- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Radyo ve Televizyon Dili

radyo ve televizyon diliİstanbul ağzına dayanan yeni standart dil, eğitim kurumları, basın yayın gibi kanallarla yaygınlaştırılmaya çalışılır. Yazı dili eğitim kurumlan aracılığıyla yeni nesillere aktarılırken, bölgeler üstü geçerliliği olan, yazı diline oldukça yakın bir konuşma dilinin yaygınlaşmasında en önemli araç hiç şüphesiz televizyon, kısmen de radyo olmuştur. Yaygınlaştırılmaya çalışılan konuşma dilinin en büyük temsilcisi uzun yıllar özel diksiyon eğitimi almış spikerlerin görev yaptığı ve başka varyantlara izin verilmeyen TRT olmuştur. Televizyon, elektriğin ulaştığı her köye ulaşma şansı bulmuştur. 1990’lı yıllara kadar bu konuşma dili, yerel ağzın baskın olduğu bölgelerde okullarda öğretmenlere, resmi dairelerde bazı görevlilere, bölgenin yerlisi okumuşlara özgü, varsa televizyonda rastlanan bir varyant olarak görülmüş, yerel konuşmalar üzerinde günümüzdeki kadar etkili olmamıştır. Ağızların baskın olduğu bölgelerde hâlâ eğitimli kesimin de ağız konuşması bunu açıkça göstermektedir. 1990’lı yıllarda özel televizyon kanallarının kurulmasını takiben, standart dille diğer varyatnlar arasında çok daha yoğun bir etkileşim ortaya çıkmıştır.

Standart konuşma dilinin en etkili aracı olan televizyonda, hayran olunan insanlar her gün evlerin başköşesinde “güzel“, “ince”, “kibar” İstanbul ağzıyla konuşmaktadır. Ayrıca iç göç nedeniyle asıl ağız bölgelerinin dışına çıkan insanların da okullardan ve televizyondan tanıdıkları İstanbul ağzına yaklaşan biçimleri tercih etme eğiliminde oldukları gözlenmektedir.

Özel televizyon kanallarının kurulmasıyla standart dilin en etkili aracı olan televizyonlar sayesinde, bu defa yerel konuşma biçimleri ve sosyal sınıflara özgü varyantlar, konuşuldukları bölgelerin dışına çıkmış ve daha geniş kesimlerce fark edilir olmuştur. Bunun sonucunda standart dilin ve ağızların kullanım alanında dikkat çekici bir kesişme olmuştur. Yerel konuşma biçimleri bir taraftan standart dilin etkisiyle standarda yaklaşmışlar, eğitimli genç nesiller tarafından daha az kullanılır olmuşlardır. Ancak yerel konuşma biçimleri de standart dilin kullandığı araçları kullanarak bölgelerinin dışına çıkmış ve daha önce standart dile özgü bir alan olan televizyonda kullanılır duruma gelmişlerdir. Bu nedenle günümüzde dilin farklı varyantları arasında her zamankinden çok daha karmaşık bir ilişki vardır. İstanbul ağzına dayalı konuşma dilinin en güçlü kanalı olan televizyonlarda; dizilerde, bazı kanallann eğlence programlarında, yerel kanallarda ağza veya başka varyantlara bolca yer verilmektedir.



Bu gerçeğe karşın, televizyonlardaki standart dışı Türkçe kullanımına karşı tutum, dil dışı etkilere göre değişmektedir. Örnek olarak bazı varyantlar hoşgörüyle karşılanmakta bazıları yadsınmakta, örnek olarak benzer programlar yapan ağız konuşuru sunuculardan birine ses çıkarılmazken bir başkası tepki çekebilmektedir. Ancak bunun en önemli nedeni kullanılan ağız değil, o ağızların konuşulduğu bölge veya konuşur grubuyla ilgili genel kanıdır.

Her ne olursa olsun, bugün dil içindeki çok yönlülüğün fark edilmesinde televizyonun en önemli araç olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Televizyonlarda kullanılan dilin Türkiye’de konuşulanlarla sınırlı kalmadığını vurgulamaya gerek yoktur. Örnek olarak Elveda Rumeli dizisinde Rumeli ağızları kullanılmaktadır. Bu yeni eğlence öğesi, bu yönüyle, kahramanların ayırıcı özellikleri arasında konuşmalarındaki farkların önemli bir yer tuttuğu orta oyunu, Hacivat’la Karagöz gibi geleneksel tiyatroyla da kesişmektedir.

Televizyonlarda, kendine özgü bir dil kullanılan haberler, hava durumu, spor programları, kültür programları başta olmak üzere, ağız kullanımının alışılmış olmadığı, değişkenliğe fazla yer olmayan programlar da vardır. Buna karşılık çeşitli eğlence programlarında ve sevilen dizilerde standart dışı varyantlar farklı derecelerde kullanılabilmektedir. Bunlar dil içindeki değişkenliğe karşı belli bir hoşgörünün oluşması, ilgili varyantı konuşanların ise kendi konuşmalarının utanılacak bir şey olmadığının farkına varması sonucunu doğurmaktadır.

Televizyonla ilgili bölümü bitirmeden bir başka hususa daha işaret etmekte yarar vardır. Bu da Türkçenin televizyon alanında birçok dille rekabet ettiği gerçeğidir. Çünkü televizyonlarda kolayca sağlanabilecek donanımla çok farklı dillerde yayına ulaşmak mümkündür. Ancak Türkçenin televizyon alanında en ciddi rekabetinin, başka alanlardakine paralel biçimde, İngilizceyle olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü İngilizce ağırlıklı yayın yapan yerli ve yabancı kanallar vardır; dizi veya yabancı filmlerin bazıları orijinal dilde, çoğu zaman da İngilizce gösterilmektedir.

ÇokBilgi.Com