Şart / Koşul Cümleleri
Tarih: 29 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 12 Yorum var.
Şart veya koşul cümleleri, cümlenin anlam özelliğine göre en kolay tespit edilebilen türlerinden biridir. Çünkü şart cümlelerinin, genellikle şart kip ekini alan kalıp bir yapısı vardır. Koşul veya şart, “nihai sonucun gerçekleşmesi için, önceden yerine getirilmesi gereken şeyleri” ifade eder. Bu anlamdan hareketle, şart cümlelerinde mutlaka bir işin gerçekleşmesinin ön koşulunu aramak gerekir. Örneğin “Eğer ödevlerini bitirirsen, seni sinemaya götürürüm.” cümlesinde, sinemaya götürme işi ödevlerini bitirme şartına bağlanmıştır.
Bir şeyin gerçekleşmesi için başka bir durumun yerine getirilmesi gereğine “şart” denilir. Şart cümlelerinde iki cümlecik vardır. Bunlardan birinin olması için diğeri şarta bağlanır. Bir yargının ya da eylemin gerçekleşebilmesi için öne sürülen bir şartın olduğu cümlelerdir. Örneğin “Çok hastaysa dışarı çıkmasın.” cümlesinde dışarı çıkma işi hasta olma veya olmama şartına bağlanmıştır.
Örnek: – Çok kola içersen, dişlerin çürüyebilir.
– Eğer bu sefer de bize gelmezsen, gerçekten darılırım.
– Beni anlamak istiyorsan, söylediklerimi iyi dinlemelisin.
– Bu sınavdan 450 puan alırsam, istediğim bölüme yerleşebilirim.
– Bu kitabı okursan, çok büyülü bir dünyaya girersin.
– Okusaydım ben de güzel bir iş sahibi olurdum.
– Eğer yağmur bu şiddetle yağarsa, sel çıkabilir.
– Bu işi biraz daha ertelersen, sonuçlarına katlanacaksın.
– Biraz söz dinlersen böyle hata yapmazsın.
– Üstünü güzel örtmezsen, hasta olursun.
Olasılık / İhtimal Cümleleri
Tarih: 27 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 12 Yorum var.
Olasılık veya diğer adıyla ihtimal cümleleri, gerçekleşmesi kesin bir sebebe bağlanamayan bazı olay veya durumların olabilirliği hakkında söylenmiş ifadelerdir. Böyle cümleler, sonucu kestirilemeyen bazı olay veya durumların, gerçekleşme ihtimallerini içerir. Gerçekleşmesi kesin olmayan bir olayın veya bir durumun ortaya çıkmasının beklenilmesi, umut edilmesi ile ilgili cümlelerdir. Örneğin, “Telefonu açmıyor, evde unutmuş olabilir.” cümlesinde, konu hakkında kesin bilgimiz olmadığı için böyle bir ihtimale yer verilmiştir.
İhtimal cümlelerinde genellikle “olabilir, belki, galiba, olmalı, olacak” gibi kelimeler kullanılmaktadır. Bu kelimeleri gördüğümüz bütün cümlelerde olasılık anlamı olmamasına rağmen, bu cümleler bize ihtimal anlamını çağrıştırmalıdır. Yeterlilik yardımcı fiili olan “-ebil-” ekini alan çekimli fiiller de olasılık anlamı ifade edebilirler.
Örnekler: – Anahtarımı bulamıyorum, düşürdüm galiba.
– Denize girmek için su bugün dalgalı olabilir.
– 10 tercih yaptım; fakat hiçbiri gelmeyebilir.
– Çarşıda yürürken seni görmüş olabilirim.
– Bu alışkanlığı küçük yaşlarda edinmiş olmalı.
– Hava yağışlı olursa uçuşlar ertelenebilir.
– Bu konuya dikkat et, sınavda çıkabilir.
– Ezgi arkadaşlarıyla gezmeye gitmiş olmalı.
– Çok çalışırsan dersten başarılı olabilirsin.
Gerekçe Cümleleri
Tarih: 25 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 5 Yorum var.
Gerekçe anlamı taşıyan cümleler, bahsedilen bir eylemin gerçekleşme nedenini içeren ifadelerdir. Yani bir eylemin, olayın veya durumun gerçekleşmesi için cümle içerisinde geçerli bir neden belirtilmektedir. Bu tür cümleleri, “Bu işin gerçekleşmesi için gerekçe nedir, niye böyle bir sonuç meydana gelmektedir?” şeklinde bir mantık yürütebiliriz. Bu şekilde bu cümleleri açıklamak kolay olacaktır. Aslında neden – sonuç ve amaç – sonuç cümleleri, gerekçeli yargılara örnek gösterilebilir. Örneğin “Gururu kırıldığı için başarmaktan korkuyor.” cümlesinde, korkusunun nedeni gururunun kırılması olarak belirtilmiştir. İşte burada bir gerekçeli anlatım söz konusudur.
