Büyük Selçuklularda Cami Kültürü ve Mimarisi
Tarih: 22 Temmuz 2012 | Bölüm: İlk Müslüman Türkler | Yorumlar: Yorum yok.
Karahanlı ve Gazneli camileri tanınmadan önce Türk cami mimarîsi İran’da Büyük Selçuklularla başlatılmış ve bu yüzden mimarî gelişmede birçok problemler aydınlatılamadığı gibi, sonradan değişen çeşitli hipotezler ortaya atılmıştır. Bugün mihrap önünde kubbesi olan ve bir mekân birliği gösteren plân tipinin Büyük Selçuklulardan önce Karahanlı ve Gazneli mimarîsinde ortaya çıktığı son yıllardaki araştırma ve kazılarla anlaşılmış bulunmaktadır.
Selçuklular İran’da Türk mimarîsinde daha önce başlayan gelişmeleri değerlendirerek büyük ölçüde ebidevî cami mimarîsinin tipini ve şemasını ortaya koymuşlar. Bundan sonra da bütün İran ve Orta Asya’da bu plân fikri hâkim olmuştur.
İlk Selçuklu camii, en mühim kısımları 1072-1092 arasında Melikşah zamanında yapılmış olan İsfahan Mescid-i Cuması’dır. Kitabelere göre büyük mihrap kubbesiyle, bunun tam karşısında avlu dışında kuzeydeki küçük kubbeli mekân, dört eyvanlı avlu ve kubbeli revaklarla bütün ana hatları Selçuklular zamanında meydana gelmiştir.
Kültür ve Medeniyet
Tarih: 6 Ocak 2012 | Bölüm: Kültür | Yorumlar: 1 Yorum var.
Kültür ile medeniyet, aralarında karşılıklı ve sürekli ilişkiler bulunmakla birlikte, aslında biribirinden farklı olan şeylerdir. Medeniyet, milletlere ait bazı kültür değerlerinin, birçok millet tarafından benimsenerek ortak duruma gelmiş bütününe verilen addır. Başka bir anlatımla, milletler arası ortak değerler seviyesine yükselen anlayış, davranış ve yaşama vasıtalarının tümüdür. Bu ortak, değerlerin kaynağı farklı kültürlerdir. Bu özelliği dolayısıyla kültür millî, medeniyet milletler arasıdır.
Söz gelişi Türkler, Araplar ve İranlılar birbirlerinden farklı kültürlere sahip oldukları, hattâ bunlarda, İslâm dininin uygulanışı bile önemli ayrılıklar gösterdiği hâlde, genel dünya görüşleri, İslam hukuku, edebiyat ve, sanat anlayışları bakımından millî değerlerin dışına taşarak onları biribirleri ile uyumlu kılan ve İslâm medeniyeti alanı içinde toplayan ortak özellikleri olmuştur. Aynı durum, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan vb. milletleri, Hıristiyanlık temelindeki ortak medeniyet kuşağına sokan Batı medeniyeti için de söz konusudur.
Batı medeniyeti denince, bu medeniyete mensup Hıristiyan toplumların manevî-sosyal değerleri ile müspet bilime dayalı teknik akla gelir. Bu toplumlar, müspet bilimlerde aynı anlayışa sahip oldukları, tekniği yaratıp geliştirmede biribirine çok yakın yollar izledikleri hâlde, konuştukları diller, âdetleri, gelenekleri, ahlâk anlayışları, edebiyat-lan ve folklorları aynı değildir. Hepsi de aynı dine bağlı olmalarına rağmen, din karşısındaki tutumları da biribirinden farklıdır. Aynı durum, Uzak – Doğu medeniyeti kuşağına giren toplumlar ve milletler için de söz konusudur.