Türkçe ve Edebiyat Dersi Çalışma Teknikleri – 1
İlköğretimde Türkçe dersine; ortaöğretimde Türk edebiyatı ile dil ve anlatım dersine; yükseköğretimde ise Türk dil bilgisi ve edebiyatı ile ilgili onlarca derse çalışmak, bazı kişiler için çekilmez ve anlaşılmazdır. Bunun tam tersi biçimde, edebiyat ve dil derslerini dört gözle bekleyen, dil bilgisi konularıyla uğraşmayı bir zevk olarak algılayan kitap kurtları da var. Bu durum, aslında kişilerin dil gelişimi ve edebiyata olan ilgisi ile doğrudan ilgili olmakla birlikte, geliştirilebilir bir beceriyi de dikkate almamız gerektiğini göstermektedir.
Devamı gelecek birkaç yazı ile sizlere, Türkçe ve edebiyat derslerinde başarınızı arttırmak ve bu derslere çalışırken artık mutlu olmanızı sağlamak için farklı çalışma yöntemleri sunacağız. Kuşkusuz bu yöntemler, size sihirli bir çubuk vadetmeyecek. Burada anlatılanlar, kendi çalışma yönteminizi daha iyi hâle getirmeniz için verimli çalışma önerilerinden oluşacaktır. Böylece edebiyat ve Türkçe derslerine farklı bir yön kazandırmış, onları bütüncül bakış açısıyla kavramış olacaksınız.
Bu yazı serisinin her birinde, önce genel hatırlatma yapılacak, sonra bir Türkçe konusu üzerinde örnekleme yapılacak, sonra ise edebiyat konularından biri üzerinde farklı çalışma yöntemi örneklendirilecektir.
Genel Hatırlatma
Tüm derslerde olduğu gibi, Türkçe ve edebiyat derslerinde de bazı konularda parçadan bütüne, bazılarında ise bütünden parçaya çalışmak gerekir. Bazen bu iki yöntemi de sırasıyla uygulamak yararlı olacaktır. Bunu belirlemek için, çalışacağınız konunun ne kadar çok terim, kavram veya kuramsal (teorik) bilgi içerdiğine bakmanız gerekir. Eğer konular çok fazla ezber bilgi içeriyorsa, önce bunlar yeterince kavranmalı, daha sonra bütün hakkında zihinsel bir algı oluşturulmalıdır. Daha genel bir konu üzerinde çalışılacaksa, parçanın tamamı içselleştirilmeli, daha sonra onun hakkında yorum becerisi geliştirme yolu seçilmelidir.
Başka birine öğretirmiş gibi yaparak öğrenme, tüm derslerde olduğu gibi Türkçe ve edebiyat konularında da oldukça işe yaramaktadır. Eğer çalışma ortamınız buna müsaitse, karşınızda biri varmış ve siz ona bu konuyu öğretiyormuş gibi yaparak eksikliklerinizi tamamlayabilir ve öğrenme düzeyinizi belirlemekle kalmaz çok yararlı bir tekrar ile konuyu özümsemiş olursunuz. Bunun için konulara ayrıntısıyla çalıştıktan sonra, içten veya dıştan sesli olarak, tıpkı bir öğretmen edasıyla konuşarak karşınızdaki hayalî kişiye konuyu öğretmeye ve bu sırada mümkün olduğunca ders notlarınızdan yararlanmamaya çalışmanızı tavsiye ediyorum.
Anlatım Bozuklukları Örneği
Anlatım bozuklukları konusuna çalışacak bir kişi, öncelikle bu konunun sözcüklerini parçalayarak “anlatım” ve “bozukluk” kavramları üzerinde birkaç dakika düşünmelidir. Bunu hepimizin günlük konuşma dilinde yaptığını düşünerek, bu örneklerin konu içinde daha sistemli biçimde işleneceğini kavramalıdır. Konu başlıklarına ve birkaç anlatım bozukluğu örneğine baktıktan sonra zihninde genel bir şema oluşturduktan sonra, konunun parçaları olan alt başlıklara geçmeli ve tek tek öğrenmelidir.
“Cümlede gereksiz sözcük kullanılması” ile oluşan anlatım bozuklukları konusunu, “Karşıdan yaşlı ihtiyar geliyordu.” cümlesindeki gibi bir örnekle eşleştirmeli ve hem “yaşlı” hem de “ihtiyar” sözcüğünü kullanmanın yanlış olduğunu bu başlık altında zihnine yazmalıdır. Sonrasında örnekleri çoğaltmalı, kendi örneklerini listelemelidir. Fakat en önemli adım, bu örneklerden birini konu başlığıyla birlikte “zihninize kazımak” olacaktır. Şöyle ki dil bilgisi konularında örnek üzerinden yorum yaparak öğrenme, öğretmenlerin bile kullandığı bir yöntemdir. Herhangi bir yerde “gereksiz sözcük kullanma” ifadesini görünce, hemen aklınıza “yaşlı ihtiyar” tamlaması gelmeli ve buradaki çarpık anlatım size anlatım bozukluğunun nasıl yapıldığı konusunda yönlendirmelidir.
