- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Yapısına Göre Cümleler

cümle türleriTürkçede her cümle, en az bir özne ve bir yüklemden oluşur. Konuşucu, amacına veya konunun kapsamına göre cümleye yeni unsurlar ekler ve cümleyi genişletir. Bu eklemeler, kelime olabileceği gibi isimlerden oluşan kelime grupları veya fiilimsilerden oluşan kelime grupları da (yan cümle) olabilir. Esas itibarıyla her cümle bir yargı bildirir. Yargı ise çekimli fiille doğrudan bağlantılıdır. Yani bir cümlede, kaç tane çekimli fiil varsa o kadar yargı var demektir. Konuşucu, bazı durumlarda, kısa ve tek yargılı cümleler kurmak yerine, içerisinde tam çekimlenmemiş fiilimsiler bulunan uzun cümleler kurabilir. Bu cümleler, temelde tek bir yargı bildirmekle birlikte, yarım yargı diyebileceğimiz başka yargılar da içerebilir.

Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle, bazen yan cümleciklerle sağlanır. Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı belirleyen temel ve yan cümleleri görelim.

Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir. “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir.

Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle.

 • Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.



Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öğe durumundadır. Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir. “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim.” cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir. “Kime teşekkür ederim?” sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap verir. Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz. Bu söz “okur” isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı öğesidir. Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç görevini üstlenmiştir.

Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur.

O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur.

Türkçede cümleler, yapılarına veya taşıdıkları yargı değerlerine göre Basit Cümle ve Birleşik Cümle olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Basit Cümle

İçerisinde bir yargı bulunan tek bir çekimli fiile/yükleme sahip olan cümle basit cümledir. Yüklem ek fiil almış bir isim veya çekimlenmiş (zaman ve şahsa bağlanmış) bir fiil olabilir. Burada esas olan yargı bildiren kelime sayısıdır. Basit bir cümle onlarca kelimeden de oluşabilir. Bir cümlede çok fazla kelime vardır diye birleşik saymak mümkün değildir. Her cümlede bir özne ve bir fiil/yüklem bulunur, ancak nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci birden fazla olabilir.

Ben üniversite öğrencisiyim.
Dün kitap okudum.
Ben arkadaşlarımla kütüphanede kitapları ve dergileri alfabetik sıraya göre sınıfladım.

Bazı araştırmacılar, tam yargıyı esas aldıkları için içerisinde fiilimsi olan cümlelerin de basit sayılması gerektiğini ileri sürmektedirler. Bu araştırmacılara göre, yarım yargı veya tam yargı diye ayırım olmaz, yargı ya vardır ya da yoktur. Bu araştırmacılar, fiilimsiler yargı bildirmediklerine göre bir cümlede ne kadar çok fiilimsi olsa da bu cümle tek bir çekimli fiile sahip olduğu için basit sayılmalıdır, görüşünü savunmaktadırlar.

Ancak, fiilimsiler aslen fiildirler ve isimleşirken zaman ve şahıs taşıma özelliklerini tam olarak kaybetmezler. Bu nedenle fiilimsiler (isimfiil, sıfatfiil, zarffiil) yargı bildirmiyorlar, demek doğru değildir.

2. Birleşik Cümle

Bir temel cümle ile onun anlamını tamamlayan en az bir yan (yardımcı) cümleden oluşan ve birden fazla yargı bildiren cümledir. Yapısına göre cümleyi sınıflayan çekimli fiil/yüklem olduğu için bir yargı söz konusudur. Yukarıda tartışıldığı üzere içerisinde fiilimsi bulunan cümleler de birleşik cümle olarak adlandın İmalıdır.

