Sıralı Cümleler
Tarih: 27 Ocak 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 4 Yorum var.
Yapılarına göre cümle türlerinden biri olan sıralı cümleler, birbirinden bağımsız iki cümlenin tek cümlede birleştirilmesiyle meydana gelir. Yani bu cümlelerde aslında iki farklı yüklem, dolayısı ile de iki farklı cümle vardır. Fakat bu cümleler arasında bir anlam ilişkisi bulunduğu için, bazen anlatım esnasında bu cümleleri virgül veya noktalı virgüllerle birbirine bağlayarak kullanırız. Bu cümleler arasında mutlaka bir anlam ilişkisi bulunmakta veya birbirini takip eden olayları ifade eden cümleler kullanılmaktadır. Bu nedenle adına “sıralı cümle” denilmektedir. Art arda sıralanan cümleler, ayrı ayrı iki basit cümle olmalıdır.
Bilgileri bir araya getirerek şöyle bir tanım yapabiliriz: “En az iki basit cümlenin, aralarındaki anlam ilgisine bağlı olarak virgüllerle veya noktalı virgülle ayrılarak art arda sıralanmasıyla meydana gelen cümlelere” sıralı cümle denilmektedir. Sıralı cümleleri oluşturan cümleler, aslında kendilerine ait yüklemi olan ve bir yargıyı ifade eden basit cümlelerdir. Bu cümleler tek başlarına kullanılabilirler. Fakat bu cümleler bazen birbirleriyle anlam ilişkisine sahiptir, bazen de birbirini takip eden olayları anlatmaktadır. Bunun için arlarına virgül veya noktalı virgül getirilerek tek bir cümle hâlinde sıralanırlar.
Sıralı cümleler, anlatımın daha etkili ve vurgulu olmasını sağlayabilir. Bazen öğesi ortak cümleleri sıralarken iki ayrı cümleden daha kısa bir tek cümle meydana getirebiliriz. Bu nedenle anlatımda kolaylık ve bazen de sanat elde edebilmek amacıyla sıralı cümlelerden yararlanırız. Örneğin “Bu hafta hava sıcaklıkları normalin üstündeydi.” cümlesi ile “İnsanlar kışın ortasında bahar havası yaşadı.” cümlelerinin arasında anlam ilişkisi bulunmaktadır. Bu iki cümleyi “Bu hafta hava sıcaklıkları normalin üstündeydi, insanlar kışın ortasında bahar havası yaşadı.” şeklinde tek cümle şeklinde sıralayabiliriz. İşte yapısı bu şekilde olan cümlelere sıralı cümle denilmektedir.
Geçiş ve Bağlantı İfadeleri Nelerdir?
Tarih: 9 Ocak 2019 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 22 Yorum var.
Bir konu hakkında düşüncemizi ifade ederken, kelimeler veya cümleler arasında geçiş ve bağlantı ifadeleri kullanırız. Bu ifadeler yazılı veya sözlü dilde dile getirdiğimiz duygu ve düşünceler arasında olumlu veya olumsuz yönde bağlantılar kurar, düşünceyi aynı veya farklı yönde devam ettirmemizi sağlar. Aslında günlük hayatta sıkça kullandığımız bu ifadeler sayesinde konuşmamızı dinleyen veya yazımızı okuyan kişi, cümlenin devamında nasıl bir anlamın geleceğini önceden kestirebilir. Buradan hareketle; Türkçede “aralarında anlam ilgisi bulunan varlık, kavram, olay veya durumları aynı veya farklı yönde geliştirerek tek bir yargıya bağlayan ögelere” geçiş ve bağlantı ifadeleri denir.
Bir cümlenin devamında gelen ifade olumlu veya olumsuz yönde değişebilir. Söz gelimi çocuğunun durumunu sormaya giden bir veliye, öğretmeni “Kaan’ın sınav notları oldukça iyi.” şeklinde bir cümleyle başlayıp, bu cümlenin devamında “Son zamanlarda davranışlarında gözle görülür bir bozulma var.” demek isteyebilir. Bu iki cümleden birincisi olumlu bir ifadeyken, ikinci cümle olumsuz bir anlam ifade etmektedir. İşte bu iki cümle arasında bir geçiş / bağlantı ifadesi kullanarak, ilk cümleden sonra gelecek cümlede düşüncenin yönünün değiştiğini veliye hissettirmek daha güzel bir anlatım sağlar. Bu cümleyi “Kaan’ın sınav notları oldukça iyi; gelgelelim son zamanlarda davranışlarında gözle görülür bir bozulma var.” şeklinde geçiş ifadesiyle birleştirebiliriz.
