Zıt Anlamlı Kelimeler
Tarih: 17 Ağustos 2014 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 21 Yorum var.
Sözcükte anlamın temel konu anlatımlarından biri olan zıt anlamlı kelimeleri, göstereceğimiz örneklerle kolayca anlayabileceksiniz. Zıt anlamlı kelimeleri, genel anlamda “eş anlamlı kelimelerin tam tersi” olarak düşünmek doğru olabilir. Nasıl ki eş anlamlı kelimeler, aynı anlamı karşılayan yazılışları farklı birden fazla kelime olarak ifade ediliyorsa; zıt anlamlı kelimeler de birbirinin tam tersi iki anlamı ifade eden kelimelerdir. Daha kapsamlı, ayrıntılı bir tanım yapacak olursak; “aralarında ters çıkarım ilişkisi bulunan, yazılışları birbirinden farklı anlamları ise birbirinin tam tersi olan iki farklı kelimeye” zıt anlamlı kelimeler denir.
“Siyah” ve “beyaz” sözcükleri birbirinin zıt anlamlısıdır; çünkü ifade ettikleri anlam birbirinin tam tersidir. Çalışkan denildiğimizde zihnimizde “bir iş, meslek veya sorumluluk konusunda çalışma azmi yüksek olan” anlamı gelir. Bu anlamın tam tersini karşılayan sözcük “tembel” sözcüğüdür. İşte “çalışkan” ve “tembel” sözcükleri zıt anlamlıdır diyebiliriz. Her sözcüğün zıt anlamlısı yoktur. Örneğin “deniz” kelimesinin zıt anlamlısı olarak “göl, okyanus, nehir” gibi kelimeler aklımıza gelmemelidir. Çünkü bir kelimenin zıt anlamlısı olabilmesi için, onun bir özellik veya nitelik bildirmesi gerekmektedir.
Öğrencilerin sıklıkla karıştırdıkları bir konu ise, “zıt anlam” ile “olumsuz anlam” farkıdır. Bu durum, yalnızca fiillerde karşımıza çıkar. “İnmek – çıkmak” gibi bazı fiillerin gayet tabii zıt anlamlısı vardır. Fakat “beklemek” fiilinin zıt anlamına “beklememek” demek doğru olmaz. Çünkü “beklememek” bu fiilin zıttı değil, olumsuzudur. Bu farka dikkat etmek gerekir. Olumsuzluk eki olan “-ma/-me” ile yapılan fiiller zıtlık ifade etmezler. Bu bilgi, sıkça sorularda karşımıza gelmektedir.
Aşağıda zıt anlamlı sözcüklerin listesi tablo şeklinde gösterilmiştir. Bu tablodan yararlanarak zıt anlamlı kelime örnekleri derleyebilirsiniz.
Eş Anlamlı Kelimeler
Tarih: 13 Ağustos 2014 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 19 Yorum var.
Türkçenin temel olarak 5. sınıf konu anlatımı içerisinde yer alan eş anlamlı veya anlamdaş kelimeler konusu, sözcükte anlamın girişinde verilen temel bilgilerden oluşmaktadır. Eş anlamlı kelimeleri şu şekilde tanımlamak mümkündür: “Yazılışları farklı olmalarına rağmen, bir veya birkaç anlamı aynı olan iki kelimeye denir.” Tanımdan anlaşılacağı üzere eş anlamlı kelimeler yazılışı veya söylenişi birbirinden farklı; fakat karşıladıkları en az bir anlam aynı olan sözcüklerdir. Bu kelimelere “anlamdaş” sözcükler de denilebilir; çünkü farklı iki kelime olmalarına rağmen anlamları aynıdır.
“Kara” ve “siyah” sözcükleri eş anlamlıdır. Çünkü “kara” sözcüğü TDK sözlüğünde “Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak; En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı; Kötü, uğursuz, sıkıntılı; Yüz kızartıcı durum, leke” şeklinde tanımlanmaktadır. Yani temel olarak “kara” kelimesinin üç anlamı vardır. Bu anlamlardan biri renk ifade etmektedir ve “siyah” kelimesinin anlamsal karşılığı ile aynıdır. Bunun için “kara” ve “siyah” sözcükleri eş anlamlıdır denilebilir. Bunun gibi; “okul – mektep”, “ayrım – fark”, “serüven – macera”, “kelime – sözcük”, “sağlık – sıhhat”, “hak – adalet”, “hediye – armağan” sözcükleri hep eş anlamlıdır.
Aşağıda eş anlamlı sözcüklerin listesi tablo şeklinde gösterilmiştir. Bu tablodan yararlanarak eş anlamlı kelime örnekleri derleyebilirsiniz.
Neden – Sonuç Cümleleri
Tarih: 23 Haziran 2014 | Bölüm: Cümlede Anlam, Dil-Anlatım | Yorumlar: 37 Yorum var.
