- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Temel Sözvarlığı Nedir?

temel söz varlığıYerli sözcüklerin bir bölümü, çekirdek sözcükler, kalıt sözcükler ya da temel sözvarlığı olarak adlandırılır. Her dilde kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşayan bu öğeler, insan yaşamında birinci derecede önemli olan, insana ve çevresine ilişkin önemli kavramları yansıtan sözcüklerdir: Başta baş, göz, kulak, el, ayak gibi organ adlan olmak üzere, ana besin maddesi sayabileceğimiz su, buğday, et, balık gibi nesnelerle insanın yakın ilişki içinde bulunduğu at, inek, koyun gibi hayvanlar, tarım hayvanları, tarım araçları, insanların en çok kullandıkları, somut eylem gösteren almak, vermek, yemek, içmek, gitmek, gelmek gibi sözcüklerle bir, iki, beş, on, yüz, bin gibi sayı adları örnek olarak gösterilebilir.

Temel sözvarlığı (vocabulaire essentiel, basic vocabulary, Grundivortschaiz) adı da verilen bu sözlerin dilde en az değişen öğeler olduğu, 1000 yılda bu varlığın ancak aşağı yukarı % 19’unun değiştiği, % 81’inin yaşamını sürdürdüğü ileri sürülmüştür ki, dil tarihlendirmesi alanını incelerken bu konuya yeniden değineceğiz.

Temel sözvarlığı sorunu günümüz dilbiliminde özel bir yer ve Önem kazanmıştır. Anadili ve yabancı dil öğretiminde, öğretilecek dilin en sık geçen, en gerekli sözcüklerinin saptanması, bu öğretimden alınacak sonucun başarılı olup olmamasında rol oynamakta, öğrenen kişiye en gerekli sözcüklerin belirlenmesi konusunda, özellikle sıklık sayımlarına dayanan çalışmalar yapmaktadır. örneğin değişik yaş kümeleri için yapılacak anadili ve yabancı dil öğretiminde, okuma kitapları ve sözlüklerde hangi öğelere öncelikle ve hangi sıraya göre yeı verileceği, bu çalışmalarla saptanıyor.

Doğrudan doğruya temel sözvarlığı konusunu ele alan Peter KÜHN’ün yeni yayımlanan yapıtı, daha önceki çalışmalarda alınan sonuçları değerlendirdikten sonra bu konularda ilkeler koyan bir inceleme niteliği taşır. Kühn, her dilde bir çekirdek sözvarlığının bulunduğunun tartışmasız olarak benimsendiğine değinmekte, bunun belirlenmesi ve saptanması konusundaki görüşlerin birbirinden çok ayrıldığını, bir dilin sözvarlığının sürekli bir değişme içinde bulunmasına karşılık bu varlığın toplum gelişmesindeki çok çeşitli etkilere karşın, bir ölçüde yavaş değişen bir bölümünün var olduğunu belirtmektedir. SCHMIDT’e dayanarak bu gerçeği saptayan yazar, bu hareketsiz sözvarlığının işlevinin “anlaşma aracı olmak” olarak nitelenebileceğini, yine SCHMIDT’ten aktararak söylemekte, bu varlığın küçük bir zaman parçası içinde değil, çok uzun bir sürede anlaşma aracı görevini gördüğüne dikkati çekmektedir.



Dildeki herhangi bir sözcüğün temel sözvarlığının bir üyesi olup olmadığı konusunda karar verebilmek için elde birtakım ölçütler varılır. Bu ölçütlerden biri, yukarıda değindiğimiz gibi sözcüğün, insanoğlunun yaşamında birinci derecede önemli kavramları yansıtmakta olmasıdır (göz, et, vermek, beş, içmek… gibi örnekler). İkinci bir ölçüt olarak kimi dilbilimciler bir sözcüğün yeni öğeleri, birleşik sözcükleri türetme değeri, yeni sözcükleri türetme gücü üzerinde de durmaktadırlar. Türkçedeki dış ve alt sözcüklerini bu açıdan ele alacak olursak bunların dışsatım. dışişleri, dış ülke, dış merkez; altgeçit, altyapı, altçene, altyazı, altalan, altsınıf gibi bağdaştırmalarla bu özelliği gösterdiğini görürüz.

Kühn, bir sözcüğün temel sözvarlığından sayılması için gereken ölçütlerden biri olarak da onun “anlatımbilim açısından yansızlığı“nı söz konusu etmektedir. Bununla anlatılmak istenen, öğenin genel anlaşılırlığı, genel kullanılırlığıdır; bir sözcüğü söyleyen ya da yazanın nite ligini ortaya koyan bölgesel, yaşa ilişkin, toplumsal ya da meslekle ilgili belirtilere karşı yansız oluşudur. Örneğin çeşitli eşanlamlıları, bölgesel ya da kaba karşılıkları bulunduğu halde Almancadaki Mund “ağız” ve irinken “içmek” sözcükleri, genel kullanılırlıkları, anlaşılırlıkları nedeniyle temel sözvarlığının öğelerinden sayılmalıdır.

Ölçütler arasında, bir sözcüğün çeşitli anlam aktarmalarıyla kullanım alanını genişletme gücü de söz konusu edilmekte anlamlarının sayısı ne denli çoksa, sözcüğün konuşmadaki sıklığının o ölçüde fazla olduğuna değinilmektedir. Ayrıca bir sözcüğün temel sözvarlığından sayılması için onun çeşitli deyimler arasında, bu deyimlere temel olarak kullanılması gösteriliyor (a.y.). Türkçedeki göz, el, yüz, iç, ekmek… gibi öğeler, kanımızca her iki ölçüt için de yeterli örnekler sayılabilir.

ÇokBilgi.Com