Birleşik cümle kısaca, içerisinde birden fazla yargı barındıran cümlelerdir. Bu yargılardan esas olan temel cümlenin yargısıdır. Temel cümlenin yargısına bağlı veya temel cümlenin yargısını tamamlayan yan veya yardımcı yargılar ikincil unsur olarak yer alırlar. Yan cümle, temel cümleyi değişik yönlerden tamamlayan cümledir. Buna göre birleşik cümleler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

– Girişik Birleşik Cümle

İçerisinde bir çekimli fiil/yüklem ve en az bir fiilimsin (isimfiil, sıfatfiil, zarffiil) yan cümle bulunan cümlelerdir. Yan cümle, temel cümlenin fiiline/yüklemine bağlı bir öge (nesne, yer tamlayıcısı, zarf tümleci) olabildiği gibi temel cümlenin öznesi görevinde de kullanılabilir. Yani yan cümle, tam yargı bildirme özelliğini kaybettiği ve isim türünden bir kelime grubu oluşturduğu için isim, sıfat, zarf gibi işlem görürler.

Bu özelliklerinden dolayı bazı araştırmacılar fiilimsili yan cümleleri bir öge olarak saymakta ve bu öğelerle kurulmuş cümleleri de basit cümle olarak kabul etmektedirler. Ancak birleşik kavramı ile kast edilen şey en az iki unsurun bir araya gelmesi ve bir bütün oluşturması olduğu için Türkçenin asıl birleşik cümlesi fiilimsilerle kurulan cümlelerdir.

Yağmurun yağması ağaçlara yaradı. Dersine iyi çalışan öğrenci, ailesini mutlu eder. Senin yazdığın kitabı ben okumadım. Sen eve gidince ben seni ararım.

– Şartlı Birleşik Cümle

Bir temel cümle ile ona bağlı şart ifade eden yan cümlenin birleşmesinden oluşur. Türkçede -sA şart eki almış olan yan cümle, temel cümlenin yargısının oluşması için gerekli olan şartı ifade eder. Konuşurlar, çoğu zaman şart ifade eden yan cümleye eğer edatı ile başlarlar. Şart ifade eden yan cümlenin fiili/ yüklemi çekimli olmadığı için tam bir yargı bildirmez, bu nedenle tek başına kullanılamaz. Türkçede tamlayan önce tamlanan sonra geldiği için, şartlı birleşik cümlelerde de şart ifade eden yan cümle önce, temel cümle sonra gelir.

Dersine çalışırsan başarılı olursun.
Başarılı olursun dersine çalışırsan, (pek kullanılmaz)

Şartlı cümle, her ne kadar bir yan cümle ise de tam yargı bildirmediği için genel olarak temel cümlede zarf görevinde kullanılır. Bazı durumlarda konuşucu şartlı yan cümleyi temel cümleye bağlamadan kullanabilir. Bu her ne kadar mümkün gözükse de yine de söylenmemiş bir temel cümle varlığını her zaman hissettirir.

Ah o güzel gözlerine bir bakabilsem. (çok mutlu olurdum)
Seni ne çok sevdiğimi bir bilsen. (ne olurdu sanki)

Ki’li Birleşik Cümle (İlgi Cümlesi)

Türkçe yan cümleyi tam çekimlenmemiş yarım yargılı yüklemler kurar. Türkçenin ilişkide olduğu dillerin bazıları, tam çekimlenmiş (şekil, zaman, kişi eki almış) en az iki fiil/yüklem ile birleşik cümle kurar. Kültür çevresinin ortak olması nedeniyle, diller bazen cümle yapısı da dahil olmak üzere birbirlerinden etkilenebilirler. Türkçenin en çok temas halinde olduğu dillerden biri de bir Hint-Avrupa dili olan Farsçadır. Hint-Avrupa dillerinin temel özelliklerinden biri, birleşik cümleyi en az iki tam çekimlenmiş fiil/ yüklem ile kurmalarıdır. Farsçanın etkisi ile Türkçede kullanılan birleşik cümle çeşitlerinden biri de ki’li birleşik cümlelerdir.

Farsçadan ödünçlenen ki’li birleşik cümlede, tam çekimlenmiş en az iki yargılı cümle söz konusudur. Bu cümleler, birbirlerine ki bağlacı (sıfatfiil bağlacı) ile bağlanırlar. Sultan Mehmet ki İstanbul fatihidir. Osmanlının en büyük padişahıdır. Ona dedim ki sen bu işi başaramazsın. Dilerim ki bana yaptıkların sana ders olur.

