Türk (Latin) Alfabesi
Bugün Türkiye Türkçesini yazarken kullandığımız alfabe, aslında yanlış olarak “Latin alfabesi” biçiminde adlandırılmaktadır. Nedeni bu alfabeyi dil devrimi döneminde Latin kökenli batı alfabesini kullanarak oluşturmuş olmamızdır. Osmanlı döneminde kullanılan Arap (Osmanlı) alfabesi, ne yazık ki Türkçenin gerilemesine neden olmuştur. Çünkü Türkçenin ses özelliklerine uygun bir alfabe değildir. Bu nedenle Türkçenin ses yapısına daha uygun bir alfabe olan Latin alfabesi, üzerinde değişiklikler / eklemeler – çıkarmalar yapılarak Türkçeye uyarlanmak istenmiştir. Atatürk’ün öncülüğünde yapılan çalışmalar sonucunda, Türk alfabesi 29 harften oluşan Türk alfabesi meydana getirilmiştir.
Yeni alfabe ile okuma yazma oranı artmış, Türkçe eserlerin sayısında ciddi bir artış olmuş, Türkçenin özleştirilmesi için daha ciddi çalışmalar yapılmaya başlanmış, Türk dili üzerindeki Arapça ve Farsça etkisi azalmaya başlamıştır.
Türk alfabesinde (Latin alfabesi) 29 harf bulunur. Ancak 1990’lı yıllarda toplanan bir uluslararası Türkçe kurultayında Türkiye alfabesine ñ (burun n’si), é (ince e), q, w, x harflerinin de katılması ile oluşacak ortak alfabeden diğer Türk devletlerinin kendi alfabelerini seçmesi karara bağlanmıştır. Bunun ardından Azerbaycan kendi alfabesini 34 harflik bu alfabeden seçip kullanmaya başlamıştır. Ayrıca sesli a, u, ı harflerinin üzerinde yabancı kökenli sözlerde inceltme imi (^) kullanılmaktadır.
Türk alfabesindeki ünlülerin ses özellikleri, aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Türk alfabesinde orjinal (latin alfabesine ait, yaygın biçimde diğer alfabelerde de kullanılan) harfler dilin kendisine özgü seslerini vermekte kullanılan ikincil (orjinal sesin türevi) harften önce gelir.Dolayısıyla türk alfabesinde i harfi ı harfinden önce olmalıdır.
Türk alfabesindeki bütün harflerin büyük, küçük ve el yazısı ile yazılışlarını aşağıdaki tablolardan görebilirsiniz:
Türk alfabesinde bulunmayan harfler
Q/q, W/w ve X/x harfleri pek çok batı dilinde hatta Azerice gibi latin harflerine geçilen Türki dillerde bile kullanılmasına rağmen mevcut Türk alfabesinde bir eksik olarak yer almamaktadır. Bu harflere karşılık gelen sesler sırasıyla k, v ve ks ile ifade edilir. Örneğin: Kemal, taksi. X harfi sözcüğün yapısına göre iks ya da ksi olarak da söylenirken, W harfi çift ve olarak okunur. Benzer biçimde İspanyol alfabesinde yeralan Ñ/ñ (Bu ses İtalyanca ve Fransızca’da gn, Portekizce’de nh harf bileşimleri ile elde edilir) harfine karşılık gelen ses ny ile ifade edilir. Örneğin, İspanyolca’da İspanya anlamına gelen España sözcüğü Türkçe harflerle Espanya olarak yazılır. Anadolunun pek çok yerinde ve Türki şivelerde kadın yerine qadın denmesine rağmen bu teleffuzu verecek “q” harfi Türkçede yoktur. Bu eksiklğin latin harflerine geçerken yapılmış bir hata olduğu Azerilerce değerlendirildiğinden q harfini Azeriler almışlardır.
Batı dillerinde bulunmayan Türk harfleri
Türkçedeki Ç/ç, Ü/ü ve Ö/ö harfleri İngiliz alfabesinde bulunmamaları nedeniyle ASCII standardına dahil değildir. Ancak bu harfler diğer batı dillerinde yaygın olarak kullanılmakta ve ISO-8859-1 (Latin-1) standardının içinde yeralmaktadır. Küçük ı, büyük İ, Ğ/ğ, Ş/ş harfleri ise ISO-8859-9 (Latin-5) standardının içinde yeralmaktadır.
