Kürşad İhtilali / Baskını
Türk tarihinde bağımsızlığa ve millî gurura tutkuyu gösteren bir başka olay Kürşad İhtilâli‘dir. Doğu Kök Türk Kağanı’nın 630’da Çin ordularına tutsak düşmesi, büyük bir karışıklığa yol açmıştı. Esir hükümdar Çin başkentine götürülmüştü. Yanında, beyler, tiginler de bulunduğu hâlde, esaret hayatı yaşı-yordu. Kök Türk Devleti‘nin bünyesinde yer alan boylar, yabancı topluluklar dağılmaya başlamıştı. Bağımsızlık kaybedilmişti. Başta, göstermelik olarak, Çin’in kuklası durumunda hükümdarlar vardı ama bunlar, asırlık düşmanın memurundan başka bir şey değillerdi. Devleti yeniden toparlayacak, bağımsızlık için mücadele verecek güçlü bir şahsiyet ortalıkta görünmüyordu.
Çin sarayı da, başsız kalmış olan Türk topluluklarını ne yapacağını düşünüyordu. Savaşçı geleneklerini ve millî benliklerini koruyacak Kök Türklerin, uzun zaman boyunduruk altında tutulmaları mümkün değildi. Tek çıkar yol, onların Çinlileştirilmesiydi. Kök Türklerin, bunu sağlamak üzere Kuzeybatı Çin’deki Ordos bölgesinde yer alan 6 eyalete yerleştirilmesi kararlaştırıldı. Buradaki Çinlilerle karışacak olan Türkler, zamanla millî kültürlerini kaybedecekler, büyük ölçüde Çinlileşecek ve tehlike olmaktan çıkacaklardı (Tarihte bunun başka örnekleri vardır).
Bu esaret hayatı Türklere çok ağır gelmişti. Tutsak Kağan neşesiz ve durgundu, yaşama isteğini kaybetmişti. Çin İmparatoru, eski sağlığını kazanması için ona avlaklar, unvanlar, yüksek görevler veriyor, fakat bunların hiçbiri yarar getirmiyordu. Bu gayretlerin hepsi boşa gitti ve Kağan 634’te öldü. Türk beyleri ve tiginleri, milleti bekleyen büyük tehlikenin farkındaydılar. Bağımsızlıklarını kaybetmişlerdi. Şimdi millî benliklerini de kaybetmek gibi korkunç bir akıbetle karşı karşıya idiler. Eski Kök Türk kağanı Yehu’nun oğlu olan Kürşad, kurtuluş için lek bir yol bulunduğu kararına varmıştı. Çin İmparatoru tutsak arınarak ve onun hayatı karşılığında, Türklerin anayurtlarına dönmeleri sağlanacaktı. Bu, büyük cesaret isteyen bir işti, ama mutlaka yapılması lazımdı.
Kürşad, 621 senesinde Çinli eşi İ-çing Katun tarafından zehirlenerek öldürülen Doğu Göktürk Devleti kağanı Çuluk Kağan’ın küçük oğludur. Çuluk Kağan’ın ölümünden sonra kardeşi Bağatur Şad, Kara Kağan adını alarak hükümdar oldu ve ağabeyinin Çinli eşi ile evlenerek Ötüken’deki Türkler arasında huzursuzluğa yol açtı… Bir tarafta Çinliler, diğer yanda da Sırtarduş Bayurku, Dokuz Oğuz, Uygur gibi Türk boylarının Göktürklere başkaldırıp savaşmaları ve ayrıca İ-çing Katun’un Ötüken‘de esir durumda yaşayan Çinli azınlığa destek çıkarak bunların zenginleşmesini sağlaması sayesinde giderek zayıflayan ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkler, 629 senesinde Çinlilerle yaptıkları savaşta tuzağa düşerek yenilince Doğu Göktürk Devleti yıkıldı.
Başta Kara Kağan ve Kürşad olmak üzere binlerce Göktürk Çinlilere esir düşerek Çin’in başkenti Siganfu’ya götürüldüler ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede yaşamaya mecbur edildiler. Türkleri asimile edebilmek amacıyla Göktürk soylularını hassa ordusunda subay olarak görevlendiren Çinlilerin bu taktiği bir işe yaramamış, Türkler bağımsızlıklarına kavuşup yeniden devlet kurmak amacıyla fırsat kollamaya başlamışlardır. Kürşad da Çin hükümdarının ordusunda subay durumundadır fakat kılıcını milletinin özgürlüğü için çekeceği günü beklemektedir.
