Gerekçe Cümleleri
Tarih: 25 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 5 Yorum var.
Gerekçe anlamı taşıyan cümleler, bahsedilen bir eylemin gerçekleşme nedenini içeren ifadelerdir. Yani bir eylemin, olayın veya durumun gerçekleşmesi için cümle içerisinde geçerli bir neden belirtilmektedir. Bu tür cümleleri, “Bu işin gerçekleşmesi için gerekçe nedir, niye böyle bir sonuç meydana gelmektedir?” şeklinde bir mantık yürütebiliriz. Bu şekilde bu cümleleri açıklamak kolay olacaktır. Aslında neden – sonuç ve amaç – sonuç cümleleri, gerekçeli yargılara örnek gösterilebilir. Örneğin “Gururu kırıldığı için başarmaktan korkuyor.” cümlesinde, korkusunun nedeni gururunun kırılması olarak belirtilmiştir. İşte burada bir gerekçeli anlatım söz konusudur.
Doğrudan gerekçeli yargılar, “bu işin gerçekleşmesi için geçerli neden” ifade etmelidir. Örneğin, “Akşam toplantıya katılamayacağım; çünkü misafirlerim gelecek.” cümlesinde kişi toplantıya katılmayışına gerekçe olarak misafirlerini göstermiştir. Fakat sorularda her zaman böyle geçmediğinden, neden-sonuç veya amaç-sonuç cümlelerini de gerekçeli yargı olarak düşünmemiz gerekebilir. Herhangi bir davranışın, eylemin, isteğin gerçekleşmesini bir nedene bağlı olarak bildiren yargılara gerekçeli cümleler denir. Bu tür yargılarda eyleme sorulan “niye, neden, niçin” sorularına cevap alınabilir. “Sınavı kazanmak için çok çalışmam gerekiyor.” cümlesinde amaç – sonuç ilişkisine dayalı bir gerekçe vardır. “Niye çok çalışman gerekiyor?” sorusunun cevabı, kişinin gerekçesidir.
Örnek: – Yüksekten korktuğum için gondola binmek istemiyorum.
– Yeterli param olmadığı için bu arabayı satın alamayacağım.
– Sizinle görüşmek istemiyorum; çünkü aramızda bir güven sorunu var.
– Teklifinizi kabul edemem; çünkü farklı dünyaların insanlarıyız.
– Uzun zamandır sağlık sorunlarım yüzünden maç yapamıyorum.
– Sizin görüşlerinizi anlamam zor; zira çok uç örnekler sunuyorsunuz.
– Parfüm kokusunu alerjim olduğundan sevmiyorum.
– Telefonla konuşmayı sevmiyorum, çok vaktimi alıyor.
– Matematiği bir türlü sevemedim, yıldızlarımız uyuşmuyor.
– Çok geciktim, kusura bakmayın. Yolda çok trafik vardı.
Tahmin / Sezgi Cümleleri
Tarih: 23 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 3 Yorum var.
Tahmin veya sezgi cümleleri, bir olayın veya durumun yönü, şekli, zamanı veya sonucu hakkında bazı bilgi ve deneyimlere dayanılarak yapılan kestirmeleri ifade eder. Kişi bu tür cümlelerde, kendi fikir penceresinden bir sezgi ifade eder. “Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak olabilecek bir şeyi, bir olayı önceden kestirme, kestirim” olarak tanımlanan tahmin cümlelerinde, kesinlik yoktur ve bilinmeyen durumlar hakkında sezgiler dile getirilir. Örneğin “Milli takımın bu maçı 3-2 kazanacağını düşünüyorum.” cümlesinde, kişinin bilgi ve deneyimlerine dayanarak yaptığı bir tahmin söz konusudur.
Bir olayın, durumun, sonucun kesin olarak bilinmediği şartlarda kullanılan cümlelerdir. Kesinlik taşımayan, öznel yargılardır. Cümleyi söyleyen kişinin kendi fikrince ulaşmış olduğu bir sonuçtur. Tahmin cümleleri genellikle “belki, galiba, sanırım, sanıyorum ki, zannederim, sanki” gibi kelimelerle olışturulur. “Abim şu anda Ankara’ya varmış olmalı.” cümlesinde bir yargıya varılmış; fakat bu yargının olup olmadığı henüz tam bilinmiyor. Bu cümlede olduğu gibi bir kanıt olmaksızın olmuş ya da olacak bir şeyi anlamaya, hissetmeye sezgi ya da tahmin denir.
