- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Mübalağa – Abartma Sanatı / Edebi Sanatlar

mubalağa nedir, örnekSözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir. Bir sözün etkisini güçlendirmek amacıyla bir şeyi ya olamayacağı bir biçimde anlatmak ya da olduğundan pek çok veya pek az göstermektir.

Bir özelliğin ya da durumun olduğundan daha çok gösterilmesidir. Abartmanın oluşması için, söz konusu özelliğin, mantığın sınırlarını zorlayacak biçimde büyütülmesi gerekir. Böylece mecaz da oluşur.

– Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış.

– Alem sele gitti gözüm yaşından.

– Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.

– Bir gün gökyüzüne otursam,
Evlerin tavanlarını birer birer açsam.

– Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
Sel olup taşacak bir gün derinden.

– Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.

– Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.

– Sekizimiz odun çeker,
Dokuzumuz ateş yakar,
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.

– Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.

– Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır.



Diğer örnekler: Söyle nâz uykusuna varmış o yâr ey Bâki,
Ki cihan halki figan eylese bidâr olmaz.

Merkez-i hâke atsalar da bizi,
Kürre-i arzı patlatır çıkarız.
Namık Kemal

ÖRN: Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Bu dizelerde “atalarının gökten inerek, şehit olan askerlerin alnını öpmesi” istenmektedir. Şair bunun gerçekleşmesinin olanaksız olduğunu bildiği halde sözün etkisini artırmak için abartmaya gitmiştir.

ÖRN: Bir gün doludizgin boşanan atlarımızla,
Yerden yedi kat Arş’a kanatlandık o hızla.

Akıncıların atları öyle hızlı koşmaktadır ki hızlarını alamazlar ve binicileriyle yerden yedi kat Arş’a yükselirler.Burada olmayacak bir durumun anlatımı vardır.

Mübalağa (abartma) örnekleri aşağıda sıralanmıştır:

– Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle.

– Ölüm indirmede gökler ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir savrulur enkâz-ı beşer.

– Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan şühedâ…

– Âlem sele gitti gözüm yaşımdan.
– Akdeniz’in dalgası gönlüm kadar taşmadı.
– Her damlada bir umman var / Yüzdüm, yüzdüm tükenmiyor.
– Sürsün baş başa bu yolculuk / Sayıları delirtecek mesafelere.
– Farz et denize çıktım / Su biter,derdim bitmez.
– Yahu, o haritadaki denizi görse boğulur.

– Gökte yanan güneşi; koparıp tan yerinden
Elimizde meşale gibi taşımaktayız.

– Aşkınla tutuştum yandım / Gör beni neyledi sevdan.
– Bir âh çeksem dağı taşı eritir.

– Derdimi döksem ben Karadeniz’e,
Kırım sahillerini sel tufan alır.

– Ölçüyü yitirdik tümden / Yüzükler kemer oldu ha!
– Aşk çekici değdi örse / Durmam gayrı dünya dursa.

– Elim değse akan sular tutuşur,
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.

– Sizi yıkarım dağlar / Yâre zarar gelirse.
– Bu dertten demir çürür / Bilmem nasıl dayandım.
– Deniz mürekkep olsa / Yazılmaz benim derdim.
– Zâlım yârin elinden / Gözyaşım sele döndü.

Edebi Sanatlar sayfasına dön! «|