- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Sad Planı ve Atatürk

sad planıSakarya Meydan Muharebesi’nde Türk İstiklâl Savaşı’nın akışını değiştiren büyük bir zafer kazanılmasına rağmen kuşkusuz Yunan kuvvetlerinin tamamen ezilmesi veya imhası söz konusu değildi. Düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümü Sakarya’nın batısına geçmişti. Düşmanın yenildiği 13 Eylül günü, gece saat 22.00’de yayınlanan emirde şöyle deniliyordu:

Tamamen Sakarya batısına atılan düşmanın nehrin batısında mukavemet edip etmeyeceği henüz şüphelidir. Ordunun görevi, durmasına ve düzenlemesine meydan vermeyecek suretle düşman ordusunu bütün kuvvetiyle duraklamadan takip etmektir.” Amaç, Yunan ordusunu takip edip imha etmekti. Oysa zaten sınırlı imkanlara sahip olan Türk ordusu elindeki tüm vasıtaları kullanarak başarılı olmuştu.

Son gün Türk toplarının sesinin fazla çıkmamasının sebebi, mermilerinin tükenmek üzere oluşu idi. Takip vasıtaları ise çok eksikti. Özellikle arada Sakarya gibi geçilmesi zor büyük bir nehrin bulunması, takip harekâtını doğal olarak zorlaştırıyordu. Yunanlılar tüm köprüleri imha etmişlerdi. Sayılı geçit noktalarından yalnız süvari ve çok güçlükle bir kısım piyadeler geçebiliyordu. Köprü kurmak için malzeme bulunmadığından, çok basit imkanlarla ve süratle, uygun yerlerde köprüler inşa etmek gerekiyordu.

Mustafa Kemal, 13 Eylül günü emirle 14/15 Eylül 1921 gece yarısından itibaren bütün ülke genelinde seferberlik ilan etti. Yenilen düşmanı Anadolu içerisinde son ferdine kadar imha etmek için ilan edilen seferberlikte hedeflenen gayeye erişinceye kadar silah altına alımlar yapılacaktı. Nitekim bu emir istikametinde yapılan askere alınanların katılımıyla Türk ordusunun mevcudu 20 Eylül’de 97.524’e yükselmişti. Büyük gayretlerle mevcudu artırılan ordunun beslenip elde bulundurulması ve iyice donatılması Sakarya Meydan Muharebelerinde ortaya çıkan büyük bir sorundu.



Sakarya’dan sonra yapılan takip harekâtının küçük askerî birliklerce yapıldığı için istenilen sonucu vermemesi, TBMM’de eleştirilere yol açmıştı. Ordunun durumu ve eleştirileri dikkate alan Mustafa Kemal Paşa, kesin sonuçlu bir taarruz üzerinde ısrarla duruyordu. Sonbaharda yapılacak bir taarruzun hazırlığına girişildi. Fakat bu kadar kısa süre içerisinde gerekli silah, cephane ve araçların sağlanması mümkün değildi. Sayısı yüz bine yaklaşan orduyu cepheye sürmek, yeterince cephane temin etmek, düşmanla aradaki makinalı tüfenk dengesini sağlamak, süvariler için at, kılıç, yem temin etmek, yaralılar için cephe gerilerinde hastaneler kurmak, Sakarya Meydan Muharebesi’nde şehit olan 1389 subayın yerlerini dolduracak subay ve kumandan bulmak lazımdı.

Her şeye rağmen sonbahar taarruzu için gerekli plan hazırlandı ve gizlilik sağlamak için “SAD” adı verildi. Bazı yeni askerî birlikler cepheye getirildi. Ali İhsan Paşa cepheye gelerek karargâhını Bolvadin’de kurdu. Garp Cephesi Kumandanı’nın kanaatine göre “SADplanının uygulanabilmesi için en az bir aylık zamana ihtiyaç vardır. Bir aylık süre zarfında birinci ordu, Çay-Sandıklı-Dinar bölgesinde toplandı. Birinci Ordu Karargahı Çay’a, cephe karargahı da Akşehir’e taşındı. Bu hazırlıklar tamamlandıktan sonra cephede inceleme yapan Mustafa Kemal Paşa, ihtiyaçların yarısının dahi tamamlanamadığını gördükten sonra taarruzu ilkbahara bırakmaya karar verdi.

M. Kemal Atatürk sayfasına dön! «|