Düşünce Yazısı Nedir?
Tarih: 28 Ekim 2022 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Edebiyatımızda genellikle bir fikir etrafında şekillenen ve olay örgüsü bulunmayan düz yazılar düşünce yazısı olarak kabul edilir. Metin türleri içinde makale, deneme veya eleştiri olarak kabul edilen eserler, düşünce yazısı olarak nitelendirilir. Bu yazılarda yazar bir bilgiyi aktarmak, geliştirmek, işlemek veya tartışmak gibi bir amaç üzerindedir ve ortaya koyduğu eserin bir olay örgüsü bulunmaz.
Düşünce yazıları, yazarın gözlem, araştırma veya tecrübeleri sonucunda sahip olduğu duygu ve düşünceleri, bir bütünlük içerisinde ele aldığı yazılardır. Bu yazılar bazen okuyucuya bir şey öğretmek bazen ise kişisel duygu ve düşüncelerimizi okuyucuyla paylaşmak için kaleme alınır. Bu nedenle düşünce yazılarında hem nesnel gerçeklikler ele alınabilir hem de öznel konular yazarın kendi bakış açısıyla işlenebilir.
Bir yazının düşünce yazısı olması için öncelikle onun herhangi bir olay örgüsüne sahip olmaması gerekir. Yani bu yazılarda yer, zaman, şahıs kadrosu ve olay gibi hikâye unsurlarına kesinlikle yer verilmez. Bu yazılar, sadece bir düşünce veya duyguyu işleyerek, bir bütün hâlinde bir araya getirmek üzere meydana gelir. Bu nedenle bazı örneklendirmeler dışında bu tarz unsurlara pek rastlanmaz.
Çoğul Eki Nedir?
Tarih: 4 Ekim 2022 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Türkçede tekil isimleri çoğul yaparken kullanılan “-ler, -lar” eki çoğul eki olarak bilinir ve çekim eki görevinde kullanılır. İsimlerin tek ve çok olma durumlarını belirledikleri için bu eke “çokluk eki” de denilmektedir. Çoğul eki bir isim çekim ekidir bu nedenle sadece isim ve isim soylu sözcüklere eklenebilir.
İsim kök veya gövdelerine gelerek onların sayıca birden fazla olduklarını gösteren eklere çoğul eki denilmektedir. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere bu ek, isimlerin nicelik olarak çokluğunu göstermek için kullanılan bir isim çekim ekidir. Örneğin “kitap” kelimesi tekil bir kelimedir çünkü kitabın sayıca bir tane –yani tek– olduğu görülmektedir. Fakat “kitap-lar” kelimesi çoğul bir anlam taşır çünkü aldığı çoğul eki sayesinde birden çok varlığı işaret etmektedir.
ÖRN: insanlar, kalemler, kuşlar, bulutlar, dersler, öğrenciler, sınavlar, müdürler, elmalar, sincaplar, kartlar, düşünceler, oyunlar, etkinlikler, ödevler…
Yukarıdaki örneklerden anlaşıldığı üzere “-ler, -lar” çoğul eki, geldiği kelimenin kalınlık – incelik durumuna göre “-ler” veya “-lar” şeklinde kullanılabilmektedir. Ayrıca çoğul eki özel adlara geldiğinde kesme işaretiyle ayrılmalıdır. Bununla birlikte Türkçede kullanılan bir fiil çekim eki olan “-ler, -lar” şahıs eki de bulunmaktadır ve bu ekler birbirine karıştırılmamalıdır. Fiillere gelen şahıs ekleri, eylemi gerçekleştiren şahsı gösterirken isimlere gelen çoğul ekleri varlıkların sayıca birden çok olduğunu belirtmek için kullanılır.