Yukarıda, Türkçede tamlayan unsur (yardımcı unsur) önce, tamlanan unsur (asıl unsur) sonra gelir demiştik. ki’li birleşik cümle Türkçeye dışarıdan geldiği için bu kuralı bozar, ki’li birleşik cümlelerde asıl unsur Önce, yardımcı unsur sonra gelir. Yukarıdaki cümleler, Türkçenin kendi kuralıyla kurulmuş olsaydı aşağıdaki gibi bir yapı ortaya çıkardı.

İstanbul fatihi olan Sultan Mehmet, Osmanlının en büyük padişahıdır. Ona sen bu işi başaramazsın dedim. Bana yaptıklarının sana ders olmasını dilerim.

Ki’li birleşik cümlelerde ki’nin bağladığı yardımcı unsur, isim veya isim türü bir kelime olabileceği gibi çoğu zaman, tam çekimlenmiş bir yargı cümlesi de olabilir.

Sen ki hür evladısın büyük doğunun. Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.

Ki edatı iki isim arasında kullanıldığı zaman, önceki ismi, sonraki isme niteleyici bir görevle bağlar. Aşağıda sen ve babam kelimeleri (isim) aynı varlığı karşıladıkları için babam kelimesi, sen kelimesini açıklayıcı olarak kullanılmıştır. Bu durumda ki edatı sen kelimesini doğrudan kızmam fiiline değil onun bir öğesi olan babam (nesne) kelimesine bağlamıştır. Aşağıdaki ikinci örnekte ise sana derim cümlesi, bırak bu işleri cümlesini açıklamak için kullanılmıştır ve genel itibarıyla bir isimfiil görevini (nesne) üstlenmiştir.

Sen ki babamsın sana kızamam Sana derim ki bırak bu işleri…

Bazen ki’den sonra, gelen cümle konuşmanın kapsamına veya amacına göre açıkça söylenmeyebilir. Bu tür kullanımlar eksiltili cümleye örnektir. ki’den soma gelen cümle açıkça söylenmese de derin yapıda varlığını her zaman hissettirir.

Sana öyle muhtacım ki… O kadar çok çalıştım ki…

Sıralı Birleşik Cümle

Bazı durumlarda, tek yargılı bir cümle duyguyu, düşünceyi veya olayı anlatmaya yetmeyebilir. Konuşur, kapsayıcı ve etkili konuşmak isteyebilir. Bu amaçla, cümleler arasında anlamca veya şekilce bir bağlantı kurulur ve cümleler sanki bir cümle gibi peş peşe sıralanabilir. Arka arkaya sıralanan cümleler arasında anlamsal bir bağ ve kimi durumda da biçimsel bağ vardır. Bazen tam çekimlenmiş fiil, en sona gelecek şekilde kullanılırken, cümledeki diğer fiiller genellikle kişi eki almadan kullanılabilir. Yazıda bu tür cümleler virgül veya noktalı virgül ile birbirine bağlanır. Aralarına nokta konmaz. Eğer nokta konursa sıralı olma özellikleri göz ardı edilmiş olur.

Dinler, anlar, kararımı sonra veririm.

Bazı kaynaklarda öge ortaklığına dayalı birleşik cümle, bağımlı sıralı cümle olarak adlandırılır. Öge ortaklığı bir cümlenin diğerine bağımlı olduğunu gösterdiği için bu tür bir adlandırma yapılmaktadır.

Geldim, gördüm, yendim, (anlamca bir ilişki var / özne ortak)
Ben dinlerim, anlarım, tartarım sonra konuşurum, (ben öznesi ortak)
Seni ben, arkadaşını babam karşılayacak (karşılayacak yüklemi ortak)
Babam kitabı aldı, okudu, kapattı ve dışarı çıktı, (babam öznesi ve kitap nesnesi ortak)
Sınıfta konuşulmaz, gürültü yapılmaz, kavga edilmez, (sınıfta yer tamlayıcısı ortak)

Sıralı Bağlı Birleşik Cümle

Bazen sıralı cümlelerde, ortak anlam ve ortak öge nedeniyle cümleler arasına bağlayıcı unsurlar da girebilir. Bu tür cümlelerde hem bir anlam bağlılığı hem de öge ortaklığı vardır. Bu cümleler tek başlarına kullanıldıklarında hem anlamlı hem de doğru kurulmuş cümlelerdir. Bir araya geldiklerinde konuşucu hem anlamsal olarak hem de yapısal olarak cümleleri birbirine bağlı hale getirir ve peş peşe sıralar. Bu nedenle bu şekilde kurulmuş cümleye sıralı bağlı birleşik cümle denir.