Kürşad, 39 arkadaşım bu teşebbüsün gerekliliğine inandırdı. 40 kişi olmuşlardı. Plânları basitti: Çin imparatoru, bazı geceler tek başına şehirde dolaşmayı âdet edinmişti. Saraydaki görevi dolayısıyla Kürşad’in bu gezinti gecesinin tarihim öğrenmesi kolaydı. İmparator; bir baskınla esir edilebilirdi. Baskın tarihi kararlaştırıldı ve hazırlıklar tamamlandı. Ancak, o gece şiddetli bir fırtına ve yağmur, Çin başkentinin sokaklarım sellere boğdu. İmparator’un, bu durumda gezintiye çıkması ihtimâli kalmamıştı.
Ama, artık dönüş yolu kapanmıştı. Harekete geçilmezse, teşebbüs ortaya çıkarılabilirdi. Bunun için, doğrudan doğruya saraya başlan yapılarak İmparator’un teslim alınmasına karar verildi Kürşad ve 39 arkadaşı, Çin sarayına baskın yaptılar. Sarayı ek geçirirlerse başkente hâkim olacak ve amaçlarını gerçekleştireceklerdi. Yüzlerce saray muhafızı, ihtilâlcilerin kılıçları altında can verdi. Ancak, saraya sevk edilen Çin ordusu ile başa çıkmak mümkün olmadı. Gecenin karanlığında vuruşa vuruşa ve eriye eriye, şehrin yakınındaki Vey Irmağı’na kadar çekilen Kürşad‘la yanındakiler öldürüldü (639).
Kırk Türk yiğidinin kanlarıyla yazılan bu destan, Kök Türklerdeki istiklâl ateşini körükledi, millî şuurun daha da güçlenmesini sağladı. Çinliler de, Türkleri eritip yok edemeyeceklerini anladılar. Kök Türk Devleti’nin yeniden kurulup Türk bayrağının yükselmesinde, millî şuurun olanca parlaklığı ile ışıldadığı bu olayın yeri büyüktür.
BENZER KONULAR
- Yazının Bağlantısı: Kürşad İhtilali / Baskını
- Yazının Bölümü: Tarih ve Kültür
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: 40 Çeri, Çeri, Çin Sarayı, Çin Sarayı İhtilali, Çin Sarayına Baskın, Göktürkler, Hunlar, Kırk Çeri, Kürşad, Kürşad Baskını, Kürşad Baskını Özeti, Kürşad İhtilali Nedir, Kürşad İhtilali Özeti, Kürşad Kimdir, Kürşad ve Kırk Askeri, Kürşad ve Kırk Çerisi, Kürşadın Baskını, Kürşadın Çin Sarayını Basması, Kürşat, Kürşat Baskını, Kürşat Çin Sarayı, Kürşat İhtilali Nasıl Olmuştur, Kürşat ve Kırk Askeri, Tarihte Kürşad Olayı
- Rastgele 10 Yazı:
- Bilgi Kirliliği Nedir?
- Tarih Boyunca Türklerin Kabul Ettiği Dinler
- Aşk ve Sevgi Sözleri / 4 – (Güzel Sözler)
- Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı / 2
Dede Korkut Hikayeleri - Eser ve Yazar Eşleştirmeleri / G – H – I – İ
- Cemil Meriç
- Günlük / Günce Nedir? – Tanımı ve Özellikleri
- Hayali Bey
- Göktürk (Orhun) Alfabesi
- Zengi Ata
Selam kardeşim. Ahmet Taşağıl ın Göktürkler kitabı vardır. Çin yıllıklarını esas alan ilk ve tek kaynak kitaptır. Olayın kaynağı oradaki bir han yıllığıdır. Olay Çin kayıtlarında aynen geçmektedir. Sadece Çin telaffuzu ile Kürşad olarak değil CheŞuŞuai şeklinde geçer. Nihal atsız da muhtelemen Bu kaynağı okumuş ve onun ismini daha akılda kalıcı olsun daha destansı olsun diye Kürşad olarak bize anlatmış…
Senin gibi burada bir sürü cahil adam var. Kürşat ihtilali romandan ibarettir. Gerçekte böyle birşey olmamıştır.