Türkçede noktalı i harfi büyük harfle yazılıyorken de noktası koyulur: İ. Benzer biçimde noktasız büyük I harfi, küçük harfle yazılıyorken noktası koyulmaz: ı. Ancak yabancı dildeki sözcükler büyük harfle yazılıyorken I harfi noktasız yazılır. Türkçenin dışında Azeri Türkçesi ve Tatarcada da ı ve i harflerinin kullanımı bu biçimdedir.
Ş/ş harfinin sesi, İtalyancada sc(i), Fransızcada ch, İngilizcede sh, Almancada sch ve Galiçyacada x harfleriyle elde edilir. Bu harf kimi zaman Rumencedeki ?/? (virgüllü s) harfinin yerine kullanılmasına rağmen farklı bir harftir. Türkçenin dışında Azeri Türkçesi, Tatar Türkçesi ve Türkmen Türkçesi gibi lehçelerde de kullanılmaktadır.
Ğ/ğ (yumuşak ge) harfinin kendine ait bir sesi yoktur, yalnızca kendisinden önce gelen ünlü harfi uzatmakta kullanılır. Bu harf Türkçe sözcüklerin başında yeralmaz. Türkçenin dışında Azeri Türkçesi, Gürcüce ve Tatarca dillerinde kullanılmaktadır.
|» Türklerin Kullandıkları Alfabeler «|
|» Göktürk Alfabesi «| – |» Uygur Alfabesi «| – |» Arap Alfabesi «| – |» Kiril Alfabesi «|
BENZER KONULAR
- Yazının Bağlantısı: Türk (Latin) Alfabesi
- Yazının Bölümü: Alfabeler
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Alfabe, Alfabeler, Atatürk, Dil Devrimi, Harflerin Özellikleri, Latin Alfabesi, Latin Alfabesi Nedir, Latin Alfabesi Resim, Osmanlı, Türk, Türk Alfabeleri, Türk alfabesi, Türk Alfabesi Metin Örnek, Türk Alfabesinin Harfleri, Türk Alfabesinin Özellikleri, Türkiye, Türkiye Cumhuriyeti, Türklerin Kullandıkları Alfabeler
- Rastgele 10 Yazı:
- Telmih – Hatırlatma Sanatı / Edebi Sanatlar
- Üç Boyutlu Resimler | Şaşı Bak Şaşır! (:
- Kültür Nedir? / Tanımı ve Açıklaması
- Mesnevi / Mevlana Celaleddin-i Rumi
- Birleşik Zamanlı Fiiller
- Ses Bilgisi
- Geçiş ve Bağlantı İfadeleri Nelerdir?
- Günümüzde İpek Yolunun Durumu
- Atatürk Anıları Derlemesi
- Prof. Dr. Tuncer Gülensoy
Yav arkadaş evet işe yarar bir site ama ben latin alfabeseini görmek istiyorum.
Latin alfabesi dedikleri bizim bugün kullanmış olduğumuz Türk alfabesinin kökeni oluyor arkadaşım. Yani biz Latin alfabesini alarak bazı değişiklikler yapmışız öyle kullanmışız.
Siz kaç yaşındasınız bu bilgiler benim için çok fazla?
Çok güzel bana da çok yardım eli oldu bu siteyi ben çok sevdim eğer sizde beğenin anlamadıklarızda yardım eder ben bu siteyi 10 gündür kullanıyorum. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Mükemmel herkeze tavsiye ederim. Benim çok işime yaradı. Sizde kullanın bence harika bir site… :)
Çok güzel bir site ben çok beğendimmm bu siteyi arkadaşlarımada önereceğim.
Buraya kim yazdıysa teşekkür ederim. :)
1926’da Bakü’de toplanmış olan SSCB I. Türkoloji Kongresi, SSCB’da konuşulan bütün Türk dillerinin Latin alfabesi ile yazılması kararını aldı; “Birleştirilmiş Yeni Türk Alfabesi (Yanalif)” adıyla yeni bir alfabe hazırlayıp yayımladı ve bu karar birkaç yıl içinde uygulamaya konuldu. Kazan Tatarları arasında okur yazar oranının yüksek ve basın-yayıncılığın gelişmiş olması Latin harflerine karşı direnişin diğer Türk halklarından daha güçlü olmasına neden olmuştur. Ancak kısa bir süre sonra, 1 Kasım 1928’de Türkiye’de Latin harflerine geçilmesi onların direncine de son vermiştir.