Birleşik Cümleler
Tarih: 24 Haziran 2022 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Birleşik cümleler, yapılarına göre cümle türlerinin alt başlığıdır ve içerisinde fiilimsi bulunan cümleler olarak da bilinir. Birleşik yapılı cümlelerin içinde mutlaka bir fiilimsi, ki’li bir yan cümle, alıntı cümle veya şart kipiyle çekimlenmiş bir yan cümle olması gerekmektedir. Bu dört yapıdan biri olmazsa olmazdır. Bu cümlelerde tek bir yüklem ve temel bir cümle bulunur. Buna ek olarak genellikle fiilimsiyle kurulan bir yan cümle vardır. Bu şekilde tek yüklemli temel cümleye ek olarak içinde fiilimsi veya yukarıda sıralanan diğer yapılardan birini barındıran cümle yapısı “birleşik cümle” olarak adlandırılmaktadır. Bu cümle yapısını “tek yükleme ek olarak içinde fiilimsi, şartlı ifade veya alıntı ifadeler gibi bir yan cümle yapısı barındıran cümlelerin yapı özelliği” şeklinde tanımlamak mümkündür.
Son yıllarda bu yapıdaki cümlelere genellikle “içinde fiilimsi olan cümle” denilmektedir. Çünkü bu yapıdaki cümlelerin büyük kısmı, tek yüklemi olan cümlelerin fiilimsi alması ile meydana gelmektedir. Aslında birleşik yapılı cümlelerin iki şartı yerine getirmesi gerekmektedir: Bunlardan birincisi cümlede sadece bir tane yüklem olması gerekir. Çünkü birden çok yüklemi olan cümleler sıralı veya bağlı cümle olurlar. Tek yüklem şartını yerine getirdikten sonra ise bir yan cümle ile temel cümlenin desteklenmesi gerekir. Yan cümleler de Türkçede genellikle fiilimsiler, ki’li veya şartlı yapılar ile alıntı cümlelerle kurulur.
Birleşik yapılı cümleleri; basit yapılı, yani tek yüklemli, cümlelerin fiilimsi veya ona benzer bir yan cümle almış hâli olarak düşünebiliriz. Bir cümle üzerinde bunu örnekleyecek olursak “Bütün evi iki saatte temizledik.” cümlesinde tek yüklem vardır ve herhangi bir yan cümle oluşturacak bir unsur yoktur. Bu nedenle bu cümlenin yapısına “tek yüklemli / basit” cümle dememiz gerekir. Bu cümleye şimdi bir fiilimsi ekleyelim. “Bütün evi iki saatte özenerek temizledik.” cümlesinde altı çizili fiilimsi cümlenin yapısını artık “birleşik / içinde fiilimsi olan” cümleye çevirmiştir.
Roman ve Hikâye Arasındaki Farklar Nelerdir?
Tarih: 9 Ağustos 2020 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 3 Yorum var.
Edebiyatın vazgeçilmez iki metin türü olan roman ve hikâye, gerek yapıları gerekse anlatım biçimleri gereği sıklıkla birbirine karıştırılmaktadır. Her ne kadar ele aldıkları konular ve o konuları işleme biçimleri birbirine benziyor olsa da, roman ve hikâye aslında bambaşka iki edebi türdür. Bu farklılığı ortaya çıkaran en belirgin özellik eserin kapsamıdır. Bu yazımızda roman ve öykünün (hikâyenin) benzer ve farklı yönlerini ayrıntılı bir şekilde açıklamaya çalışacağız.
Genellikle roman ve hikâyenin farkı “Uzun olan kitap roman, kısa olan hikâyedir.” şeklinde ifade edilir fakat bu eksik ve yanlıştır. Çünkü kısa romanlar olabileceği gibi, uzun hikâyeler de vardır. Bunun için romanın ve hikâyenin kapsamının geniş ve dar olması üzerinden hareket etmek gerekir. Yani eserdeki kişi sayısı, yer ögeleri, zaman dilimleri ve olay örgüsünün daha çok şeyi kapsıyor olması romanı; kişi, yer, zaman ögelerinin az ve olay örgüsünün daha yalın olması ise hikâyeyi çağrıştırmalıdır. En temel fark budur. Şimdi sırayla benzerlik ve farklılıkları madde madde ele almaya çalışalım.
Roman ve Hikâyenin Benzerlikleri
– İkisi de olay yazısı türüne örnektir, bir olay örgüsü etrafında gelişir.
– İki edebi türde de gerçek ya da gerçekleşmesi mümkün konular ele alınır.
– Anlatmaya bağlı edebi türe dâhildir ve yazarları bellidir.
– Olay yazısı oldukları için serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden meydana gelirler.
– Şahıs kadrosu, zaman ve mekân (yer) her ikisinde de açıkça bellidir.