Münazara / Sözlü Anlatım
Tarih: 1 Ekim 2011 | Bölüm: Sözlü Anlatım | Yorumlar: Yorum yok.
Açık oturuma benzeyen bir tartışma şeklidir. Daha çok okullarda, iki grup öğrenci arasında başvurulan bir yoldur. Ortaya atılan bir tezin olumlu ve olumsuz yönleriyle savunulması üzerine kurulur. Bir görüşü her iki yönden görmeye, düşünceyi düşünceyle çürütmeye yönlendirmesiyle zihin jimnastiği sayılır. Bir görüşün olumlu yanlarının yanında olumsuz yanlarının da savunulmasını getirir. Böylece olaylara ve olgulara iki farklı bakışla yaklaşma yeteneği geliştirilme çabası içinde olunur. Münazaraya katılanlar dinleyicileri etkileyerek kendi savundukları görüşü kabul ettirmeye çalışırlar. Savunulan düşüncenin doğruluğu veya yanlışlığından çok savunulmasındaki ustalığa bakılarak gruplara onay verilir. Bu durumda geçersiz bir görüşü savunanlar da başarılı olabilir.
Münazarada önce konu seçilir. Üçer kişiden oluşan iki grup oluşturulur. Ekiplerin konuşmalarını değerlendirecek ve puan verecek bir de jüri kurulur. Önceden belirlenen gün ve saate kadar gruplar hazırlanır. İçlerinden başkan ve sözcü seçerler. Savunacakları düşünceleri belirlerler. Önce konuya olumlu bakan ekip, sonra olumsuz bakan ekip söz alır. Birbirlerinin görüşlerini çürütmek için tezler ileri sürerler. Son konuşmalar yapıldıktan sonra ekiplerin etkileme gücüne ve düşüncelerini savunmadaki başarılarına göre jüri değerlendirmesini yapar.
Anlatım Bozuklukları
Tarih: 22 Eylül 2011 | Bölüm: Anlatım Bozuklukları | Yorumlar: 1 Yorum var.
Cümlede anlamı oluşturan en önemli birim sözcüktür. Bu nedenle cümlede kullanılacak her sözcük titizlikle seçilmelidir. Doğru kullanılmalıdır. Cümledeki her sözcüğün anlatıma katkıda bulunması gerekir. Çünkü cümlede güzel ve etkili anlatım ancak sözcüklerle yapılabilir. Gereksiz sözcükler, anlamca karıştırılan sözcükler, yanlış yapılandırılmış sözcükler… anlatımdaki açıklığı yok eder.
Türkçe, kurallı ve oldukça kararlı bir dildir. Bunun için sözcüklerin ve cümlelerin oluşturulma biçimleri üzerinde tutarlı bir sistem göze çarpmaktadır. İşte anlatılmak istenenler, bu kararlı yapıya uygun olarak dile getirilmeli ve Türkçenin dil bilgisi kuralları dikkate alınmalıdır. Dil bilgisi özelliklerine uygun olmayan, eklerin ve sözcük çekimlerinin yanlış yapılandırıldığı durumlarda “anlatım bozukluğu” ortaya çıkmaktadır.
Anlatım Bozuklukları – Karma Cümleler
Tarih: 22 Eylül 2011 | Bölüm: Anlatım Bozuklukları | Yorumlar: 1 Yorum var.
Fazlalık, genellikle eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır:
» Yarı karanlık, loş bir yerde oturdular.
» Henüz sınava daha var.
» Size bir örnek daha vereyim meselâ.
» İptal edilen sınav yinelenecek ve tekrarlanacak.
» Hayat bir yaşam mücadelesidir.
» Problemi çözebilecek alternatif seçenekler sunulabilir aslında.
» Çocukların eğitim ve terbiyesiyle ilgilenmeliyiz.
» Eğer merak etmezseniz anlatmayayım.
» Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır Konya’da oturuyorlar.
» Sorunlarımızı çözmeden meselelerimizi halledemeyiz. İşte bütün problemimiz bu!.
Kısaltmalardan sonra, kısaltmaya dahil kelimenin tekrar söylenmesi fazlalıktır: ÖSS sınavı (Öğrenci Seçme Sınavı sınavı), ÖSYM merkezi (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi merkezi), GAP projesi (Güneydoğu Anadolu Projesi projesi), TBMM meclisi (Türkiye Büyük Millet Meclisi meclisi), ÜNTV televizyonu (Üniversite Televizyonu televizyonu) gibi.
Anlatım Bozuklukları – Konu Anlatımı / 2
Tarih: 22 Eylül 2011 | Bölüm: Anlatım Bozuklukları | Yorumlar: 1 Yorum var.
Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca mümkün olduğunca gereksiz unsurlardan arındırılmış olmalıdır bu cümle. İşte bu özelliği göstermeyen cümleler, anlatım bakımından bozuktur.
Bu konu sadece anlamla ilgili olmayıp dilbilgisi ile de ilgili özellikler de gösterdiğinden, daha önceki konuların, özellikle cümle öğelerinin çok iyi bilinmesi gerekir.
Bu alanda sorulan sorular değişik özellikler gösterir. Bazen bir cümle verilir ve “Bu cümledeki anlatım bozukluğu nasıl giderilir?” diye sorulur, bazen de “Aşağıdakilerden hangisinde anlatım bozukluğu vardır?” şeklinde sorulur.
Anlatım bozukluklarını anlama ve yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki grupta toplayabiliriz:
1. Anlama dayalı bozukluklar:
Bu bozuklukları birkaç bölüme ayırarak inceleyebiliriz.
* Gereksiz sözcük kullanılması
* Cümlede belirsizlik bulunması
* Birbiriyle çelişen ifadelerin bulunması
* Sözcüğün anlamca cümleye uymaması
* Sözcüklerin yanlış eyleme bağlanması
* Mantık hatasının olması
* Deyimin yanlış anlamda kullanılması
* Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
* Bazen de bu belirsizlik noktalama işaretleriyle giderilir.
Örneğin; “Yaşlı adamın yüzüne dalgın dalgın baktı.” cümlesinde “dalgın dalgın” bakanın “yaşlı” olduğunu belirtmek için, “yaşlı” dan sonra virgül gelmelidir. Aksi takdirde “yaşlı” sözü adam isminin sıfatı olacaktır.