- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Sabahattin Eyüboğlu

sabahattin eyüboğluCumhuriyet döneminde başka bir kimlik arayan aydınlardan olup, Mavi Anadoluculuk hareketinin, daha çok, sözcülüğünü yapmıştır. Burada esas fikir, bütün tarihiyle Anadolulu olmaktır. Batıcılık, bu akımda bir itici güç idi, ama Sabahattin Eyüboğlu, Batı taklitçiliğine ve hayranlığına da karşıdır. Yahya KemalMektepten memlekete” sloganının etkisiyle Anadolu’ya dönmek gerektiğine inandı. Sabahattin Eyüboğlu, Anadolu’yu fethettiğimiz için bu memleketin bizim olmadığını; daha önce de bir sürü kavmin burayı fethettiklerini, ama sonunda Anadolu’nun onların malı olmayıp, onların Anadolu’nun malı haline geldiğini ileri sürer. Halkımızın tarihinin Anadolu’nun tarihi olduğunu söyleyerek Türk tarihinin bütünlüğünü kabul etmez.

O, bizde Yunan sevgisinin çok daha önce başlayabileceğini; Anadolu’da Hristiyanların yıktığı antik eserlerin yanında bizimkilerin hiç kaldığını, Bizans’ın yıkıp kilise yaptığı antik eserlerin saymakla bitmediğini, bizim kiliseleri cami yaparak koruduğumuzu söyler ve Türkiye’nin asıl köklerinin Türkiye olduğunda ısrar eder. Sabahattin Eyüboğlu, “Yunus Emre Üstüne” kitabının önsözünde, Yunus’u, bu topraklarda yaşamış Hitit, Pagan, Urartu, Hıristiyan, Müslüman bütün yurttaşlarımızın sözcüsü görüyor.

Sabahattin Eyüboğlu, Yunus Emre’yi İslâmî bütün hüviyetinden soymuş, onu emekçi, devrimci yapmıştır. 1972’de İstanbul’da yapılan Milletlerarası Yunus Emre Kongresi’nde Talat Halman’la birlikte, Yunus’u, Türk edebiyatında insanı ilk Tanrı ilan eden kimse olarak tanıtmış; bu fikrin yanlışlığını ifade için Mehmet Kaplan ve H. Ziya Ülken söz almışlardır. Sabahattin Eyüboğlu’nun hümanizminde medeniyet yaratan Türk’ün ve İslâm’ın yeri yoktur. İslâm’ı “Mızraklı İlmihal”den ibaret görüyor. Marx ile mızraklı ilmihali denk tutuyor. Bir taraftan da İslâm’ı öğreten resmî faaliyetlere karşı çıkıyor.



Bir taraftan hümanizmi, insanı insanla barıştırmak, başkalarından ayırmamak olarak ifade ediyor; bir taraftan da, hümanizmi Marksizme bağlıyor, Marksizmin insancıllığı Marksizmi benimsemeyenleri ayırmaya ve onlarla savaşmaya dayanıyor. Sabahattin Eyüboğlu (d. Akçaabat, 1908 – ö. İstanbul, 13 Ocak 1973), Türk yazar, akademisyen ve çevirmen. 1908 yılında Akçaabat’ta doğmuştur. İlköğrenimini Kütahya’da, ortaöğrenimini Trabzon’da tamamlamış, yüksek öğrenimini Atatürk’ün talimatıyla Avrupa’ya eğitime gönderilecek gençler arasında sınava girerek, Dijon, Lyon ve Paris üniversitelerinde, filoloji, edebiyat ve estetik alanlarında yapmıştır. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde doçent olarak akademik kariyerine başlamıştır (1933 – 1939).

Ankara’da eğitim müfettişliği ve Talim Terbiye Kurulu üyeliği yapmış, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nde kültür tarihi dersleri vermiş (1943 – 1947), bu arada Hasan Âli Yücel tarafından kurulan Tercüme Bürosu’nda çalışmıştır (1939 – 1947). 1947 – 1948 yıllarında ikinci kez Fransa’ya gitmiş, dönüşünde yine İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde karşılaştırmalı Türk – Fransız edebiyatı (1950 – 1960), Teknik Üniversite ve Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nda sanat tarihi (1951 – 1958) dersleri okutmuştur. 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonra 147’ler içinde yer almış, görevlerinin iadesinden sonra Teknik Üniversite’deki öğretim üyeliğine devam etmiştir. Eyüboğlu 1930’lardan itibaren yazmaya başlamış, Hakimiyet-i Milliye ve Tan gibi gazetelerde, Kültür Haftası, İnsan, Varlık gibi dergilerde yazıları yayınlanmıştır.

Orhan Veli Kanık, Nurullah Ataç, Melih Cevdet Anday ile birlikte Tercüme dergisini çıkardı. Kendi denemeleri ve ünlü Montaigne ve Ömer Hayyam çevirilerinin yanı sıra Vedat Günyol ile birlikte Jean-Paul Sartre ve daha birçok ünlü yazardan çeviriler yaptılar. Yeni Ufuklar dergisinde yazdı. Vedat Günyol’la Babeuf’tan çevirdikleri Devrim Yazıları toplatıldı(1965). Sabahattin Eyüboğlu, 12 Mart Darbesi sonrasında “gizli komünist örgütü kurmak” suçuyla Vedat Günyol ve Azra Erhat ile birlikte tutuklanmış, davada beraat etmiştir.

Kim Kimdir? sayfasına dön! «|