Daha sonra alt başlıkların tamamı böyle bir önemli sözcükle eşleştirilmeli ve en sonda tüm başlıklar gözden geçirilerek, konu bütünlüğü sağlanmalıdır.
Halk Edebiyatı Temsilcileri Örneği
Halk edebiyatının önemli temsilcileri konusunu öğrenmeye çalışan bir kişi, öncelikle “halk edebiyatı” döneminin Türk edebiyatında hangi aralığa denk geldiğini düşünmelidir. Bu tarih aralığında hangi yazar ve şairlerin yaşadığına dair önbilgilerini, hazırbulunuşluğunu sorgulamalıdır. Konuya çalışmaya başlamadan önce sahip olduğu bilgileri gözden geçiren kişi, daha sonra bu konu boyunca neler öğreneceğine şöyle genel anlamda bir göz atmalı ve sonra ayrıntılara geçmelidir.
Yunus Emre ve Karacaoğlan gibi şairlerin hayatlarının birbirine paralel yönlerini, şiirlerindeki “ortaklıkları” bir yanda biriktirip, diğer yanda şairleri birbirinden ayıran “farklılıkları – özel yönleri” akılda tutmaya çalışmak en iyi yöntemdir. Örneğin; Yunus Emre de Karacaoğlan da hoşgörülü, ilahi aşk üzerine şiirler yazan, hece ölçüsünü kullanan ve sade bir dil kullanan kişilerdir. Fakat Yunus Emre 13. yüzyılda, Karacaoğlan 17. yüzyılda yaşamıştır. Ayrıca Yunus Emre aruz veznini de kullanmışken, Karacaoğlan yalnızca hece ölçüsünü kullanmıştır. Yunus Emre’nin şiirlerinin büyük çoğunluğu ilahi aşk iken, Karacaoğlan ilahi aşkın yanında beşeri (insani) aşkı da işlemiştir. Yunus Emre şiirlerini sazla söylememişken, Karacaoğlan şiirlerini (koşmalarını) sazla dile getirmiş, koşmalarını türkü gibi söylemiştir.
Yukarıdaki metni, bir öykünün herhangi bir bölümü gibi algıladığınız zaman, Yunus Emre ve Karacaoğlan, sanki hayatımızda bulunan gerçek kişilermiş gibi canlanırlar. Bu anlamda onları, yaşamınızdaki arkadaşlarınıza, akrabalarınıza veya hocalarınıza da benzetebilirsiniz. Mesela “Köroğlu, aynen benim amcama benziyor, ikisi de çok isyankar.” diye “gerçek hayattan bir benzetme” yaparak, onları zihninizde hâli hazırda var olan bir şemaya da yerleştirebilirsiniz.
Örnek konular üzerinde yeni teknikler sunacağımız bu yazının devamı gelecektir.
İyi çalışmalar…
TTK!
Orkun KUTLU
BENZER KONULAR
- Yazının Bağlantısı: Türkçe ve Edebiyat Dersi Çalışma Teknikleri – 1
- Yazının Bölümü: Benim Kalemimden, Türkçe
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: çalışma teknikleri, çalışma yöntemleri, Dil Bilgisi, dil bilgisi çalışma, dil bilgisine nasıl çalışılır, dil ve anlatım çalışma tekniği, Edebiyat, edebiyat çalışma tekniği, edebiyata nasıl çalışılır, ezberlemek, sözel ders nasıl çalışılır, sözel derslere çalışmak, Teknik, türk dili çalışma, Türkçe, türkçe çalışma yöntemi, türkçe dersine çalışma, türkçe nasıl çalışılır, türkçe ve edebiyat çalışma örneği, türkçe ve edebiyat çalışma teknikleri, Yöntem
- Rastgele 10 Yazı:
- Kurgusal / Hayal Ürünü Anlatım Nedir?
- Basatın Tepegözü Öldürdüğü Destanı
Dede Korkut Hikayeleri - Türkmen Türkçesinin Söz Varlığı
- Mani Örnekleri / En Güzel Maniler – 3
- Eleştiri Türünün Özellikleri
Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri - Göktürk (Orhun) Alfabesi
- İstiklal Marşının İlk ve Son Hâli
- Bozkurt Resimleri / 7. Sayfa
- Yadsıma / İnkâr Nedir?