Bunu çinliler bile biliyor bak çin kaynaklarına tarihte çin kaynaklarında kürşad ihtilali geçer senin gibi cahiller var işte.
Napolyon ise “Bana TÜRKlerden kurulu bir ordu verin dünyayı rehin alayım.” demiştir.
Kürşad İhtilali bir çok tarih kitabına konuk olmuş efsane bir destandır. İhtilal Çin İmparatorluğuna Türklerin kim olduğunu hatırlatmıştır Kürşad ve yanındaki cesur 39 arkadaşı Çinlilere hangi Türk boyundan olursa olsun dünyadaki bütün uluslara haddini bildirebileceğini göstermiştir. Kardeşim ellerinize sağlık insanlara bilgi vermeniz çok güzel olmuş.
Türklerin canını alabilirsiniz ama bağımsızlıklarını asla alamazsınız. Adolf hitlere Türklere neden saldırmadığı sorulduğunda verdiği cevap “Türklere saldırmak sorun değil ama eğer içlerinden 1 kişi bile sağ kalırsa o çoğalır ve gelip intikamını alır.” olmuştur. Allah atalarımıza layık birer nesil olmamızı hepimize nasip etsin inşallah vatan millet namus kavramlarını en iyi şekilde anlayıp korumamızı tüm Türk evlatlarına nasip etsin inşallah.
Çok güzel olmuş atalarımız ne kadar zeki cesur korkusuz olduğunu öğrendim bu bana yeter bile umarım ileri nesillere bunları bilir ve atalarımızin yaptığı hataya onlarda düşmez tekrardan ellerinize sağlık…
Bu kadar uzun özet de görmedim.
Bu bir kitap özeti değildir kardeşim! Anlatılan olay Türklüğün, Türk devletinin yeniden dirilişi küllerinden doğup tekrar alevlenişidir. Bu uzun dediğin belki okumaya erindiğin yazı senin gibi insanlara az da olsa tarihi anlatıp ilgi çekici bir hale getirebilmek için defalarca kısaltılmış sadeleştirilmiş bir yazıdır. Ben bana kürşad ihtilalini soran bir arkadaşıma olayı eksiksiz anlatabilmek için 300 sayfalık bir kitabı tekrardan okuyup 5 sayfalık bir yazı hazırlamıştım. Şu uzun dediğin yazı daha kısa olamazdı. Tarihini iyi öğrenmek ecdadını gerçekten tanımak gibi bir düşüncen ve isteğin varsa bu yazılardan öğrenmeye çalışma zahmet edip bir kitap alda oku. Sonra da bu yazıları okuduğun kitaplarla karşılaştır. Bir türk evladı şuan yaşamını borçlu olduğu ecdadının yaptığı kahramanlığı okurken sıkılmamalı!
Zehra Hanım,
Sizin gibi köklerine bağlı, tarih bilincinin doruklarını içselleştirmiş bir hanımefendiyi sayfamızda görmekten onur duyarım. Gerçekten insanlar dediğiniz duruşun çok uzağında yaşıyorlar. Bir paragrafla Kürşad İhtilali’nin anlatılabileceğini düşünüyorlar. Hâlbuki bizler o kutlu şahsiyetlerin ve olayların en ince ayrıntılarını bile öğrenmekle görevli olmalıyız. Çünkü burada Çin tarihini anlatmıyoruz. Atalarımızın yazdığı destanları yabancılar bizden çok okuyorsa, nerede yüce TÜRK milleti?
Saygılar, esenlikler…
Çok teşekkür ederim söylediğiniz sözler için. İnsanın fikirleriyle sevilmesi kadar güzel bir duygu olamaz. Bu duyguyu, bu tarih sevgisini herkesin yaşaması için, herkese yaşatmak için çabalıyorum. Elbette tek başıma değil sizler gibi bilinçli insanlarla birlikte.
Zehra Hanım, sizi canı gönülden tebrik ederim. Tarihini bilen bir insan zeki bir insandır .Böyle bir sayfada sizin olmanız beni çok mutlu etti. İyiki varsınız. :) HAYATINIZDA BAŞARILAR.