Fiil Çatısı
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Fiilde Çatı | Yorumlar: 1 Yorum var.
Daha önce de bahsedildiği gibi Türkçe biçim bilgisi söz dizimiyle ve dil bilgisinin diğer alanlarıyla yakından ilişkilidir. Fiil çatısı, biçim bilgisi ve söz dizimi arasındaki bağlantıyı, etkileşimi çok iyi gösterir. Fiile eklenen küçük bir ek, fiilin unsurlarında büyük değişikliklere yol açar. Bu yüzden burada kısaca fiil çatısından bahsetmek yerinde olacaktır.
Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz. Çatı; yüklemin nesne ve özneyle ilgisi olduğundan, sorularda karşımıza çoğu kez, nesne-yüklem ve özne-yüklem ilişkisi olarak çıkar. Şimdi bunları ayrı ayrı inceleyelim.
NESNE – YÜKLEM İLİŞKİSİ
Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.
1. Geçişli Fiil: Nesne alabilen fiillerdir. Bir fiilin nesne alıp almadığının nasıl anlaşılacağını cümle öğelerinde “nesne” konusunda işlemiştik. Buna göre, fiil nesne alıyorsa geçişli olacaktır. Örneğin; “Etrafı daha iyi görebilmek için ışığı yaktı.” cümlesinde “yaktı” yüklemdir; “o” gizli öznedir. Nesneyi bulmak için “O neyi yaktı?” diye soruyoruz. “ışığı” cevabı geliyor. Öyleyse yüklem nesne almıştır; “yakmak” fiili geçişli bir fiildir.
Fiil – Eylem
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcük Türleri | Yorumlar: 2 Yorum var.
Her dilde var olan ve büyük bir grubu oluşturan fiiller biçim bilgisinin merkezinde yer alır. Birçok biçim bilgisel özellik fiiller sayesinde ortaya çıkar. İsim çekiminde durum eklerinin fiillere bağlandığını burada hatırlayalım. Bir oluşu, bir durumu veya bir kılışı kip ve kişiye bağlayarak anlatan sözcüklere fiil denir.
Fiiller, kalıcı kavram ya da varlıkları karşılamaz. Bunlar hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Mastar halinde bir hareketin adı olurlar: “yürümek, olmak, düşünmek vs.”
Geleneksel çalışmalarda fiiller neredeyse birbirine çok yakın tanımlamalarla verilir. Bu çalışmalarda fiiller kısaca hareketi (kılış, oluş, durum) karşılayan kelimeler olarak tanımlanır. Böyle bir tanımda daha çok fiillerin anlamsal yönü ön plana çıkmaktadır. Bu tanımlamaları esas aldığımızda hareket ifadesi taşıyan saldırı sözcüğünü, durum ifadesi taşıyan hastalık sözcüğünü fiil saymak gerekecektir. Fakat bu kelimelerin ikisi de fiil değildir. Bu tür yanlış anlamaları önlemek için fiilin dil bilgisel özelliklerini de dikkate almak gerekmektedir.
Fiillerin en kayda değer dil bilgisel özelliği kip ve kişi ekleriyle çekimlenmesidir. Bu çekimlenmede özneyle yüklem arasında sayı bakımından bir uyum vardır. Bunun yanında fiiller özne, nesne, tümleç gibi unsurları da zorunlu olarak ister.
Pratik olarak ismi fiilden ayırmak için “-me, -ma” olumsuzluk ekini ya da “-mak ,-mek” mastar ekini kullanırız.Eğer bir kelimenin sonuna “-ma ,-me” olumsuzluk ekini ya da “-mak ,-mek” mastar ekini getirebiliyorsak o kelime fiil demektir. Getiremiyorsak o kelime isim soylu bir kelimedir.