- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Stefan Zweig’ın Hayatı ve Kitapları

stefan zweig hayatı ve kitaplarıAvusturyalı ünlü yazar ve düşünür Stefan Zweig’in hayatı film olmayı hak edecek kadar büyük bir maceradan oluşuyor. 28 Kasım 1881 tarihinde Avusturya’nın Viyana şehrinde doğan Zweig, aslen Yahudi kökenli ve oldukça varlıklı bir anne ve babanın çocuğudur. Babası varlıklı bir sanayicidir ve küçük yaşta ailesinin ekonomik durumu ve sosyokültürel imkânları sayesinde çok iyi bir eğitim almıştır.

Ailesinin imkânlarıyla aldığı nitelikli eğitimin yanı sıra, çok azimli ve başarılı bir öğrenci olan Zweig, İngilizce, Latince, Fransızca ve Yunancayı çok erken yaşlarda öğrenmiş ve lise yıllarında ilk şiirlerini yazmaya başlamıştır. Henüz 23 yaşında felsefe alanında doktora yapmış ve yaşadığı dönemin en prestijli edebiyat ödüllerinden birini kazanmıştır. Bulunduğu çağı ve siyasi düzeni hep incelemiş, araştırmış ve çok sayıda düşünürle bir araya gelerek toplumun sorunlarına kafa yormuştur.

Gençliği 1. Dünya Savaşı dönemine denk gelmiş ve o dönem savaşmayı reddedip, gönüllü olarak Viyana’daki bir savaş karargâhında memur olarak görev almıştır. Soranlara “Övünülecek bir görev olmadığını açıklayayım; ama böyle bir iş, Rus köylüsünün bağırsaklarını süngüyle delmekten daha uygundu bana.” şeklinde cevap vermiştir. Savaş bittikten sonra Sarzburg’a dönerek Frederike von Winternit ile evlenmiş ve çok sayıda esere imza attığı hayatının en verimli dönemini eşiyle evli kaldığı yaklaşık 20 yılda yaşamıştır.



Yazdığı eserler sayesinde kısa sürede edebiyat dünyasının dikkatini çekmeye ve tanınmaya başladı. Evlendikten sonra eşiyle birlikte satın aldıkları bir villada Paul Valery, James Joyce, Thomas Mann ve Franz Werfel gibi çok sayıda yazar ve şairle tanıştı, onlarla sık sık bir araya geldi. Avrupa’nın birliği ve huzuru için çok sayıda deneme kaleme almış, konferanslar vermiştir.

Otuzlu yaşlarında çevresindeki çoğu kimse savaş için sokaklara dökülürken, Zweig savaş karşıtı olduğunu toplumun linç etmesi pahasına savunmuştur. Savaş dönemi boyunca bu düşüncesi sebebiyle dışlanmış, ciddi bir baskı altında yaşamak zorunda kalmıştır. “Bütün yıldızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnız.” sözü onun hayatının özeti gibidir. Zweig hayatı boyunca yazdığı yazılarla Hitler’in karşısında olmuştur. 1933 yılında, savaşın en zorlu dönemlerinin yaşadığı yıllarda ölüm tehlikeleri yaşamış, Yahudi kökenli olduğu için evi defalarca Naziler tarafından basılmış ve kitapları toplatılarak yakılmıştır.

Bu süreçten sonra önce İngiltere vatandaşlığı almış, sonra ise vefat edene kadar yaşayacağı Brezilya’ya yerleşmiştir. İkinci evliliğini yaptıktan sonra Satranç gibi önemli öykülerini yazmıştır. Dünyayı kasıp kavuran savaşa ve omuzlarındaki yüke rağmen, yazmayı hiçbir zaman bırakmamış ve en sıkıntılı dönemlerinde bile bugün hâlâ çok satanlar listesinde bulunan öykülerini kaleme almıştır. Gazetecilik yaptığı yıllarda ve sonrasında Avrupa’da ve Amerika’da çok sayıda ülkeye gitmiş, Rusya’da bile toplantılara katılmıştır.

Zweig tarihte eşine az rastlanır bir edebi kişiliğe ve üsluba sahiptir. Çok farklı dallarda çok sayıda eserler vermiştir. Özellikle yazdığı biyografiler, takdire değer eserlerdir. Nietzsche, Dostoyevski, Dickens ve Balzac hakkındaki biyografileri çok ünlüdür. Aynı zamanda trajedik ve dramatik oyun yazarlığı yapmış, çok sayıda uzun öykü ve roman türünde eserlere imza atmıştır. Stefan Zweig aynı zamanda bir düşünür, aydın olarak da çağa damgasını vuran isimlerdendir. Nazilerin faaliyetlerini şiddetle eleştirmiş, bu düşüncenin edebiyat dünyasının sonu olacağını çok kez dile getirmiştir. Eserlerinde muhteşem bir kurgu bulunmaktadır ve çoğu eseri dünyanın dört yanında milyonlarca satılmıştır.

Aldığı kararlar, yazdığı kitaplar, ikinci eşi ve hayatına kattığı hiçbir şey ne yazık ki onu mutlu etmeye yetmemiştir. Çok sevdiği bir yazarın eşini ve kendini silahla vurarak intihar etmesinden etkilenmiş ve kendisi de eşine zehir içerek intihar etme fikrini sunmuştur. Hitler’in yarattığı kaos ve bozuk düzenin hep böyle devam edeceğine inandığı için bu dünyadan göçüp gitmek istemiş ve 1942 yılında bir zehir içerek ölümün pençesine kendini bırakmış; eşi de sevdiğinin peşinden aynı zehri içerek ona sarılmış ve birlikte sonsuz bir uyku için gözlerini yummuşlardır. Zweig sonsuz bir yolculuğa çıkarken, vefatından önce en çok okuduğu yazar olan Montaigne’nin şu dizeleri hatırda kalmıştır: “En gönüllü ölüm, ölümlerin en güzelidir.”

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu


Stefan Zweig’in Eserleri

Zweig’in önemli eserlerinden bazıları aşağıda listelenmiştir. Bu eserlerden kitap sayfamızda özeti bulunanları başlıklara dokunarak okuyabilirsiniz.

Bir Kadının Yirmi Dört Saati
Yürek Çöküntüsü
Kendileri ile Savaşanlar
Karışık Duygular
Yarının Tarihi
Satranç
Ay Işığı Sokağı
Dünün Dünyası
Değişim Rüzgarı
Yakıcı Sır
Bir Çöküşün Öyküsü
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Amok Koşucusu
Tehlikeli Merhamet
Bir Politikacının Portresi
Buluşmalar
Olağanüstü Bir Gece
Günlükler
Ruh Yoluyla Tedavi
Lyon’da Düğün
Freud ve Öğretisi
Üç Büyük Usta