- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Nefi’nin Hayatı

şair nefiAsıl adı Ömer olup, doğum yeri Erzurum Pasinler’in Hasankale’sidir. Ba­bası Mehmed Beğ, dedesi ise Mirza Ali Paşa olarak kabul edilir. İlk mahlası zarara mensup’ anlamında “Darrî” iken, genç yaşlarında Gelibolulu Âlî’nin tavsiyesi ile ‘fayda ve menfaate mensup anlamında Nefi’ye çevirmiştir. Nef’î henüz İstanbul’a gelmeden, babası onu küçük yaşlarda bırakıp Kırım Hanı’nın yanına gitmiş ve hana nedim olmuştur. Bu yüzden Sihâm-i Kaza adlı meşhur esenne babasını hicveden bir şiirle başlamıştır.

Babasının nedim ve musahip olacak ‘dar hoş sohbetli ve nüktedan oluşu, şairdeki zekâ ve kabiliyetin aileden gelme ihtimalini güçlendirmektedir. Onun önce aile çevresinden iyi bir temele sahip ‘olunduğu ve ardından da güçlü bir medrese eğitimi aldığını öne sürmek yanlış olmasa gerektir. Muhtemelen Sultan I. Ahmed’in tahta çıktığı yıllarda ve bir vasıta ile İstanbul’a gelen şair, kabiliyeti ile kısa zamanda kendini tanıtarak, de­vrini idrak ettiği I. Ahmed, II. Mustafa, II. Osman ve IV. Murad gibi dört hükümdara ve devlet ileri gelenlerinden bir çoğuna birbirinden güzel kasideler sunmuştur.

Bir zaman Sultan I. Ahmed’in maiyetinde, bir aralık da Muradiv mütevellisi olarak Edirne’de bulunan şairin kendi ifadesinden, üç kere Gürci Mehmed Paşa tarafından azledildiği anlaşılmakla birlikte, bu vazifelerin nele olduğu bilinmemektedir. Riyâzî onun Dîvân-ı Hümâyûn’da maadin mukataacıs olduğunu bildirir. Sultan IV. Murad devrinde de bir aralık cizye muhasebeciliğin de bulunmuştur. Şairin şöhretinin zirvesine eriştiği devresi, Sultan IV. Murad’m saltanat yıllarına denk gelir. Katı, çabuk öfkelenen ve biraz da ihtişama düşkün bir mizaca sahip bu padişah, sert ve taşkın karaktere sahip Nef’î’nin övgü ve yer­gilerinden hoşlanıp şairi takdir etmiş, onu meclislerinde bulundurmuştur. Hatta şairi öven şu beyitlerin ona ait olduğu öne sürülür:



Gelün insaf ideliim fark idelüın ınikdârı Şâ’iriiz biz de diyii lâf ü güzâfı koyalum,
İdelüın bî-ıneze söz söylemeden istiğfar
Dâmen-i Nef’î-i pâkîze-edâyı tutulum,
Biz kelâm nâkdiyiiz nerde o sâhib-güftâr Ona teslim ideliim emrine münkâd olalıım.

Ancak padişah, 1630 Haziran’ında yağmurlu bir günde babasının Beşik­taş’taki köşkünde şairin Sihâm-i Kaza’smı okurken, yakınında bir yere yıldırım düşmesi üzerine elindeki şiir mecmuasını yırtar ve Nef’îyi azlettirerek bir daha hi­civ yazmaması için kendisinden söz alır. Zamanın şairlerinden biri buna işaret ederek Nef’î’yi şöylece yerer:

Gökden nazire indi Silıâm-i Kazasına Nef’îdiliyle uğradı Hakk’ın belâsına…

Sultan IV. Murad’ın emri veya izniyle idam edilen şairin cesedinin denize atıldığı rivayet edilir. Tam bir tarih ve sebep bilinmemekle birlikte, bu idamın 8 Şaban 1044/27 Ocak 1635 günü ve Bayram Paşa hakkında söylediği bir hiciv yü­zünden gerçekleştiği öne sürülmektedir. Kendine aşırı güven duyan, sık sık övü­nen ve öven bir şair olarak Nef’î, eski edebiyatımızın en büyük kaside ve “fah­riyye” şairi olarak kabul edilir.

Mübalağalı övgüler ve bakir hayallerle dolu bu kasidelerin her biri, onun üstün ahenk kabiliyeti ve beyan üslûbunun birer örne­ğidir. Ancak o her önüne gelen makam sahibini metheden cinsten bir şair değil, gerçekten beğenip takdir ettiği kimseleri öven bir sanatkârdır. Meselâ başarılı bir padişah olduğu söylenemeyecek bir şahsiyet sergileyen Sultan Mustafa’ya bir “cülûsiyye” dahi yazmaması, onun bu kasideleri tamamen rastgele bir övgü olmak üzere değil, gerçekten hoşuna giden kimseler için yazdığını göstermektedir. Nefi, övgüleri ve övünmeleri kadar, yergileriyle de tanınmıştır.

O, hem övgüle­rinde hem de yergilerinde “ifrat” ve “tefrit” yolunu seçmiş, yani övdüklerini gök­lere çıkarırken yerdiklerini yerin dibine geçirmiş, hiçbir zaman ikisinin ortasını benimsememiştir. Nitekim Nef’î, Şeyhülislâm Mehmed Efendi’ye sunduğu bir kasidesinde:

Virürüm dosta bir harf ile tevkî-i kabul İderiim düşmanı bir nokta ile şöhre-i ‘âm.

diyerek bu yönüyle övünmüştür. Tahir Olgun da, Nef’î’nin şiirlerindeki muhte­vayı “övünmek, övmek ve sövmek” kelimeleriyle veciz bir şekilde özetlemiştir.

Sonraki Sayfa »|

Kim Kimdir? sayfasına dön! «|