- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Türkçenin Yanlış Kullanımı

türkçenin yanlış kullanımıTürkçenin yanlış kullanımı, Türk dilinin konuşma ve yazma bozuklukları ile ilgili yazı, kompozisyon örneğini sizlere sunuyoruz: Geçmişi parlak, geleceği karanlık Türkçemiz. Yüzlerce, binlerce yıllık geçmişe sahip bugüne kadar yaşamayı başarmış nazlı çiçek. Yazık sana ki kıymetini bilmeyenlerin elinde oyuncak olmuşsun.

Ne kadar karamsarım değil mi? Bu karamsarlığımın bir nedeni var. Günümüz Türkçesi yabancı sözcüklerle doldurulmuş; yazı ve konuşma dilinde yanlış kullanımlar ortaya çıkmıştır. Türkçemiz karışıklar içinde fırtınalı bir havada yol almaya çalışan bir gemi gibi yalpalayarak ilerlerken kendisini geleceğe taşıyacak bir atılım beklemektedir.

Dili iyi kullanmak önemli bir meziyettir. Bunu yazı ve konuşma dilinde en iyi şekilde yapan kişiler toplumca örnek alınması gereken kişilerdir. Ancak bu böyle değil. Bu insanlar bir kenarda kalırken basınımızın ön plâna çıkardığı üç kelimeyi bir araya getiremeyen kişiler toplumumuza yön veriyor.

Elbette dilimiz de kötü etkileniyor. Gelecekte, bizi millet yapan vasıflardan en önemlisi olan dilimizi kaybetmek istemiyorsak dili doğru kullanmak konusunda üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz. Dilin temizlenmesi ve yanlış kullanımların düzeltilmesi uzun ve zorlu bir süreç olsa da başarılmayacak bir iş değildir. Yeter ki istensin.

Aşağıdaki başlıklarda, Türkçede konuşma ve yazma ile ilgili sıkça yapılan hatalar anlatılmaktadır. Başlıklara dokunarak açılan pencereden bilgi alabilirsiniz.

1. Konuşma Yanlışları
2. Yazma Yanlışları

Konuşmada ve yazmada dilimizi doğru kullanmak kültürümüzü geleceğe aktarmak için çok önemlidir. Dilimizi başka dillerin boyunduruğu altına sokmak kendimize ve milletimize büyük zararlar verir. Dil konusunda ilk önce kişi kendi üstüne düşen görevi yapmalı kendi dilini yekin kullanan biri olduktan sonra da başkalarına yol göstermelidir. Türkçe sözcükler kullanmak önemlidir. Ancak dilimize yerleşmiş, anlamları ve kullanımları bilinen sözcükleri de dilimizden çıkarmaya çalışmak yanlıştır. Yapmamız gereken dilimize bundan sonra yabancı sözcük sokmamaktır. Dilimizi kirletmek yerine, hangi dilden sözcük alıyorsak o dili öğrenip konuşmalı dilimizi de değerini bilenlere bırakmalıyız.



Dilimizin yabancılaşmasını önlemek için ilk çözüm önerim, okumaktır. Güzel Türkçemiz ile yazılmış kitaplar okumak, sözcük hazinemizi genişletmek bizi başka dilden sözcük kullanmaktan uzaklaştırır. İkinci çözüm önerim, her televizyon kanalının ve gazetenin bünyesinde dilimizi her yönüyle tanıyan ve kullanan bir ya da birkaç kişiyi bulundurmasıdır. Bu kişilerin denetiminden geçen ürünlerin halka sunulması, halkın dilin güzel kullanımını açıkça görmesini sağlar.

Üçüncü önerim, öğretmen adaylarının Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanacak bir sınava girmeleridir. Gelecek öğretmenlerin elindeyse öğretmenler de kullandıkları dille öğrencilerine örnek olmalı, onların dili kullanım hatalarını düzeltebilmeli ki öğrenciler doğruyu doğru yerde görsün. Dördüncü çözüm önerim, devletin dili koruyucu yasalar çıkarmasıdır. Devlet yönetendir. Yöneten doğru yönlendirirse yönetilen de gösterilen yoldan gider. Tabii burada önemli olan kararlı olması ve yaptıklarının arkasında durmasıdır.

Beşinci önerim, dilimizi doğru kullananların ödüllendirilmesidir. Aslında dili doğru kullanmak bir ayrıcalık olmamalıdır. Ancak günümüz şartlarında, dilimiz böyle yoğun bir tehdit altındayken dili doğru kullananları ödüllendirmek diğer insanlara da örnek olacaktır. Dilimizi asıl kurtaracak şey ise, yukarıdaki bütün önerileri hatta daha fazla öneriyi çözüme yansıtmaktır. Dilimiz bir kuş gibi elimizden uçup gitmeden ona geniş ve sağlam bir kafes yapmalıyız. Bu kafesin bizim de evimiz olacağını unutmadan!

Yeşim KAYA