Servet Somuncuoğlu Vefat Etti!
Tarih: 6 Ağustos 2013 | Bölüm: Güncel | Yorumlar: Yorum yok.
Türk dünyasından bir yıldız daha kaydı. Servet Somuncuoğlu hocamız, bugün sabah kalp krizi geçirerek vefat etti. Türk dünyası ve Türklük bilimi adına çok büyük çalışmalar yapan, TRT işbirliğiyle hazırlamış olduğu belgesellerden ziyadesiyle yararlandığımız, Orta Asya‘yı gözlerimizin önüne taşıyan değerli hocamız henüz 49 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Hayatın en acı hükmü, değişmez kuralı olan ölüm onu aramızdan alıp götürürken; beraberinde Türklüğün fedakâr bir çalışanını da alıp götürdü. Kendisi ömrünün büyük kısmını Tanrı Dağları‘nın eteklerinde, taştaki Türkleri – karlı dağlardaki sırları keşfetmek ve eski Türk tarihine / yazısına ışık tutabilmek adına geçirmişti. Şimdi o diyarlar bir parçasını kaybetti, Somuncuoğlu hocamızın ruhunu kabul edecek.
1964 yılında Bursa’da doğan Servet Somuncuoğlu, öğretmen lisesinin ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümlerinden mezun oldu.
TRT’de uzun yıllar prodüktörlük görevini yürüten Somuncuoğlu, “Tarihin Büyük İhanetleri”, “Günle Gelen”, “Günün İçinden”, “Müzikli Edebiyat” ve “Yeni Bakışlar” isimli birçok programa adını yazdırdı. Servet Somuncuoğlu, “Anadolu’yu Vatan Kılanlar”, “Tarihimize Şan Verenler” ve “Gönül Dünyamızı Aydınlatanlar” isimli senaryolar yazdı.
Radyo ve Televizyon Dili
Tarih: 30 Ağustos 2011 | Bölüm: Dil Bilimi | Yorumlar: Yorum yok.
İstanbul ağzına dayanan yeni standart dil, eğitim kurumları, basın yayın gibi kanallarla yaygınlaştırılmaya çalışılır. Yazı dili eğitim kurumlan aracılığıyla yeni nesillere aktarılırken, bölgeler üstü geçerliliği olan, yazı diline oldukça yakın bir konuşma dilinin yaygınlaşmasında en önemli araç hiç şüphesiz televizyon, kısmen de radyo olmuştur. Yaygınlaştırılmaya çalışılan konuşma dilinin en büyük temsilcisi uzun yıllar özel diksiyon eğitimi almış spikerlerin görev yaptığı ve başka varyantlara izin verilmeyen TRT olmuştur. Televizyon, elektriğin ulaştığı her köye ulaşma şansı bulmuştur. 1990’lı yıllara kadar bu konuşma dili, yerel ağzın baskın olduğu bölgelerde okullarda öğretmenlere, resmi dairelerde bazı görevlilere, bölgenin yerlisi okumuşlara özgü, varsa televizyonda rastlanan bir varyant olarak görülmüş, yerel konuşmalar üzerinde günümüzdeki kadar etkili olmamıştır. Ağızların baskın olduğu bölgelerde hâlâ eğitimli kesimin de ağız konuşması bunu açıkça göstermektedir. 1990’lı yıllarda özel televizyon kanallarının kurulmasını takiben, standart dille diğer varyatnlar arasında çok daha yoğun bir etkileşim ortaya çıkmıştır.
Standart konuşma dilinin en etkili aracı olan televizyonda, hayran olunan insanlar her gün evlerin başköşesinde “güzel“, “ince”, “kibar” İstanbul ağzıyla konuşmaktadır. Ayrıca iç göç nedeniyle asıl ağız bölgelerinin dışına çıkan insanların da okullardan ve televizyondan tanıdıkları İstanbul ağzına yaklaşan biçimleri tercih etme eğiliminde oldukları gözlenmektedir.
Özel televizyon kanallarının kurulmasıyla standart dilin en etkili aracı olan televizyonlar sayesinde, bu defa yerel konuşma biçimleri ve sosyal sınıflara özgü varyantlar, konuşuldukları bölgelerin dışına çıkmış ve daha geniş kesimlerce fark edilir olmuştur. Bunun sonucunda standart dilin ve ağızların kullanım alanında dikkat çekici bir kesişme olmuştur. Yerel konuşma biçimleri bir taraftan standart dilin etkisiyle standarda yaklaşmışlar, eğitimli genç nesiller tarafından daha az kullanılır olmuşlardır. Ancak yerel konuşma biçimleri de standart dilin kullandığı araçları kullanarak bölgelerinin dışına çıkmış ve daha önce standart dile özgü bir alan olan televizyonda kullanılır duruma gelmişlerdir. Bu nedenle günümüzde dilin farklı varyantları arasında her zamankinden çok daha karmaşık bir ilişki vardır. İstanbul ağzına dayalı konuşma dilinin en güçlü kanalı olan televizyonlarda; dizilerde, bazı kanallann eğlence programlarında, yerel kanallarda ağza veya başka varyantlara bolca yer verilmektedir.