Kültür Değişmeleri
Kültürün bir milleti karakterize eden özellikler olduğunu ve her kültürün kendisine has bir özü, bir çekirdek yapısı bulunduğunu belirtmiştik. Bununla birlikte, milletlerin biribirinden habersiz, kendi kabukları içine çekilmiş olarak yaşamadıkları da bir gerçektir. Toplumdaki çeşitli ihtiyaçlar ve dünya şartlarının ortaya koyduğu bazı zaruretler; milletleri siyasî, diplomatik, ticarî ve kültürel alanlarda birbirleri ile karşılıklı ilişkiler kurmaya yöneltmiştir. Hattâ biribirleri ile yakın temas hâlinde olan milletler, kendi kültürlerinin bazı değerlerini birleştirip kaynaştırmak ve bunları ortak katkılar ile geliştirmek suretiyle ortak medeniyetler de meydana getirebilmişlerdir.
İslâm medeniyeti. Batı medeniyeti gibi. Ancak, böyle bir medeniyet ortaklığına ve bu ortak medeniyetin nimetlerinden yararlanmış olmalarına rağmen, bu milletler yine de kendi kültürlerini korumakta titizlik göstermek zorundadırlar. Aksi halde, sağlam bir senteze ulaşmadan ortak medeniyetin öğeleri içinde eriyip kaybolma tehlikesi gösterirler ve bir yıkım ile karşı karşıya kalırlar.
Bazı zorlayıcı tarihî ve sosyal şartlar altında, milletler, bir medeniyet alanından başka bir medeniyet alanına da geçebilirler. Tarihte bunun örnekleri vardır. Bizim İslâmlık öncesi medeniyetten İslâm medeniyetine geçişimiz, 1839’dan sonra Batı medeniyetine yönelişimiz gibi. Bazan bu geçiş, Cumhuriyet devrinde olduğu gibi, sosyal yapının ihtiyaç duyduğu yenileşmeler ve devrimler dolayısıyla zorlayıcı da olabilir; Ancak, bir medeniyet alanından başka bir medeniyet alanına sıçrama yapan milletler için o medeniyetin imkân ve öğelerinden yararlanmak ne kadar olağan ise, o medeniyet içinde kendi özünü kaybetme durumuna düşmek de o kadar tehlikelidir. Çünkü, bir topluma kişilik kazandıran değer ölçülerini başka değer ölçülerinden oluşmuş bir sistem içinde eritmiş olmak, kültürdeki dinamizmi kurutup, taklitçiliğe yönelmek demektir.
Bu da sosyal yapıda bir kişilik bunalımına düşmenin ve millî kültürden kopmanın ifadesidir. Bu türlü, kopmalarla, kendi özelliklerini kaybetmeye başlayan milletler, yavaş yavaş yaşama, gelişme ve geleceğe uzanma güçlerini de kaybetmeye başlarlar. Çünkü, millî kültür dediğimiz ortak değerlerin özünde yukarda açıklandığı üzere, topluma dinamizm veren, ona gelişme gücü katan bir ortak ruh vardır. Bu ortak ruh, kültürü oluşturan bütün değer ve davranışlarda kendini belli eder. Milletler kendi varlıklarını bu ortak ruh sayesinde devam ettirerek gelişme ve yaratıcılığa yönelebilirler.
Millî kültürdeki özün filizlenmesi ile kendini gösteren bu ortak ruh, bir tohumu yeşertip ağaç hâline getiren öz gibidir. Bundan dolayı da devlet ve millet varlığının temeli durumundadır. İşte bu sebeplerdir ki, Atatürk, devrimler yolu ile Batı medeniyeti çerçevesinde bir köklü sosyal değişmeyi gerçekleştirirken, bunları millî kültür temeline yerleştirmeyi de ilke edinmiştir. Çünkü, milletler arası veya milletler üstü birtakım değerler toplamı demek olan medeniyete ait öğelerin millî kişiliğin devamı hâline gelebilmesi, ancak millî değerler sentezi demek olan kültür içinde eritilebilmesine ve millî ruha mal edilebilmesine bağlıdır.
Bu konuda ayrıntılı bilgi almak için Mümtaz Turhan’ın yazısını “buradan” okuyabilirsiniz.
|» “Kültür“ sayfasına dön! «|
| Kültür Nedir? | – | Kültürün Özellikleri | – | Kültürün İşlevleri |
| Kültürün Öğeleri | – | Milli Kültür | – | Kültür Kavramları |
BENZER KONULAR
Yorum Yaz! | Görüş Bildir!
- Yazının Bağlantısı: Kültür Değişmeleri
- Yazının Bölümü: Kültür
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Konu Anlatımı, Kultur, Kültür Açıklaması, Kültür Değişmeleri, Kültür Değişmeleri Nelerdir, Kültür Değişmesi, Kültür Kavramı, Medeniyet, Milli Kültür, Türk Kültürü, Türk Milli Kültürü, Türk Tarihi ve Kültürü
- Rastgele 10 Yazı:
- Pekiştirmeli Sözcüklerin Yazımı
- Bağlama / Saz Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Kandil Sözleri (Mesajları) / 4 – (Güzel Sözler)
- Sakarya Meydan Muharebesi ve Atatürk
- Özlü Sözler / 6 – Anlamlı ve Öğretici Sözler
- Atatürk’ün Kafkas Cephesi’ndeki Görevi
- Kompozisyon Başlığı
- Atatürk’ün 7. Ordu Komutanlığı
- Mehmet Kaplan’ın Hayatı ve Eserleri
- Çanakkale Savaşı ve Atatürk