- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Saf – Öz Şiir Nedir? / Özellikleri

saf - öz şiir• Saf şiir anlayışı Paul Valery’nin şiirde dili her şeyin üstünde tutan görüşünden hareketle, Batı edebiyatından Paul Valery,Stephane Mallerme ve Divan şiirinin biçimci yapısından bir hayli etkilenen şairlerimizde (Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Behçet Necatigil, Asaf Halet Çelebi, Necip Fazıl Kısakürek, Özdemir Asaf, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Ziya Osman Saba) görülen ortak zevk ve anlayışa verilen addır.

• Türk edebiyatında “Saf Şiir” eğilimi Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” adlı makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilir.) başlar.

• Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır.Bu anlayışla kendilerine özgü özel bir imge düzeni oluştururlar. Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler, dilin mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir.Dilde saflaşma düşüncesi,kendini rahat şiir yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir. Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.

• Şiirde her türlü ideolojik sapmanın dışında kalarak sadece okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazma eğilimi,bu şairleri her türlü mektepleşme eğiliminin dışında kalıp müstakil şahsiyetler olarak şiir yazmaya yöneltmiştir.

• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel (hayali) ve bireysel yön ağır basar.İçsel ve bireyci bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler.



• Saf şiir anlayışında estetik tavır ön plandadır.Bu anlayıştaki şairler didaktik bilgiden uzak durup;bir şey öğretmeyi değil,musikiyle ya da musikinin çağrıştırdığı,uyandırdığı imgelerle insanın estetik duyarlılığını doyurmayı amaç edinirler. Kısacası bu şairler şiirde anlama fazla önem vermezler. Anlaşılmak için değil ;duyulmak, hissedilmek için şiir yazarlar.

• Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdır. Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma endişesi kendini hissettirir.

• Gizemsellik,simgecilik,bireysellik,ruh,ölüm,masal,rüya,mit temalarının yoğunca işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştır.

Saf (öz) Şiirin Özellikleri – Özet

• Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir yazmaktır. Bu anlayışla kendilerine özgü özel imge düzeni oluştururlar.

• Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler dilin mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir.

• Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.

• Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.

• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar .

• İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler.

• Şiirde biçim endişisesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdır.

• Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma endişesi kendisini hissettirir.

• Şairlerde sembolizm akımının izleri görülür.

• Gizemselcilik bireyselcilik, ruh, ölüm ,masal, mit temaları yoğun olarak işlenir.

Saf Şiirin Temsilcileri / Savunucuları

sayfamızı görmek için tıklayın!

Örnek:

DENİZ MEZARLIĞI

Üstünde güvercinler gezen şu rahat damın,
Kalbi atar ardında birkaç mezarla çamın,
Şaşmaz öğle zamanı ateşlerle yaratır.
Denizi, denizi, hep yeni baştan denizi,
Tanrıların sükunu çeker gözlerimizi,
Bir düşünceden sonra, ah o ne mükafattır.

İnce pırıltıların o ne saf hüneridir,
Bir seçilmez köpükte nice elmas eritir,
Nasıl bi sükun sanki peyda olur o demde.
Ve güneş uçurumun üstüne gelir durur,
Ebedi bir davanın saf marifeti budur,
Zaman kıvılcım, hülya bilmek olur âlemde.

Basit Minerva mabedi tükenmeyen hazine,
Yığın halinde sükun, göz önünde define,
Kaşlarını çatan su, bi alev perde altı.
Kendine nice uyku saklayan göz, ey bana,
Mukadder olan sükut… Ruhta yükselen bina,
Fakat bin kiremidi yaldızlı dam, ey çatı.

Bir tek ahın içinde belli zaman mabedi,
Etrafımda denize bakışlarımın bendi,
Çıkarım o saf yere artık bütün bütüne.
Ve bütün tanrılara son adağım olarak,
Asude bir meneviş dağıtır kucak kucak,
Şahane bir istihkar irtifalar üstüne.

Nasıl ağızda yemiş zevk olup da erirse,
O yokluğunu nasıl lezzete çevirirse,
Varsın şekli mahvolsun, orda içime siner.
Benliğimin ilerde duman olacak özü,
Eriyen ruha söyler bir şarkıyla gökyüzü,
Nasıl değişmededir ulu sahiller…

Paul Valéry

Şiir sayfasına dön! «|