Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi
Dil, duygu ve düşünceleri ifade etmeyi sağlayan bir iletişim aracı olmanın ötesinde, milletlerin meydana gelmesinde ve varlığını devam ettirmesinde çok önemli bir temeldir. Milletler dil, inanç, kültür, soy gibi belli değerler üzerinde var olur ki bunlardan belki de en önemlisi dildir. Aynı dili konuşan insanlar, topluluk olmanın ötesine geçerek milli şuura sahip olur, ulus olur. Bunun için dilin millet hayatında çok büyük önemi vardır.
Milletler, tıpkı dil gibi canlı bir kavramı ifade eder. Doğar, büyür, yaşar ve belki de bir gün ölürler. Nasıl ki kültür bir millet için vazgeçilmez bir değerse ve insanlar kültürleri sayesinde bazı erdemlere, yaşayışlara, ahlâka vs. sahip oluyorlarsa; dil de bir milletin temel taşlarındandır. Çünkü dil bir topluluğun millet olmasını sağlar. Onlar arasında yeri doldurulamaz bağlar kurar. Onu ayakta tutar, yaşatır. Dilini kaybeden milletler, benliğini de kaybeder.
Dilin, milletlerin hayatındaki yeri ve önemini maddeler hâlinde sıralayıp, daha sonra genel olarak yorumlayalım:
- Dil bir milletin düşünce sistemini, muhakeme yeteneğini gösterir.
- Dil kültür mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmamızı sağlar.
- Dil bir topluluğun millet olmasını sağlar.
- Dil sayesinde bireyler kaynaşır, birleşir ve millî bilinç kazanır.
- Dil milletlerin hayatta kalabilmesini sağlar.
- Dil düşüncenin sınırlarını belirler.
- Dil tarihimizi öğrenmemizi sağlar.
- Dil yeri doldurulamaz bir eğitim – öğretim aracıdır.
- Dil sayesinde toplumlar sanat yapar, üretir.
- Dil bir milletin erdemlerini, değerlerini ve kültürünü yansıtır.
- Dil maneviyatımıza ve inancımıza ait her şeyi saklar.
- Dil sayesinde bilim ve teknoloji üretilir ve geleceğe aktarılır.
- Dil sayesinde milletler sorgular, eleştirir, okur, yazar.
- Dil yetenekleriyle milletler yönetilir ve üretir.
“Dil düşüncenin aynasıdır.” der atalarımız. Gerçekten de bir milletin düşünce yapısı diline yansır. Dille sanat da yaparız, felsefe de. Bilim de dilsiz olmaz, edebiyat da. Ki bunlar, bir milletin yaşam pınarlarıdır. Onun için bir milletin sanatta, edebiyatta, bilimde vs. yükselmesi, dille mümkündür. Milletlerin karakterleri de dillerine yansımaktadır. Kibar, şakacı, pratik zekalı, soğukkanlı… gibi özellikler taşıyan milletlerin, konuşma dillerinde bu izleri görmek mümkündür.
Türkçe, bugünkü milletlerin birçoğu ortada yokken Türk milleti tarafından konuşma ve yazı dili olarak on binlerce yıl önce ortaya çıkmış bir dildir. Geçen yüzyıllar boyunca milletimizin ahlakını, kültürünü, yaşayışını, inancını, değerlerini, düşünce tarzını, sanata bakışını, bilimsel çalışmalarını vs. bizi biz yapan hemen her şeyi bugünlere ulaştırmıştır. Bu anlamda dilimiz bir koruyucu görevi üstlenerek, milletimizin yüzyıllar boyunca millî benliğini yaşatmasını sağlamıştır.
Türk dilinin milletimiz için önemini anlatırken bile, Türkçenin gücüne muhtacız. Bugün dili bir kenara koyarak düşünülebilecek bir millet yaşamı mümkün değildir. Ulu Önder Atatürk bunu şöyle özetlemiştir: “Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felâketler içinde ahlâkının, geleneklerinin, hatıralarının, menfaatlerinin… kısacası, bugün kendi milliyetini yapan her şeyinin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.”
Dillerin belki de en büyük işlevi, bir milletin sahip olduğu maddi ve manevi tüm değerleri, yaşantıları bugüne aktarmasıdır. Geçmişini bilmeyen milletler, geleceklerine de yön veremeyecekleri için; bir milletin tarihini öğrenmesi çok büyük önem taşımaktadır. Burada dilin önemi yadsınamaz. Bugün bizler Bilge Kağan’ın Orhun Yazıtları’nda Türk budununa seslenişini kutlu dilimiz sayesinde biliyoruz. Osmanlı’nın üç kıtaya yayılan namını yine okuyarak, dinleyerek öğreniyoruz.
Dil denildiği zaman, yalnızca yazı dilini düşünmemek gerekir. Konuşma dili, gün içinde daha çok kullandığımız ve duygu – düşüncelerimizi ifade etmede en çok yararlandığımız araçtır. Bu anlamda dinlediğimiz destanlar, efsaneler, maniler, türküler, masal ve ninniler de milletimizi anlatır. Bu anlamda dil, bir çocuğun anne karnından başlamak üzere değerler eğitiminin ve daha sonrasında akademik öğretiminin vazgeçilmezidir.
Dil bir milletin düşünce sınırlarını belirler. Dil sayesinde düşünür, bilim yapar, üretiriz. Dili iyi kullanabilen milletler, bilimde ve teknolojide de yükselir. Dil hem pozitif bilimlerde hem de sanatta, edebiyatta, felsefede… vazgeçilmez bir düşünce aracıdır. Dile hâkim olmayan bir kişinin bilim veya teknoloji üretmesi mümkün değildir. Ayrıca aynı dili konuşan insanlar arasındaki yakınlık, milletin birlik ve beraberliğini sağlar ve güçlendirir. Bu sayede milletler güçlü olur, refah içerisinde yaşarlar.
Tüm açıklamalardan anlaşıldığı üzere, dil bir milletin iskeletidir. Tüm organlar onun sayesinde bir arada var olur, yaşar, varlığını sağlıklı bir şekilde devam ettirir. Dil olmadan bir milletin yaşaması mümkün değildir. Bir millet dil dışında sahip olduğu her şeyi kaybedebilir, bunları tekrar bir gün elde etme şansına sahiptir. Fakat dilini kaybeden milletler, benliğini de kaybedeceği için yok olmaya mahkum olurlar.
Orkun KUTLU
BENZER KONULAR
Yorum Yaz! | Görüş Bildir!
- Yazının Bağlantısı: Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi
- Yazının Bölümü: Türkçe
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Dil, Dilimizin Önemi, Dilin Millet Hayatındaki Önemi, Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi, Dillerin Önemi, Türk Dilinin Milletimiz İçin Önemi, Türkçe, Türkçenin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi
- Rastgele 10 Yazı:
- Bir Dildeki Sözcük Sayısının Önemi
- Hikaye / Öykü Türünün Özellikleri
Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri - İstifham – Soru Sorma Sanatı / Edebi Sanatlar
- Kültür Değişmeleri
- Atatürk Doğduğunda Osmanlı’nın Durumu
- Söyleşmeye Bağlı Anlatım
- İnternetin Yararları ve Zararları Nelerdir?
- Parantez / Yay Ayraç “()”
- Cevat Şakir Kabaağaçlı / Halikarnas Balıkçısı
- Atatürk’ün Çocukluk Anıları