Edat Tümleci
Tarih: 19 Eylül 2011 | Bölüm: Cümlenin Öğeleri | Yorumlar: 1 Yorum var.
Çıkmış sorularda, seçeneklerde bile olsa, edat tümleci adının geçtiği görülmemiştir. Ancak bazı soruların çözümünde yardımcı olduğu söylenebilir. Eğer seçeneklerde “edat tümleci” adı geçmiyorsa, siz “edat tümleci” olarak gördüğünüz söz öbeklerine zarf tümleci de diyebilirsiniz.
Yüklemin ne ile, kimin ile, hangi amaçla, yapıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci denir.
“O, bütün yazılarını, dolma kalemle yazar.”
“Bu araştırmayı arkadaşlarıyla yapmış.”
“Bu yemekleri sizin için hazırladım.” cümlelerindeki altı çizili söz öbekleri edat tümleci sayılır.
Sbs, Lys ve Ygs gibi sınavlarda ve ilköğretim Türkçe dersi müfredatında edat tümleci de zarf fiil olarak kabul edilmektedir. Fakat bazı dersaneler ve yardımcı kaynaklar bir cümle ögesi olarak edat tümlecini kabul ettikleri için, sınavlarda ve türlü sorularda bu kavramın karşınıza gelmesi muhtemeldir.
Cümle Dışı Unsur
Tarih: 19 Eylül 2011 | Bölüm: Cümlenin Öğeleri | Yorumlar: 1 Yorum var.
Cümlede yer alan her öğenin kendine has bir görevi vardır. Her öge, diğer öğelerle bağlantı kurma görevini üstlenmiş olan ekler vasıtasıyla bir araya gelir. Bu öğeler, cümlenin içerisinde yükleme bağlı olarak kullanılırlar. Yani özne ve yüklem, merkezde yer alırken; nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleçleri onların etrafında yardımcı unsur olarak kullanılır. Bazı cümlelerde, bu beş öğenin dışında, özne ve yüklemle doğrudan bağlantılı olmayan unsurlar yer alabilmektedir. Konuşucu, konuştuğu konunun kapsamına ve amacına göre yüklemden bağımsız, cümle ile doğrudan ilişkisi olmayan unsurlar kullanabilir.
Diğer öğeler ile doğrudan bir bağ kurmayan bu tür unsurlara, cümle dışı unsurlar denir. Bu tür unsurlar, cümlenin başında veya sonunda bulunabildiği gibi cümlenin içinde de yer alabilirler. Yazıda, bu tür kullanımlar parantez içine alınarak, iki virgül arasında yazılarak veya iki kesik çizgi arasına alınarak yazılırlar. Bazen de bu unsurlar italik veya koyu puntolarla yazılmaktadır. Konuşmada ise bu unsurlar, tonlama veya vurgu yoluyla belirginleştirilir.
Cümle dışı unsurlar genellikle ünlem edatları, bağlama edatları, yan cümlecik veya çekimli fiili/ yüklemi olan bağımsız cümle olabilir.
Cümle (Tümce) Nedir?
Tarih: 18 Eylül 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 4 Yorum var.
Dil temelde seslerden örülü bir yapıdır. Sesler bir araya gelerek önce heceleri sonra da kelimeleri oluşturur. Ortaya çıkan ilk dilin hangi özellikleri taşıdığını tam olarak bilemiyoruz. Bu konuda ileri sürülen kuramlardan bazı ipuçlarına ulaşsak da ilk dilin nasıl bir yapıya sahip olduğunu tespit etmek bugün için tam olarak mümkün değildir. Yani ilk dilde, önce sesler, sonra da seslerin kümelenmesinden oluşan kelimeler, zamanla kelimelerin belli kurallara bağlı olarak bir araya gelmesinden de cümleler ortaya çıkmış olabilir. Gelişim veya oluşum ne olursa olsun insanlar, duygu, düşünce ve isteklerini tam olarak anlatabilmek için dile sürekli yeni eklemeler yapmıştır. İhtiyaç ortaya çıktıkça kelimeleri değiştirmiş, gruplara ayırmış bu grupları da birbirine bağlayarak yeni ve büyük gruplar oluşturmuştur.
Kelimelerin eksiksiz bir grup oluşturabilmesi için anlamın tamamlanması gerekir. Herhangi bir konuda anlamın doğru ve etkin bir biçimde ortaya çıkabilmesi için sınırlama gerekmiştir. Başka bir deyişle, kelimeler her ne kadar birtakım kurallara bağlanarak dizilse de bu diziliş, hem anlamsal hem de yapısal olarak mecburen sonlandırılmıştır. Bu bağlamda, dilin etkin ve işlevli kullanılabilmesi için insanoğlu, hüküm ya da yargı bildiren büyük kelime gruplarını ortaya çıkarmıştır. Hüküm gruplarının oluşabilmesi için de zaman, şahıs ve dilek belirten bir yüklem gerekmiştir. İçerisinde belli bir zaman ve bu zamanda iş yapan (eden/olan) bir varlık taşıyan kelime grubu dil bilgisel ve anlamsal olarak tamamlanmış sayılmıştır.
Kelime (Sözcük) Nedir?
Tarih: 18 Eylül 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 12 Yorum var.
Kelime, anlamı veya görevi bulunan ve tek başına kullanılabilen ses veya sesler topluluğudur. Türk Dil Kurumu kelimeyi “Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük” olarak tanımlamaktadır. Kelimeler anlamlı veya görevli dil birlikleridir.
Kelimelerin genellikle anlamları vardır. dışarıda bir varlığı, bir nesneyi bir hareketi karşılarlar. Kelimeyi –ki kelimenin Türkçe karşılığı sözcüktür ve daha sık bu hâliyle kullanılmaktadır– okuduğumuz veya duyduğumuz zaman o varlık veya hareket gözümüzün önünde canlanır: kitap, daktilo, koyun, kuzu, cetvel, koşmak , yazmak…
Ancak, anlamı bulunmayan kelimeler de vardır: gibi, ile , ve , için , fakat, ama, kadar vb. Bunların anlamları yoktur ve hiç bir varlığı veya hareketi karşılamazlar. Cümlede anlamlı kelimelerle birlikte kullanılırlar. Onların manalarına yeni ifadeler katarlar: aslan gibi, onun için gelmiştim, sabaha kadar ağladı örneklerinde olduğu gibi.