Yakınma / Şikayet Cümleleri
Tarih: 6 Kasım 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 8 Yorum var.
Herhangi bir kişi, kurum, olay veya durumdan hoşnut olmadığımızda, yolunda gitmeyen bir şeyler fark edildiğinde kurduğumuz cümlelere yakınma veya şikâyet cümleleri denilmektedir. Bu cümleleri günlük hayatta sıklıkla kullanırız. Genellikle kendini bir şeyden sorumlu hisseden kişiler şikâyet cümlelerini daha sık kullanırlar. Bir annenin çocuğu hakkında, bir patronun çalışanları hakkında veya bir öğretmenin öğrencileri hakkında şikayet dolu sözlerine sıklıkla karşılaşılır.
Olumsuz bir durum karşısında şikâyetçi olmaya yakınma adı verilir. Yakınma cümlelerinde kızmadan şikayet etme anlamı bulunur. Yakınma cümleleri çoğunlukla “keşke, bari, hiç değilse, hiç olmazsa, de, ki” gibi kelimelerle kurulur. “Hiç olmazsa bu işi düzgün yap.” cümlesinde kişinin daha önce yaptığı işlerde başarısız olduğu, bu işi ciddiye alarak başarıyla tamamlaması istendiği ifade edilmektedir.
Sitem cümleleri ile şikâyet cümleleri arasında şöyle bir fark vardır: Sitem cümleleri, bir kişinin herhangi bir davranışına veya sözüne karşı hissettiği alınganlığı ifade etmek için söylenir. Yani kişinin kendini değersiz hissetmesine neden olacak bir durumdan kaynaklanan cümlelerdir bunlar. Fakat şikâyet (yakınma), kişinin kendisi mağdur olmasa bile söylenebilir. Örneğin “Ankara’ya kadar gelmişsin; ama bana uğramamışsın.” cümlesinde kişi kendini değersiz hissettiği için bu sitem cümlesidir. Fakat “Yetkili servisiniz cihazın kurulumu hakkında hiçbir bilgi vermedi.” cümlesinde yolunda gitmeyen bir durumun sorumluları hakkında yakınılmıştır.
Örnek: – Sabahtan akşama kadar bilgisayarla oynuyorsun!
– Defalarca hatırlatmama rağmen, toplantıya yine gelmediniz!
– İnsanlar demokrasiyi yanlış anlıyorlar ne yazık ki…
– Israrla çöplerini yere atan insanlar tehlikeyi göremiyorlar.
– Başlığı ile içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok zorluyor.
– Ortalıkta boş boş geziyor ve hiçbir işe elini sürmüyor.
– Her seferinde en zor işi bana veriyorsun.
– Trafik kurallarına uyan yok herkes bildiğini okuyor.
– Nice klasik eseri okumamış aydınlar var.
– Nerede nasıl davranacağını bir öğrenebilse.
– İnsanlar hâlâ uğradıkları haksızlıklara ses çıkarmıyor.
– Onlar benim sözlerime kulak asmazlar ki.
– Sanki şimdiye kadar, gerektiği gibi çalıştı da.
– Bir de konuşurken olayları abartmasa…
– Ders çalış diye defalarca söyledim; ama söz dinletemedim.