünlü olmalıdır; ilk hecede ince ünlü varsa, kendisinden sonraki hecelerde de ince ünlü bulunmalıdır.” şeklinde tanımlayabiliriz. Yani kelimelerin bu kurala uygunluğuna bakarken, önce ilk hecedeki ünlüye bakarız. Kalın ünlülerden biri (a, ı, o, u) varsa, geri kalan ünlüler de kalın olmalıdır. İnce ünlülerden biri varsa (e, i, ö, ü), geri kalan ünlüler de ince olmalıdır. Aksi hâlde büyük ünlü uyumuna uymaz denir.
“Yağmur” kelimesi büyük ünlü uyumuna uyar; çünkü ilk hecesinde “a” kalın ünlüsü, ikinci hecesinde de “u” kalın ünlüsü vardır. Fakat “kardeş” kelimesi, kalınlık – incelik uyumuna uymaz; çünkü ilk hecesinde “a” kalın ünlüsü varken, ikinci hecesinde “e” ince ünlüsü bulunmaktadır. Kalından sonra ince; inceden sonra kalın ünlü gelemeyeceği için ünlü uyumu bozulur.
Göktürkçe Türk Nasıl Yazılır?
Tarih: 20 Aralık 2015 | Bölüm: Türkçe | Yorumlar: 8 Yorum var.
Milli alfabemiz olan Göktürk (Orhun) harfleri ile Türk adının yazılışını ve dövme yaparken “TÜRK” nasıl yazılır diye soran yüzlerce konuğumuzun isteği üzerine ayrıntılı olarak bu konuda bir yazı hazırlamak istedim. Türk adının yazılışı hakkında internette çok fazla bilgi ve görsel olduğundan, bunu önemseyen kişiler “Acaba hangisi doğru?” diye tereddüt yaşamakta haklılar. Bu yazıda buna açıklık getireceğim.
Türk adı, Orhun Yazıtları’nda iki şekilde geçmektedir. Bu durumun birkaç nedeni olabilir. Bunlardan birincisi yazıtları yazan Yollug Tigin’in Göktürk yazısının yazım kurallarına yeterince hâkim olmaması olabilir. İkinci neden, Göktürkçenin imlâsının bir kelimeyi iki farklı şekilde yazmaya imkân tanıması olarak düşünülebilir. Bunlar, kelimeyi bilerek veya bilmeyerek iki farklı şekilde yazmanın nedenleri kabul edilebilir.
Bu konuda hatırlamak gereken bir başka durum ise, Türk adının o zamanlarda “Türük” biçiminde kullanılıyor olmasıdır. Bugün biz bu adı “Türk” olarak kısaltarak kullansak da, Göktürkler “türe-” (türemek) veya “törü” (töre) köklerine dayandırılan “Türük” adını kullanmışlardır. Bu kısaltmanın o dönemde başladığı düşünülürse, yazıtlarda hem “Türük” hem de “Türk” biçiminin var olduğu düşünülebilir.