Temel Söz Varlığının Önemi
Bir dilin temel söz varlığı, onun çekirdek yapısını oluşturan en önemli ögelerinden oluşmaktadır. Ulusun en temel ihtiyaçlarını karşılayan sözcükler, doğaldır ve önce oluşturularak dilin zenginleşme sürecinde elde ettiği diğer sözcüklerden daha önemli bir yere sahiptir. Temel söz varlığı, toplumun en basit oluş ve durumları ifadesinden başlayın da en soyut ve bilimsel konulardaki düşünceleri açıklamaya kadar tüm anlatım yollarında ihtiyaç duyulan sözcükleri ve söz öbeklerini büyük oranda içermektedir. Bu nedenle temel sözcükler, hem gündelik konuşmalarda hem de bilimsel dilde vazgeçilmezdir.
Verlee’nin yapmış olduğu bir araştırmada, eğitimsiz kimselerin 2000’den biraz çok, eğitim görmüşlerin ise en çok 4000 ya da 5000 sözcük kullanıldığı ileri sürülmektedir. J. E. Pierce’nin araştırmasında da konuşma ve yazı dilinin genellikle aynı sözcükler etrafında döndüğü ve bu sözcüklerin büyük kısmının temel söz varlığı ögeleri olduğu vurgulanmaktadır. Örneğin herhangi bir eğitim düzeyinde bulunan bir Türk, gün içinde “de-” veya “bir” sözcüklerini; “basınç” veya “övgü” sözcükleriyle aynı sıklıkta kullanmamaktadır. Temel söz varlığı, işte bu yönüyle dilin iskeletini oluşturmaktadır.
Temel sözcükler büyük oranda dili yaratan ulusun öz malıdır. Bir dildeki yerli sözcükler, yabancı dillerden alınan sözcüklere göre daha fazla önem taşımaktadır. Çünkü dilin kendi sözcükleri ulusun dil yaratma becerisiyle oluşturduğu öz varlığı olmanın ötesinde ses, şekil ve anlam yapısına uygun olma yönüyle de değerlidir. Diğer dillerden alınan sözcükler çoklukla dilin ses – şekil yapısına veya kavramlaştırma mantığına aykırı olmaktadır. Bu yüzden temel söz varlığına ait sözcük ve söz öbekleri, dilin temel yapısını ve mantığını oluşturmakla birlikte, ulusal bir değer taşımaktadır.
Türkçenin temel söz varlığına ait ögeleri kullanılmadan bildirişim sağlamanın imkânı yoktur; çünkü temel sözcükler işlev ve kullanım sıklığı açısından dilin en değerli varlığıdır. Örneğin kişi zamirleri, ekleşerek fiil çekiminde kullanılan “kişi eklerine” veya isimlerin sahiplik durumunu belirten “iyelik eklerine” dönüşmüştür. Türkçede bir cümlenin en önemli ve gerekli ögesi olan yüklem mutlaka bir çekimli fiilden veya ek-fiil almış bir isimden oluşmak zorundadır. Yüklem de mutlaka bir şahsa göre çekimlendiğinden, yazıda gösterilen veya gösterilmeyen bir “şahıs ekini” mutlaka almak zorundadır. Buradan anladığımız üzere Türkçenin temel sözcüklerinden olan şahıs zamirleri, böylelikle Türkçenin temeline oturmuş, bir cümlede olmazsa olmaz ögelerden biri olmuştur.
Yavuz TANYERİ
|» “Söz Varlığı” sayfasına dön! «|
BENZER KONULAR
Yorum Yaz! | Görüş Bildir!
- Yazının Bağlantısı: Temel Söz Varlığının Önemi
- Yazının Bölümü: Söz Varlığı
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Dil, Dil Bilim, Dil Bilimi, Dil ve Anlatım, Dildeki Eşsiz Sözcükler, Dilimizin İskeleti, Dilin En Temel Sözcükleri, Dilin Kemiği, Dilin Vazgeçilmez Sözcükleri, Doğan Aksan, En Eski Sözcükler, En Köklü Sözcükler, Konu Anlatımı, Morrish Swadesh, Söz Varlığı, Temel Söz Varlığı, Temel Söz Varlığının Önemi, Temel Söz Varlığının Önemi Konu Anlatımı, Temel Sözcükler, Türkçenin Temel Söz Varlığı
- Rastgele 10 Yazı:
- Yanlış Kullanılan Deyimler ve Atasözleri
- Yerel Varyasyon
- Yaşar Doğu
- Uzun Çizgi / Konuşma Çizgisi (—)
- Cevat Şakir Kabaağaçlı / Halikarnas Balıkçısı
- Somut ve Soyut Anlamlı Kelimeler
- Alfabe Nedir? / Tanımı, Oluşumu ve Açıklaması
- Kadı Burhaneddin
- Eş Anlamlı / Anlamdaş Cümleler
- Türkçenin Söz Varlığının Temel Özellikleri