Neden – sonuç cümleleri, meydana gelen bir olay veya durumun bir nedene bağlandığı, gerekçe olarak bir sebebin ileri sürüldüğü cümlelerdir. Şöyle ki, meydana gelen her olayın bir mantıklı gerekçesi vardır ve bu cümlede belirtilmiş ise nedeni belli bir sonuç cümlesi oluşur. Bu “neden“, “çok bağırmak, erken kalkmak, para harcamak, yavaş yürümek, sınıfı geçmek, geç kalmak” gibi her türlü durum veya olay olabilir. Böyle bir gerekçenin “sonucu” olarak; “sesi kısılmak, uykusu gelmek, borca girmek, otobüsü kaçırmak, bisiklet almak, işten atılmak” gibi durumlar ortaya çıkabilir. İşte bu türden, nedeni ve sonucu belli bir cümleye “neden – sonuç cümleleri” denilmektedir.
Böyle cümlelerde, bir sonuç ifadesini meydana getiren olumlu veya olumsuz nedenler dile getirilmektedir. Örneğin, “Hatalı sollama yaptığı için kaza yaptı.” cümlesinde “kaza yapma” ifadesi bir sonuç bildirir. Şimdi bu sonuç cümlesine soralım: “Neden kaza yaptı?” Cümlede bu sorunun cevabı olarak “hatalı sollama yapması” verilmiştir. Bu nedenle cümlemiz bir “neden – sonuç” cümlesi kabul edilmelidir. Ayrıca neden – sonuç cümlelerinin, aynı zamanda sebep – sonuç cümleleri adıyla da tanımlandığı unutulmamalıdır.
Neden – sonuç cümleleri ile amaç – sonuç cümlelerini sıkça birbirine karıştırırız. İkisi arasında çok basit bir anlam ayrımı vardır. Amaç – sonuçta, kişinin istendik bir hedefi söz konusudur. Neden – sonuç cümlelerinde ise gerçekleşen bir sonuç ifadesinin neden böyle olduğu anlatılmaktadır. Bir neden – sonuç cümlesini anlayabilmek için cümledeki “için” kelimesinin yerine “amacıyla” getiririz. Eğer cümle anlamlı oluyorsa, o cümle neden – sonuç cümlesi olamaz. Çünkü “amaç – sonuç” cümlelerinden hatırlayacağımız üzere cümledeki “için” kelimesinin yerine “amacıyla” gelirse, o cümle “amaç – sonuç” cümlesi olur. Örneğin “Yere düştüğüm için kolum kırıldı.” cümlesini “Yere düştüğüm amacıyla kolum kırıldı.” şeklinde ifade edemeyiz. İşte bu yüzden bu cümle neden – sonuç ilişkisi ifade etmektedir.
Amaç – Sonuç Cümleleri
Tarih: 22 Haziran 2014 | Bölüm: Cümlede Anlam, Dil-Anlatım | Yorumlar: 82 Yorum var.
Amaç – sonuç cümleleri, kişinin bir işi gerçekleştirmeye yöneldiğini belirtmekte ve bu hedefe ulaşmak için bir şeyler gerçekleştirmesini ifade etmektedir. Şöyle ki, bir insanın yerine getirmek istediği düşünce “amacı” ifade eder. Bu amaç “arkadaşı ziyaret etmek, sınıfı geçmek, araba satın almak, bilgi edinmek, dikkat çekmek” gibi her türden düşünceyi karşılayabilmektedir. Böyle hedefleri gerçekleştirmek için yapılan tüm çabalar; iş, oluş ve hareket ise “sonuç” ile ifade edilir. Bu örneklerin sonuçları “köye gitmek, çok çalışmak, para biriktirmek, dilekçe yazmak, sesli konuşmak” gibi şeyler olabilir.
Cümlede belirtilen amaç ifadesi, mutlaka istendik yönde iş ve hareketleri kapsamaktadır. Mesela “Hızlı koştuğum için, ayağımı burktum.” cümlesinde kişinin amacı ayağını burkması olarak kesinlikle kabul edilemez. Çünkü ayak burkulması, kimsenin istemeyeceği bir sonuçtur. Ayağı burkulan kişi bunu kasıtlı olarak, isteyerek yapmadığına göre, “hızlı koşma” işi bir amaç ifade edemez; bu ancak “neden-sonuç” cümlesi olarak kabul edilebilir. İşte amaç cümleleri, mutlaka kişinin istediği yönde bir şeyi ifade etmelidir. Örneğin “Kafamı dinlemek üzere tatile çıkıyorum.” cümlesinde, kişini tatile çıkması bir sonuçtur. Bu sonuç, istendik bir amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. Yani kişi kafasını dinlemeyi amaçlıyor ve sonuç olarak tatile çıkıyor. Bu nedenle cümle bir amaç-sonuç cümlesidir.
Amaç – sonuç cümleleri, aklımızda “her zaman olumlu olmalı” gibi bir düşünce oluşturabilir; fakat bu kesinlikle yanlıştır. Yani her amaç, iyi niyetle gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Mesela “Adamı öldürmek için silahını çıkardı.” ifadesi bir amaç – sonuç cümlesidir. Çünkü adamı öldürmek, o kişinin istediği / amaçladığı bir davranıştır. Bunun sonucu olarak silahını çıkarmıştır. Bu şekilde düşünmeli ve her amaç – sonuç ifadesinin olumlu olmasını beklememeliyiz.