- Muhibbi
Daha kolay daha eğlenceli teknik olan animasyonlu eğitim setlerini tercih ederim. Öylesi hem daha eğlenceli hem daha kolay hem daha öğretici. Ben eğitim seti alıp kullandım edebiyat konusunda bana çok faydası dokundu. Tavsiye ederim edebiyat konusunda zorlanan öğrenci kardeşlerime. Biz de bu yolun yolcusuyuz.
Kesinlikle animasyonlu olanlarla daha kolay öğreniliyor, edebiyatta yazar eserleri bitirdim şimdiden mesela.
Ben de kendimden küçük örnekler vereyim. Pek faydalı olacaklarını sanmıyorum; ama bunlar, uygularken “zevk aldığım” birtakım şeyler. :)
Özellikle edebi sanatlar konusu öğrencileri çok zorluyor. (Ben çok severim) Edebi sanatlar konusundaki “tecahül-i arif” gibi kelimeler öğrencilerin resmen sinirini bozuyor. Tabii, tecahül-i arif’in “bilip bilmemezlikten gelme” demek olduğunu da öğretiyorlar; ama sınavlarda bu şekilde kullanmaya izin yok. (En azından bizde öyle) Öğrenciler, bu kelime öbeklerinin anlamlarını karıştırıyor. İşi biraz olsun kolaylaştırmak için bu kelimeleri parçalayıp, içinden bir kelimeyi seçip bunun Türkçe karşılığını öğrenmek yeterli oluyor. Mesela “hüsn-i talil” sanatını örnek alalım. Burada “hüsn” kelimesinin anlamının “güzellik” olduğunu bilmek yeterli. Hüsn kelimesinin anlamının “güzellik” olduğunu ezberlemekten ziyade farkında olmasak da “öğreniriz”. Ama “Hüsn-i talil” in anlamını ezberleriz! Hüsn kelimesinin anlamını bilirsek, o sanatın isminin de ne anlama geldiğini hatırlamamız kolay olur. Yine “leff-ü neşr” de “neşr” kelimesinin anlamının “yaymak” olduğunu, “tecahül-i arif” de “tecahül” kelimesinin “bilmezlikten gelme” demek olduğunu bilmemiz yeterlidir. Kelime anlamlarını “öğreniriz”, bunu bir gerçektir. Bu, aynı zamanda öğrencinin hoşuna gider; çünkü Osmanlıca kelimeler öğrendiği için kendini bilgili hisseder :)
Bu, kelime anlamlarını öğrenme olayını Divan Edebiyatı konusunda da kullanabiliriz. Divan Edebiyatı bence 9. sınıf edebiyat dersinde en zor konudur. Bir Halk Edebiyatı savunucusu olduğum için de bana pek zevk vermez açıkçası. Ama yine de, bu dersi öğrenmek zorundayız… Küçük bir örnek vereyim. Rübaî’nin nazım birimi dörtlüktür. Bunu kolay akılda tutmanın yolu, rübaî kelimesinin anlamını bilmekten geçiyor. Rübaî, “dörtlük olan, dörtle ilgili” demek. Kelime anlamı öğrenmek, gerçekten basit bir iştir ve bence çok zevklidir :)
Edebi sanatlar konusunda yapabileceğimiz bir diğer şey ise, o sanatları kullanarak bir şiir yazmaktır. Bunu yaparak, öğrendiklerimizi bir daha unutmamak üzere aklımıza kazırız ve iyi bir beyin alıştırması olur. Hem zevklidir hem de zihnimizi edebi yönden oldukça geliştirir. Mesela ben özellikle hüsn-i talil sanatını şiirlerimde kullanmayı alışkanlık haline getirdim ve artık daha kaliteli şiirler yazdığımın farkındayım. Kişi, şiir yazabildiğini gördükçe edebiyat dersinden daha zevk almaya başlar; çünkü edebi anlamda bir şeyler yapabildiği için kendine güveni gelir.
Tabii, bu örnekleri uzatabiliriz. Ama ben özellikle bu ikisini kullandığım için bunların üzerinde durmak istedim :)
Eh idare eder pek güzel değil.
Yazının son bölümünde verdiğiniz gücele uygulama tekniği çok faydalı bir tekniktir. Ayrıca konuları somutlama sembollleştirme çok iyi tekniklerdir.
Ben bu kitabı okudum ve gerçekten bu kitapta çok şey buldum.herkesin de kendinden bir şeyler bulacağını düşünüyoyurum. Okumayan için çok büyük kayıp.
Burda edebiyata daha iyi nasıl çalışılır öğrendim zaten edebiyatı çok seviyorum.