“De” Bağlacının ve Ekinin Yazımı
Tarih: 25 Temmuz 2012 | Bölüm: Yazım Kuralları | Yorumlar: 15 Yorum var.
Başlıca görevi, birlikte kullanıldığı sözcüğün kavramını daha öncekine katmak olan da, de bağlacı bağımsız bir sözcüktür, vurgulanamaz ve ayrı yazılır. Kendisinden önceki sözcüğün son ünlüsüne göre önlük-artlık uyumuna girer. Söyleyişte ünsüz uyumuna da girer, ancak sadece da, de biçiminde yazılır.
Örnek: Kızı da geldi, gelini de.
Durumu oğluna da bildirdi.
– Sen de mi Brütüs? (Shakespeare)
1. Da, de bağlacını kendisinden önceki sözcükten kesme işareti ile ayırmak yanlıştır:
Örnek: Sonunda keman da çaldım {Sonunda keman ‘da çaldım değil).
2. Da, de bağlacının bulunma durumu eki olan -da, -de, -ta, -te ile ilgisi yoktur. Bulunma durumu eki vurgulanabilir ve kendinden önceki sözcüğe bitişik yazılır:
Örnek: devede kulak, çantada keklik, İkide bir bana aynı şeyi yapıyorsun.
3. “de” bağlacı ve “de” eki birbirinden kolayca ayırt edilebilir. Aşağıda, dikkat edilmesi gereken noktalar da verilmiştir.
a. “dE” Bağlacı: 1. Her zaman kendinden önceki ve sonraki kelimelerden ayrı ve “de, da” şeklinde yazılır; bitiştirilmez, “te, ta” şeklinde yazılmaz.
– “ya” ile birlikte kullanıldığında da ayrı yazılır: “ya da”
Örnek: İsimlerden sonra da kullanılabilir, fiillerden sonra da.
Ek-Fiilin Yazımı
Tarih: 25 Temmuz 2012 | Bölüm: Yazım Kuralları | Yorumlar: 1 Yorum var.
Ek-fiil isimlerin yüklem olmasını sağlayan ektir. Ek-fiilin yazımıyla ilgili belli başlı kurallar aşağıda belirtilmiştir:
a. Ek-fiil (imek fiili) eklendiği kelimeye bitişik de yazılabilir ondan ayrı da… Ama genellikle bitiştirilir. Ayrı yazıldığı zaman ünlü uyumlarına uyup uymadığına bakılmaz. Bitişik yazılan ek-fiil “büyük ve küçük ünlü uyumu” kurallarına uyar.
1. Sessiz harfle biten kelimeye bitiştiriliyorsa, başındaki “i” düşer:
Örnek: rahatsız idim>rahatsızdım,
çocuk ise>çocuksa,
Serkan imiş>Serkan’mış,
koşar iken>koşarken
Suçlanan ben imişim>benmişim
Biz imişiz>bizmişiz
Meğer sen ne çalışkan imişsin>çalışkanmışsın
Çalışkan imişsiniz>çalışkanmışsınız
Adam yirmi yıldır evine hasret imiş>hasretmiş
“Mi” Soru Ekinin Yazımı
Tarih: 25 Temmuz 2012 | Bölüm: Yazım Kuralları | Yorumlar: 69 Yorum var.
1. Bu ek geleneksel olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki sözcüğün son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına girer. Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır:
Örnek: Bu kitapların hepsini okudun mu? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü? Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun? Okuyor muyuz? Güler misin, ağlar mısın? Onunla sık sık görüşüyor musunuz? Olanları bilir miydi de?
2. Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır:
Örnek: Güzel mi güzel.
Bu testi de çözdün mü konuyu daha iyi anlarsın.
Gördün mü şimdi yaptığını!
Konuşmaya başladı mı susmaz.
3. “mi” soru eki, hem isimlere hem de fiillere getirilen bir çekim ekidir. “-mİ“, kendinden önceki kelimden her zaman ayrı (bir kelime gibi) yazılır:
Örnek: Gelecek miydin? (fiile)
Sen misin? (isme)
Geldi mi?, okuyor mu?, onlar mı?, özgün mü?…
Sen burada mısın?
Bizi duyuyor musunuz?
İzmir mi yoksa İstanbul mu daha güzel?
Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Yabancı Özel Adların Yazımı
Tarih: 25 Temmuz 2012 | Bölüm: Yazım Kuralları | Yorumlar: Yorum yok.
Latin alfabesini kullanan dillere ait özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Descartes, Grimm, Moliere vb. Osmanlı döneminde dilimize giren Batı kökenli kelimeler Türkçedeki yaygın biçimlerine göre yazılır: Napolyon (Napoleon), Cenevre (Geneve), İrlanda (Ireland), İsveç (Svveden), Londra (London), Münih (München), Marsilya (Marseille).
Yunanca, Rusça ve başka dillere ait özel adlarda uluslararası geçerliği olan Latin harfli yazımlar esas alınabileceği gibi Türkçede yaygınlaşmış biçimler de kullanılabilir. Bu tür özel adların yazımında Türk Dil Kurumu Yazım Kılavuzu’m bakılmalı veya kelimenin özgün yazımına dikkat edilmelidir: Aristoteles^Aristo, Herodotos-Herodot, Sokrates-Sokrat, Venizelos, Karamanlis.
a. Arapça ve Farsça özel adların yazımı
1- Türkler tarafından kullanılan kişi adları Türkçedeki söylenişine göre yazılır:
Örnek: Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, Ömer, Rıza, Saadettin
Aynı isimlerin Araplar ve Farslar tarafından kullanıldığı belirtilecekse yumuşak ünsüzler korunur. Bu imlâ, bilimsel çalışmalarda da kullanılabilir:
Örnek: Ahmed, Bedreddin, Fuad, Muhammed, Necmeddin, Saadeddin
2- Arapça ve Farsça yer adları Türkçe söyleyişe göre yazılır:
Örnek: Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Arabistan, Bağdat, Cidde, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Mekke, Şam, Şiraz