- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Macit Göberk

macit göberkMacit Gökberk, Almanya’da doktorasını yapmıştır. Doktora tezi “Hegel’de ve Auguste Comte’da Toplum Kavram” üzerinedir. Doktora danışmanları Eduard Spranger ve Nicolai Hartmann’dır. Macit Gökberk 1961’de “Felsefe Tarihi”ni yayımladı. Eser derli toplu, düzgün, rahat okunabilen ve anlaşılan bir Türkçe ile kâleme alınmıştı. “Felsefe Tarihi” olmasına rağmen Hint, Çin felsefesinden hiç bahis yoktu. İslâm felsefesinden ise birkaç sayfa içinde İbn-i Sina, İbn Rüşd ve İbn Meymun’dan Aristo ile olan münasebeti dolayısıyla bahsedilmiştir. Eserin en büyük noksanı, hiçbir kaynak göstermemesidir.Ders notları da olsa, bazı fikirlerin nerelerden alındığı bildirilmesi lazımdır.

Bu bilimselliğin, bilimsel bir eserin bilimsel yollarla kontrolünün asgari şartıdır. Bu yüzden, eserin bilimsel değeri, azalmaktadır. Macit Gökberk, felsefe tarihinin varlıkta yer alan insanın bir bilince varmak isteyen düşüncesinin serüvenini anlattığını düşünür. Felsefenin ne olduğunu anlamak, felsefe tarihini iyi bilmekle mümkündür. Felsefe tarihine dayanan bir felsefe öğrenimine taraftar olan Macit Gökberk, bunun gerekçesini de açıklar: Felsefe hep temele inmek, sonuna kadar gitmek ister. Bu konudaki çabalar, tarihsel bir bağlantı içinde yer alır. Felsefenin ne olduğu bu çok uzun süreli çalışmaları iyi kavramakla bununla bütüncü bir bakışla düzene sokmakla anlaşılabilir.

Macit Gökberk’te felsefenin temel görevi, dinin yerini doldurmaktır. Ama felsefe dinileşmemelidir. Felsefe, hayatın esiridir. Onun arkasında da, kültür değerleri ve hayat tecrübesiyle örülmüş olan insan vardır. Macit Gökberk, felsefî problemler çerçevesinde dil, batılılaşma, devrimler, laiklik, aydınlanma gibi meselelerde de ilgilenmiştir. O, Batılılaşmamızın zorunlu olduğunu söyler. Çünkü Batı kültür çevresinin insanlık tarihi içinde belli bir görevi vardır. Kendi ilkelerini, bütün insanlığa yaymak onun asli görevidir.



Macit Gökberk, “Aydınlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatürk” adlı küçük eserinde, aydınlanmayı anlattıktan sonra Osmanlı’nın çöküşünden sonra Atatürk’ün yeni bir insan yaratmak için giriştiği devrimleri ele alıyor. Macit Gökberk, devrimleri yapmaktan Atatürk’ün bir amacının da çağdaş bilgilere dönük eğitime geçmek olduğunu belirtir: Bunun için yeni bir kültür savaşına girildi, ulusal dile dönüldü, bu maksatla harf devrimi yapıldı. Bunların neticesinde Atatürk, “Yeni bir ulus, yeni bir tarih anlayışı” getirdi, cemaatçılıktan ulusçuluğa geçildi.

Macit Gökberk, daha sonra Atatürk ulusçuluğunun (milliyetçiliğinin) ve dünya görüşünün bir özeti olarak altı oku anlatıyor. Macit Gökberk “mukaddesat”, “millî ananeler” gibi değişmez denilen değerlerin “devrimci ulusçuluk”ta devamlı değiştiğini söylüyor. Çünkü sanayi uygarlığında her şey değişir. Anlaşılıyor ki Macit Gökberk, tekniğin ve teknolojinin değerler yarattığına inanıyor. M. Gökberk de sürekli devrim taraftarıdır. O, Atatürk’ün tutarlı aydınlanmacı bir hümanist olduğuna kanidir. Devrimlerin hedefi, onun nazarında, Ortaçağ’ın boş inançlarından kurtulup aydınlanmış, onuruna ulaşmış, özgün insan yetiştirmektir. Macit Gökberk, bu kitabında hiçbir ciddî tahlile girmemiş, bilinenlerin bir kısmını tekrar etmiştir. Celâl Bayar’ın kitabı bundan çok daha derinlikli, nitelikli ve muhtevalıdır.

Kim Kimdir? sayfasına dön! «|