Örnek: – Aldığımız kek bu kadar insana yetmeyecek bence.
– Çeyrek altın bence yıl sonuna kadar 200 TL’yi bulacak.
– Ablam şimdi meraktan ölmüştür.
– Kara bulutlar birikiyor, fırtına çıkabilir.
– Sanırım Gökçe de bizimle gelmek isteyecek.
– Ders şimdiye çoktan başlamıştır.
– Kapıyı çalan arkadaşlarım olabilir.
– Her gün yanıma uğradığına göre, işi düşmüş olmalı.
– Bu bölümü kazandığına göre çok çalışmış olmalı.
– Dün gördüğümde ağlamış gibiydi, çok üzüldü sanırım.
– Ayşe bugün çok süslenmiş, herhalde dışarı çıkacak.
Karşılaştırma Cümleleri
Tarih: 22 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 10 Yorum var.
Karşılaştırma cümleleri, birbirine yakınlığı bulunan kişi, eşya, kavram… vs. varlıkların herhangi bir yönden kıyaslanması anlamını ifade ederler. Sorularda sıkça karşımıza çıkan bu kavram, sözlükte “kişi ve nesnelerin benzer veya aynı yanlarını incelemek için kıyaslama, mukayese” olarak tanımlanmaktadır. Örneğin “Beyaz et, sağlık açısından kırmızı ete göre daha sağlıklıdır.” cümlesinde kırmızı et ve beyaz etin sağlık açısından karşılaştırılması söz konusudur.
Genellikle “en, daha, göre” gibi kelimelerle yapılan karşılaştırma cümleleri, bu kelimeler kullanılmadan da yapılabilir. Ayrıca karşılaştırma için normalde iki kavram veya varlık gerekmesine rağmen, bazen bu varlık veya kavramlardan yalnızca bir tanesi verilir. Bir varlığı, düşünceyi ya da kavramı daha anlaşılır hâle getirmek için onu başka bir düşünce ya da kavramla ortak ya da farklı bir yönden değerlendiren cümlelerdir. Karşılaştırma varlık veya durumların herhangi bir yönüyle yapılabilir.
Örnek: – Hazırladığın bu kompozisyon daha çok beğenilecek.
– Eylül, en sevdiğim aydır.
– Senin kadar titiz bir insan görmedim.
– Güneş bugün daha bir güzel görünüyor.
– Ülkemizde okuma oranı, Avrupa ülkelerine göre çok düşük.
– İstanbul, İzmir’den daha büyüktür.
– Bu elbise size daha çok yakıştı.
– Türkiye‘nin yüzölçümü en büyük ili Konya’dır.
– Kendisine güvenen insanlar başarılı olur.
Endişe / Kaygı Cümleleri
Tarih: 20 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Endişe veya kaygı cümleleri, kişilerin bazı bilgi veya düşüncelere dayanarak, bir konu hakkında olumsuz sonuçlanabilecek kestirmelerde bulunduğumuz cümlelerdir. “Genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu” olarak tanımlanan kaygı, tam da bu şekilde bir kişi veya varlığa dair kötü senaryolar ürettiğimiz cümlelerdir. “Kapıyı kilitledim; ama yine de eve hırsız girerse yandık.” cümlesinde kişi eve hırsız girme ihtimalini düşünerek kaygılanmaktadır.
Herhangi bir olayın olumsuz bir şekilde sonuçlanabileceğine dair kaygılanmaya “endişe” denir. Endişe kelimesi için, tasa veya kaygı da diyebiliriz. “Sınavda her şeyi unutacakmışım gibi geliyor.” cümlesini söyleyen kişi, çalıştığı konuları sınav anında unutacağından kaygı etmektedir. Hâlbuki bu insanda heyecanın vermiş olduğu bir tasa hâlidir, gerçekten böyle olup olmayacağı belli değildir. Bir durumun kötü bir şekilde sonuçlanma kaygısı içinde bulunma ifade eden cümleler, endişe bildirir.
Örnek: – Eve bu kadar geç gelmezdi, başına bir şey mi geldi acaba?
– Ya annem bugün okula gitmediğimi duyarsa?
– Şimdiye çoktan gelmiş olmalıydı, başına bir şey mi geldi ki?
– Ya biz dönene kadar yağmur başlarsa?
– O güne kadar parayı bulamazsam?
– Ya bu tahlil sonuçlarım da kötü çıkarsa?