Büyük Selçuklularda Türbeler
Tarih: 24 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Silindirik kümbetlerde, bu imkânlar daha sınırlı ve değişmeyen yüzeyler halinde kalır. Abarkûh’ta Kümbet-i Ali’den sonra gelen bu üç Selçuklu kümbetinin de sekizgen plânda olması karakteristiktir.
Dehistan’da Meşhed denilen geniş mezarlık içinde 12. yüzyıl başından ayakta kalan kümbetler sade bir tuğla mimarîsi göstermekle beraber değişik plân şekilleriyle ilgi çeker. Silindirik veya sekizgen biçiminde aşağıdan yukarıya hafifçe daralan bu kümbetler yarım silindir veya dik kenarlı masif kuleler ve sivri kemerli sathi nişlerle çevrilmiş olup, önlerinde alçak bir eyvan biçiminde giriş yerleri vardır.
Son yıllarda Afganistan’da Sar-i Pul (Cüzcan’ın merkezi Anbir) de Büyük Selçuklulardan kalma iki türbe (ziyaret) keşfedilmiştir. Bunlardan birincisi İmam Hurd denilen, Yahya bin Zeyd Türbesi, kare mekân üzerine, kubbeli basit bir yapı olup, önünde dikdörtgen ilâvesi vardır. Dıştan kerpiç kaplı belirsiz bir yapı olan türbenin içindeki çok zengin ştuk süslemeler ve çiçekli kûfî kitabeler şaşırtıcıdır. Mihrap süslemeleri 960 tarihli Nayin Camii‘ni uzaktan hatırlatır. Bu süslemeler ve muhteşem çiçekli kûfî kitabeler, XI. yy. sonlarına girmektedir.
Gaznelilerin kitabelerine uygun bir üslûpları vardır. Mihrap kemerini ve kaidesini çeviren kitabede mimarın adı Mima amele ebu Nasr Mehmed bin Ahmed el hanna el Tirmizi olarak Tirmizli Ahmed adı verilmekte ve mimarın Karahanlı ülkesinden geldiği de böylece anlaşılmış olmaktadır.
Büyük Selçuklularda Minare Sanatı ve Mimarisi
Tarih: 23 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Karahanlılar, Gazneliler ve Delhi Kutup Minar’da gördüğümüz gibi Türkler çeşitli minare şekillerini denedikten sonra Selçuklular İran’da ince uzun, silindirik minareleri geniş ölçüde yerleştirerek kendi zevklerine en uygun şekli bulmuşlardır.
Isfahan yakınında 1122 tarihli, altta sekizgen, üstte kalın silindir biçimli Car Menar ve 1129 tarihli Sin minaresi gibi bazı istisnalar dışında, poligon veya dört köşeli alt kısım tamamen kaybolmuştur.
Bunların en eskisi Damgan Mescid-i Cuması’nda daha Tuğrul Bey zamanından kalma 1058 tarihli, yukarıya doğru incelen yüksek endamlı, silindirik Selçuklu minaresidir. Ortada geniş bir kitabe kuşağı ve çok ince diğer beş kuşakla belirsiz şekilde bölümlere ayrılmakla beraber, kuvvetle yukarı yükseliyor.
Bunun dışında düz silindirik gövde yalnız tuğlaların dizilmesinden meydana gelen baklavalar ve geometrik örnek ve bir de ince kûfî kabartma çini kitabe kuşağının açık mavi veya firuze sırlanmasıyla süslenmiştir. Selçukluların ilk çinili mimarî eseri olması bakımından da bu minarenin ayrı bir yeri vardır. Bugün yıkılmış olan şerefe çok yukarıda bulunuyordu. Save’de Mescid-i Meydan minaresi 1060 tarihinde bundan hemen iki üç yıl sonra ikinci Selçuklu minaresi olarak, yine Tuğrul Bey zamanında yapılmıştır.
Büyük Selçuklularda Türbe Mimarisi
Tarih: 23 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
XI. yüzyıl sonu Büyük Selçukluların türbe mimarîsi, XII. yy. başında Tus’ta İmam Gazali’ye ve 1111 tarihine mal edilen türbede, daha gelişmiş halde, devam ediyor. Dışarıya doğru 8.70 m. genişlikte bir giriş eyvanından sivri kemerli kapı ile kemarları 12 m. olan kare, kubbeli mekâna girilmektedir. Arkaya doğru türbe, birbirinden farklı üç adet diktörtgen tonozlu oda ile uzatılmıştır.
Hafif sivri kubbe, aslında çift külâhlı iken, dış kubbenin yıkılması ile çıplak iç kubbe meydana çıkmıştır. Serahs ve Mihne’de XI. yy. sonu Selçuklu türbelerinin çift kubbe sistemi, Horasan’ın merkezi Tus’ta hâkim olmuştur. Dış görünüş duvarların iki kat halinde yuvarlatılması ile değişik, abidevî bir karakter kazanmıştır.
Zaman zaman Tus türbesi, XIV. yy.’a kadar genç bir tarihe konulmak istenmişse de, XI. yüzyıl sonundan, Serahs’ta Ebül Fazl ve Mihne’de, Ebu Sait Türbesi’nin tanınmasıyla, XI. yüzyılın başına ve İmam Gazali’nin ölüm yılı olan 1111 tarihlerine yerleştirileceği anlaşılmıştır. Önünde giriş eyvanı ve arkasına eklenen yanyana üç küçük tonozlu mekânla bu türbe uzunlamasına 18.60×25 m. bir yapı olmakla beraber, kubbe yapısı bakımından Sultan Sencer’in Merv şehrinde 1157 tarihli muhteşem türbesine bir hazırlık olarak görülebilir. Burada kubbe, galerilerin meydana getirdiği sekizgen bir kaide üzerinde yükselmektedir. Cephenin iki katlı niş sistemiyle teşkilâtlandırılması da, XIV. yüzyıl başında Sultaniye’de Olcayto Hudabende Türbesi’nde tekrar görülecektir.
Büyük Selçuklularda Mezar Anıtları
Tarih: 23 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Büyük Selçuklular zamanında camilerde olduğu gibi, türbelerde de gelişme Karahanlılara ve Gaznelilere bağlanmaktadır. İlk yıllardan Tuğrul Bey zamanından iki mezar anıtı kalmıştır. Bunlar, Isfahan’ın güneyinde Abarkûh’da Kümbet-i Ali ve Damgan’da Cihil Duhteran (Kırk Kızlar) adlı kümbetlerdir. Her ikisi de 1056 yılında yapılmıştır.
Abarkûh’daki kümbet birçok bakımlardan daha önce İran’da yapılmış kümbetlerden farklıdır. Burada, yüzeyleri dümdüz alçak sekizgen gövde üzerine halen kubbe ile örtülü bir yapı ile karşılaşıyoruz. Arap Ata Türbesi ve diğer Karahanlı yapılarından tanıdığımız tromp şekillerine benzer mukarnaslardan zengi ve geniş bir plâstik kuşak, üst kenarın etrafını çevirmektedir. Bunun altında da ince bir kûfî kitabe kuşağı vardır. Kubbenin üstünde aslında sekizgen bir piramit kûlâh olup olmadığı kesinlikle belli değildi.