Doğrudan gerekçeli yargılar, “bu işin gerçekleşmesi için geçerli neden” ifade etmelidir. Örneğin, “Akşam toplantıya katılamayacağım; çünkü misafirlerim gelecek.” cümlesinde kişi toplantıya katılmayışına gerekçe olarak misafirlerini göstermiştir. Fakat sorularda her zaman böyle geçmediğinden, neden-sonuç veya amaç-sonuç cümlelerini de gerekçeli yargı olarak düşünmemiz gerekebilir. Herhangi bir davranışın, eylemin, isteğin gerçekleşmesini bir nedene bağlı olarak bildiren yargılara gerekçeli cümleler denir. Bu tür yargılarda eyleme sorulan “niye, neden, niçin” sorularına cevap alınabilir. “Sınavı kazanmak için çok çalışmam gerekiyor.” cümlesinde amaç – sonuç ilişkisine dayalı bir gerekçe vardır. “Niye çok çalışman gerekiyor?” sorusunun cevabı, kişinin gerekçesidir.
Örnek: – Yüksekten korktuğum için gondola binmek istemiyorum.
– Yeterli param olmadığı için bu arabayı satın alamayacağım.
– Sizinle görüşmek istemiyorum; çünkü aramızda bir güven sorunu var.
– Teklifinizi kabul edemem; çünkü farklı dünyaların insanlarıyız.
– Uzun zamandır sağlık sorunlarım yüzünden maç yapamıyorum.
– Sizin görüşlerinizi anlamam zor; zira çok uç örnekler sunuyorsunuz.
– Parfüm kokusunu alerjim olduğundan sevmiyorum.
– Telefonla konuşmayı sevmiyorum, çok vaktimi alıyor.
– Matematiği bir türlü sevemedim, yıldızlarımız uyuşmuyor.
– Çok geciktim, kusura bakmayın. Yolda çok trafik vardı.
Tahmin / Sezgi Cümleleri
Tarih: 23 Ekim 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 3 Yorum var.
Tahmin veya sezgi cümleleri, bir olayın veya durumun yönü, şekli, zamanı veya sonucu hakkında bazı bilgi ve deneyimlere dayanılarak yapılan kestirmeleri ifade eder. Kişi bu tür cümlelerde, kendi fikir penceresinden bir sezgi ifade eder. “Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak olabilecek bir şeyi, bir olayı önceden kestirme, kestirim” olarak tanımlanan tahmin cümlelerinde, kesinlik yoktur ve bilinmeyen durumlar hakkında sezgiler dile getirilir. Örneğin “Milli takımın bu maçı 3-2 kazanacağını düşünüyorum.” cümlesinde, kişinin bilgi ve deneyimlerine dayanarak yaptığı bir tahmin söz konusudur.
Bir olayın, durumun, sonucun kesin olarak bilinmediği şartlarda kullanılan cümlelerdir. Kesinlik taşımayan, öznel yargılardır. Cümleyi söyleyen kişinin kendi fikrince ulaşmış olduğu bir sonuçtur. Tahmin cümleleri genellikle “belki, galiba, sanırım, sanıyorum ki, zannederim, sanki” gibi kelimelerle olışturulur. “Abim şu anda Ankara’ya varmış olmalı.” cümlesinde bir yargıya varılmış; fakat bu yargının olup olmadığı henüz tam bilinmiyor. Bu cümlede olduğu gibi bir kanıt olmaksızın olmuş ya da olacak bir şeyi anlamaya, hissetmeye sezgi ya da tahmin denir.
Örnek: – Aldığımız kek bu kadar insana yetmeyecek bence.
– Çeyrek altın bence yıl sonuna kadar 200 TL’yi bulacak.
– Ablam şimdi meraktan ölmüştür.
– Kara bulutlar birikiyor, fırtına çıkabilir.
– Sanırım Gökçe de bizimle gelmek isteyecek.
– Ders şimdiye çoktan başlamıştır.
– Kapıyı çalan arkadaşlarım olabilir.
– Her gün yanıma uğradığına göre, işi düşmüş olmalı.
– Bu bölümü kazandığına göre çok çalışmış olmalı.
– Dün gördüğümde ağlamış gibiydi, çok üzüldü sanırım.
– Ayşe bugün çok süslenmiş, herhalde dışarı çıkacak.