Elmalılı Hamdi Yazır
Tarih: 26 Haziran 2014 | Bölüm: E | Yorumlar: Yorum yok.
Muhammet Hamdi Yazır, Batı felsefesiyle yakından ilgilenmiş Paul Janet’nin “Histoire de la Philosophie”nin metafizik kısmını “Metalip ve Mezahip” adıyla Türkçeye çevirmişti. Çeviriye yazdığı uzun “Dibace”de felsefe-din münasebeti bağlamında İslâm felsefesinin bir çeşit sorgulamasını yapmış, İslâm’ı felsefenin en tabiî sığınağı olarak göstermiştir.
Muhammet Hamdi Yazır, terakki (ilerlemeyi) mazideki kıymetleri değişime uğratarak yeni keşiflerde bulunmak, gelişmiş kıymetler halinde ortaya koymak, eskilerin servetine yenilerin servetlerini ilave etmek şeklinde ifade etmiştir. O da geleceği geçmişle, çağdaş bilim ve düşüncenin senteziyle kurmak ister.
Muhammet Hamdi Yazır, felsefeyi, daha çok bir eleştiri eylemi olarak kabul eder. Felsefe, toplumun varoluşunda ve sağlam olarak devamında büyük rolü olan dinî dikkate almalıdır. Bu bakımdan Muhammet Hamdi Yazır, felsefî düşüncenin ulaştığı son nokta olarak “din felsefesi”ni tespit eder. O, Batı felsefesinin, uzun seyri içinde hep tevhide ulaşmak gayreti içinde olduğunu söyleyerek onu bu gayretinde takdir eder. Muhammet Hamdi Yazır, gelenekle geleceği uzlaştırarak, “Beka içinde yenilenme, yenilenme içinde beka” veya özde sabit kalarak devamlı değişme formülünü savunmuştur.