Kazak Türkçesinin Söz Varlığı
Türkçenin Kıpçak grubunda bulunan ve çok geniş bir coğrafyada kullanılan Kazak Türkçesi, söz varlığı açısından genel olarak Kırgız veya Nogay lehçelerindeki özellikleri göstermektedir. Dilin temelindeki Eski Türkçe sözcüklerden oluşan söz varlığı, Sovyetler’in kurulmasını sağlayan “Ekim Devrimi” ile birlikte Rusçanın etkisine girmiş; fakat bununla birlikte çağdaş bir yazı dili olma yolunda gelişmiştir. Bu dönemden önce Kazak Türkçesinde göçer yaşama ait bitki ve hayvan adlarının bolca bulunduğu bir söz varlığı varken, bu dönemden sonra bilimsel ve teknik alana ait kavramları karşılayan terimler söz varlığına eklenmiştir.
Kazak Türkçesi, Kazakistan’ın geniş topraklarıyla birlikte Doğu Türkistan, Özbekistan ve Türkmenistan’da da konuşulmaktadır. Kazakistan’da nüfusun % 40’ını Kazak Türkleri oluşturduğu için, Kazakistan’da ortak iletişim dili olarak Sovyetler’in de etkisiyle Rusça seçilmiş gibidir. Kazak Türklerinde günlük yaşamdan, devlet kurumlarına kadar her yerde Rusça konuşma eğilimi bulunmaktadır. Bu nedenle Kazak Türkçesi, ciddi bir Rusça etkisi altına girmiş bulunmaktadır.
Kazak Türkçesinin yalnızca söz varlığı değil, ses ve şekil yapısı da Rusçadan oldukça etkilenmiştir. “Almaata” adının zamanla “Almaty” veya “Kazakistan” adının “Kazakstan” biçimini alması, Rusçanın Kazak Türkçesi üzerindeki fonetik etkisini göstermektedir. Rusçadan ödünçlenen “turbka” (ahize), “algebra” (matematik), “kümäjnik” (cüzdan) ve “evolyutsiya” (inkılap) gibi çokça sözcük de Kazak Türkçesinin söz varlığında bulunmaktadır.
Göçer yaşam koşullarını sürdüren Kazak Türklerinin yaşadığı coğrafya, dinî kültür merkezlerine uzak olduğu için, toplum içinde din eğitimi küçük bir zümrenin dışına çıkmamıştır. Bu yüzden diğer Türk lehçelerine göre, Kazak Türkçesinde Arapça ve Farsçanın etkisi oldukça azdır. Arapça ve Farsçadan Kazak Türkçesine geçmiş olan kelimeler, ancak kulak vasıtasıyla girmiş olduğundan, bunlar Kazak Türkçesinin ses kaidelerine tamamen uymuş bulunmaktadırlar.
Arapçadan ödünçlenen “mağına” (anlam), “päle” (bela), “javap” (cevap) ve “capa” (cefa) sözcükleri ile Farsçadan alınan “janvar” (canavar), “ajdaha” (ejderha) sözcükleri, ses değişikliklerine uğramış biçimleriyle Kırgız Türkçesinin söz varlığına alınmıştır. Bunun yanında “akrobat” (Fr. cambaz) ve “reform” (Fr. inkılap) gibi Batı kökenli sözcükler de çevre dillerin etkisiyle kullanılır hâle gelmiştir.
Yavuz TANYERİ
|» “Söz Varlığı” sayfasına dön! «|
BENZER KONULAR
Yorum Yaz! | Görüş Bildir!
- Yazının Bağlantısı: Kazak Türkçesinin Söz Varlığı
- Yazının Bölümü: Söz Varlığı
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Çağdaş Türk Lehçelerinin Söz Varlığı, Eski Türkçe, İngilizce, Kazak Lehçesi, Kazak Türkçesi, Kazak Türkçesindeki Kelimeler, Kazak Türkçesinin Oluşumu, Kazakça, Kazakça Kelimeler, Kazakca Sözcüklerin Kökeni, Kazakçanın Kökeni, Kazakçanın Söz Varlığı, Kıpçak Türkçesi, Lehçelerin Söz Varlığı, Oguz, Oğuz Türkçesi, Rusça, Sovyetler Dönemi, Söz Varlığı, Türkçenin Söz Varlığı
- Rastgele 10 Yazı:
- Güzel ve Etkili Konuşmanın İletişimde Önemi
- Yabancı Sözcüklere Türkçe Karşılıklar
- Üç Boyutlu Resimler | Şaşı Bak Şaşır! (: / 5
- Kazak Türkçesinin Söz Varlığı
- Stefan Zweig’ın Hayatı ve Kitapları
- Sıfat Tamlaması Nedir?
- Sözde Özne Nedir?
- Sümerce ile Türk Dilinin Tarihi İlişkisi
- Tasvir Yoluyla Anlatma / Portre Çeşitleri
- Fiil – Eylem