Dünyanın Enleri… – (3)
Tarih: 13 Eylül 2011 | Bölüm: Dünyanın Enleri | Yorumlar: 3 Yorum var.
Dünyanın “en” sıfatıyla başlayarak anlatabileceğimiz durumlarına dikkat ettiniz mi? Her zaman, kendi boyutlarında – biçimlerinde görmeye alışık olduğumuz insan, hayvan, türlü nesne ve durumları, bize “Bu kadar da olmaz.” dedirtecek kadar farklı biçimlerde görünce, şaşırmamak elde değil. Hem şaşıracağınız hem de genel kültür bilgisi olarak öğrenebileceğiniz “dünyanın enlerini“, sizler için sıraladık…
Dünyanın en büyük burunlu insanı
(Mehmet Özyürek – 8.8 cm)
Dünyanın Enleri… – (2)
Tarih: 13 Eylül 2011 | Bölüm: Dünyanın Enleri | Yorumlar: 1 Yorum var.
Dünyanın “en” sıfatıyla başlayarak anlatabileceğimiz durumlarına dikkat ettiniz mi? Her zaman, kendi boyutlarında – biçimlerinde görmeye alışık olduğumuz insan, hayvan, türlü nesne ve durumları, bize “Bu kadar da olmaz.” dedirtecek kadar farklı biçimlerde görünce, şaşırmamak elde değil. Hem şaşıracağınız hem de genel kültür bilgisi olarak öğrenebileceğiniz “dünyanın enlerini“, sizler için sıraladık…
Dünyanın en küçük ülkesi
(Vatikan – 0.272 km²)
Dünyanın Enleri…
Tarih: 13 Eylül 2011 | Bölüm: Dünyanın Enleri | Yorumlar: 7 Yorum var.
Dünyanın “en” sıfatıyla başlayarak anlatabileceğimiz durumlarına dikkat ettiniz mi? Her zaman, kendi boyutlarında – biçimlerinde görmeye alışık olduğumuz insan, hayvan, türlü nesne ve durumları, bize “Bu kadar da olmaz.” dedirtecek kadar farklı biçimlerde görünce, şaşırmamak elde değil. Hem şaşıracağınız hem de genel kültür bilgisi olarak öğrenebileceğiniz “dünyanın enlerini“, sizler için sıraladık…
Dünyanın en yüksek şelalesi
(Angel – Venezuela – 1.000 m.)
Türklüğün Kalesi: “Türkçe”
Tarih: 13 Eylül 2011 | Bölüm: Türkçe | Yorumlar: Yorum yok.
Bir arada yaşayan insanların bir “ulus” oluşturabilmeleri için, bazı ortak değerler etrafında birleşmeleri gerekmektedir. Toplumların ayakta kalmasını sağlayan bu ortak değerlerin en önemlilerinden biri “dil”dir. Dil, insanların etkileşimini sağlayan bir araç olmaktan da öte, kültürün gelecek kuşaklara aktarılması işleviyle de önem taşımaktadır. Bunun için ulusal, kültürel ve toplumsal değerlerin yaşatılması, büyük oranda ulusların dillerinin varlığını devam ettirebilmesine bağlıdır.
Türk ulusu, kökleri mazide, gövdesi hâlde, dalları ve yaprakları istikbâlde olan köklü bir çınar gibidir. Bizim, türlü yabancı etkilere rağmen tarihin en eski dönemlerinden bugüne kadar benliğimizi koruyarak ulaşmamızı sağlayan belki de en büyük farkımız, kültürel dokumuzu oluşturan törel değerlerimizdir. Türk ulusunun binlerce yıllık tarihi boyunca işlenerek bugünlere ulaşan Türkçemiz ise, toplumumuzun temel yapı taşlarını oluşturan bu törel değerlerden biridir. Bu yapı taşları birbirine kenetlenmiş durumda ve sürekli bir etkileşim içindedir. Türkçenin olmadığı durumda Türk yok olur; Türk’ün olmadığı durumda ise Türkçenin adı dahi unutulur. Bunun için Türk adını ve bizi biz yapan bütün ulusal değerlerimizi yaşatmanın ön koşulu, güzel dilimiz Türkçeyi koruyup geliştirerek gelecek kuşaklara ulaştırmaktır.