Kitabı okuyacaktım, ama okumadım, (ben öznesi ve kitap nesnesi ortak, ama bağlama edatı)
Hasan geldi ve aynaya baktı. (Hasan öznesi ortak, ve bağlama edatı)
Hem Hasan hem de Osman geldi, (geldi yüklemi ortak, hem bağlama edatı)
Okula ne Hasan geldi ne Osman geldi, (okula yer tamlayıcısı ortak, ne bağlama edatı)
Kitabı ya sen oku ya da ben okuyayım, (kitabı nesnesi ortak, ya bağlama edatı)

Bağlı Birleşik Cümle

Bağlama edatları yardımıyla birbirine bağlanan cümleler, bağlı birleşik cümlelerdir. Bu şekilde kurulmuş cümlelerde sıralama veya ortak öge bulundurma zorunluluğu yoktur. Bağlama edatları ile birbirlerine bağlandıkları için bağlı birleşik cümle adını alırlar. Bağlama edatları ise ama, fakat, zira, çünkü, bu nedenle, bundan dolayı, bu nedenle, ancak, ne yazık ki vb. gibi çoğu zaman cümle başı bağlama edatlarıdır. Birleşik cümle kurma işlevini yerine getiren bağlama edatları, bazen içinde bulunduğu cümleyi sonraki cümleye, bazen de önceki cümleye bağlarlar. Bağlama edatlarıyla cümleler, birbirlerine sebep, sonuç, amaç, niyet ilişkisi içinde bağlanırlar.

Ancak ders çalışırsan, başarılı olursun.
Doğru söylüyorsun, ancak ben sana inanamıyorum.
Sana iyilikle anlattım, ama sen dinlemedin.
Çok güzel konuştu, fakat beni ikna edemedi.
Yanlış yaptın, çünkü beni dinlemedin.
Telefonu açmadın, bu nedenle sana kırgınım.
Ben sana söylemiştim, nitekim dediklerim doğru çıktı.

İç İçe Birleşik Cümle

Birbirinden bağımsız iki bitmiş cümleden biri diğerinin içine yerleşmiş olarak kullanılabilir. Bu çeşit kullanımlarda temel cümlenin bünyesine yerleşmiş olan cümle, temel cümlenin bir öğesi olabilir veya olmayabilir. Yine de anlamsal olarak bu iki cümle arasında bir bağ bulunabilir. Bu şekilde kullanılan birleşik cümlelerde ara cümle (iç cümle) silindiği zaman, anlamda çok büyük bir bozulma meydana gelmez. Bir bakıma ara (iç) cümle açıklayıcı bir cümledir. Bazen de bir öge gibi kullanıldığı için çıkarıldığı zaman anlamda bir eksilme, bozulma veya değişme olabilir.

Cihan yıkılsa, emin ol. bu cephe sarsılmaz. (ara söz-bağımsız)
Ben sana bu kitabı yırtma demedim mi? (ara söz-bağımlı- nesne)
Bizim komşu çok iyi tanımasam da iyi bir adamdır, (ara söz-bağımsız)
Beni dinleyin dedi. (ara söz-bağımlı- nesne)
Öğrenci, ders bitmiş olmalı diye düşündü, (ara söz-bağımlı-nesne)

İç içe birleşik cümle, diğer birleşik cümlelere kıyasla biraz farklıdır. Tamlayan veya tamlanan unsur, bu tür birleşik cümlelerde pek söz konusu olmaz. Ancak iç cümle, temel cümlenin bir öğesi olduğu zaman, bir bakıma bir yan cümleden (yardımcı unsur) bahsederiz.

Ben sana beni dinle demiştim. (Ne demiştim-Beni dinle)

“Cümle Türleri” sayfasına dön! «|

Cümlenin Öğeleri «| – |» Cümlede Anlam «|