Türkçede geçiş ve bağlantı ifadeleri; cümlede olumlu ve olumsuz anlamlar arasında geçiş yapma, destekleme, örnekler verme, sebep – sonuç, amaç – sonuç ve koşul – sonuç ilişkileri kurma, açıklama, duygu ve düşüncesini ifade etme, onaylama, beğenme, üzülme, özetleme, önem bildirme… gibi anlamlar yaratmak için kullanılır. Yaygın olarak kullanılan geçiş ve bağlantı ögeleri “ama, fakat, lakin, yalnız, ancak, üstelik, oysa, aynı zamanda, bu nedenle, böylelikle, başka bir deyişle, bundan dolayı, bunun yanında, bununla birlikte, ilk olarak, son olarak, bu yüzden, hatta, bundan böyle, artık, kısacası, sonuçta, öncelikle, özellikle, çünkü, yoksa, halbuki, ne var ki, gelgelelim, ne yazık ki, öyleyse, demek ki, oysaki, halbuki, o hâlde” şeklinde örneklendirilebilir.
Basit Cümleler
Tarih: 4 Ekim 2018 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 2 Yorum var.
Basit cümleler, yapılarına göre cümle türlerinin alt başlığıdır ve tek yüklemli cümleler olarak da bilinir. İçerisinde fiilimsilerin veya yüklem dışında bir çekimli fiilin olmadığı cümlelerdir. Bu cümlelerde yargı bildiren kelime olarak kabul ettiğimiz yüklem bir tanedir. Bunun için tek yüklemi olan cümleler “basit cümle” olarak adlandırılmaktadır. Daha kısa bir şekilde tanımlamak gerekirse, “içerisinde tek bir yargı, dolayısıyla tek bir yüklem olan cümlelere” basit cümle denir.
İçerisinde tek bir duygu, düşünce veya yargının ifade edildiği bu cümlelerde, yalnızca bir tane çekimli fiil veya ek fiil almış bir isim vardır. Yüklemdeki yargıyı destekleyecek fiilimsi gibi yan cümlecikler kesinlikle bu cümle türünde bulunmaz. Adından anlaşılacağı gibi bu cümleler, basit yargıları ifade etmek için kullanılır. Sınav sorularında “tek yüklemli cümle” şeklinde de karşımıza çıkmaktadır.
Basit cümleler başka cümlelere bağlanamaz, ifade ettiği yargı kendi başına anlamlı olduğu için diğer cümlelerden bağımsız bir şekilde kullanılır. Basit cümlelerin yüklemi isim veya fiil olabilir, bizim için önemli olan yüklem olarak kabul edebileceğimiz çekimli fiil veya ek fiil almış isim özelliğinde yalnızca bir tane kelimenin olmasıdır.
Anlamlarına Göre Fiiller
Tarih: 21 Eylül 2018 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 9 Yorum var.
Fiillerin anlam özelliklerini, hareketin yönleri üzerinde durarak açıklamaya çalışacağız. Fiiller temel olarak hareket anlamı taşıyan kelimelerdir. Bununla birlikte hareketin üç farklı yönü olan “iş, oluş ve durum” anlamlarını taşımalarına göre fiilleri üç başlıkta sınıflandırmak mümkündür. Cümlede yüklem göreviyle kullanılan fiillerin, nesneyle olan ilişkisine veya doğrudan karşıladığı kavramın gerçekleşme şeklinde göre fiiller bu adlarla nitelendirilmektedir.
Türkçenin en derin konularından biri olan fiillerin anlamlarına göre sınıflandırılmaları, yapılarına göre sınıflandırma ile karıştırılmamalıdır. Anlamlarına göre fiilleri belirlerken, aldıkları eklere vs. bakılmaz. Fiillerin doğasında bir hareket anlamı olmakla birlikte, bu hareketin üç yönünden hangisine ait olduklarını belirlemek gerekir. Bunu yapmak için fiillere bazı sorular sorulabilir; fakat aslında her fiilin anlamı üzerinde düşünüldüğünde hangi hareketi ifade ettiği kolayca bulunmaktadır.
1. İş ve Kılış Fiilleri
Bu fiiller temel olarak yapılan bir işi karşılarlar. Bu fiilleri gerçekleştiren bir özne ve bu işten etkilenen bir nesne vardır. Özne belirtilen işi kendi isteğiyle yapmaktadır. Yaptığı bu işten etkilenen bir de varlık vardır ki bunu bulabilmek için fiile “Neyi, kimi?” sorularını sormak gerekir. Bu soruya cevap verebilen fiiller iş veya kılış fiilidir. Bu fiiller genellikle iş fiili olarak adlandırılır; fakat kılış fiili de denilmektedir.