Hoca Dehhani
Tarih: 10 Aralık 2011 | Bölüm: H | Yorumlar: Yorum yok.
Dehhânî’nin hayatı hakkında bilgilerimiz çok sınırlıdır. Bugün için elimizde bulunan tek kasidesinden bildiğimiz, Horasan’dan Anadolu’ya geldiği ve sultandan tekrar oraya dönmek istediğidir. Dehhânî‘yi ilim âlemine tanıtan M. Fuad Köprülü’nün tespitlerine göre şair, III. Alâeddîn Keykubâd devrinde (1298-1302) Anadolu’ya gelmiş ve bu sultana intisap etmiştir. Onun sarayında bulunan Dehhânî, eğlence ve işret meclislerine de katılmıştır. Ayrıca bu sultanın isteği üzerine yirmi bin beyitlik Farsça bir şeh-nâme kaleme almıştır.
Köprülü’den sonra Mecdut Mansuroğlu ve Vasfi Mahir Kocatürk de Dehhânî’nin III. Alâeddîn Keykubâd zamanında yaşadığını belirtmişlerdir. Devriyle ilgili bazı hususiyetleri bünyesinde barındıran söz konusu kasidesinde yer alan bazı telmihleri, Hikmet İlaydın farklı şekilde yorumlayarak onun I. Alâeddîn Keykubâd zamanında (1220-1237) yaşamış olabileceğini ileri sürmüştür. Çetin Derdiyok da “Tematik Bir Bakış“la değerlendirdiği kasidesinde bu sultanın büyük ihtimalle I. Alâeddîn Keykubâd olduğu sonucuna varmıştır. Ömer Faruk Akün ise, bir manzumesindeki ipuçlarından hareket ederek onun 1361 tarihinde daha hayatta olduğu ve Anadolu’dan henüz ayrılmadığına dikkat çekmiştir.
XV. asırda Ömer b. Mezîd’in Mecmû’atü” n-nezâ’ ir’i (bk. Mustafa Canpolat. ‘Ömer bin Mez’ıd Mecmû’atü’n-nezâ’ir, Ankara 1982, s. 26-28, 32-33, 42, 54-55, 133-34) ile XVI. asırda Eğridirli Hacı Kemâl’in Cami’u’n-nezâ’ir’i gibi önemli nazire mecmualarında şiirlerinin bulunması, Şeyhoğlu Mustafâ’nın Kenzü’l-kübe-ra’sında kendisinden bir şiir seçilmesi (bk. Kemâl Yavuz, Şeyhoğlu Kenzü’l-küberâ veMehekkü’l-ulemâ,Ankara 1991,s. 144) ve Hatiboğlu’nun Hacı Bektâş-ı Velî’nin makalelerini tercüme ettiği Bahrü’l-hakâyık isimli eserinde adının bazı ünlü Türk şairlerle anılması (bk. İsmail Hikmet Ertaylan, Hatiboğlu Bahrü’l-hakâyık, İstanbul 1960, s. III [metin]), Dehhânî’nin hem şöhretinin hem de etkisinin sonraki asırlarda devam ettiğini göstermektedir.