- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Kalıplaşmış Sözler

kalıplaşmış sözlerSöz varlığı içindeki kalıplaşmış sözler, çoğunlukla belli bir kişiye ya da bir olaya dayanan, çoğu kez ünlü kişilerin, sanatçıların bir olay dolayısıyla söyledikleri, dilde yerleşen ve çeşitli dillere çevrilerek genelleşen sözlerdir. Bunlar belli durumlarda, önceleri geçmiş bir olayı anımsatarak anlatımı güçlendirmek için kullanılır. Deyimler, atasözleri ve bazı özlü sözler, kalıplaşmış sözlerdir. Bu cümleler farklı biçimlerde, eş anlamlı sözcüklerle değiştirilerek kullanılamazlar. Kullanıldıklarında kulak tırmalayıcı bir söyleyiş ortaya çıkar. Örneğin, “Ah benim kara bahtım.” cümlesi yerine “Ah benim siyah bahtım.” denilemez.

Kalıplaşmış sözlerin en güzel örneğini, Sinoplu DIOGENES’in Büyük İskender’e söylediği anlatılan söz oluşturur. Türkçeye, Tanzimat yazarı Âlî Bey’in “Gölge etme başka ihsan istemez (m)” biçiminde, ölçülü olarak aktardığı söz, değişik dillerde başka başka anlatımlarla kullanılır.

Julius CAESAR’ın “Sen de mi Brutus?” sözü, SHAKESPEARE’in Hamlet’inde geçen “To be or not to be.” sözü yine birçok dilde vardır. Kanunî Sultan Süleyman’ın “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” dizesi, Osmanlı tarihindeki bir olaya dayanan “Vermeyince Mabut neylesin Mahmut” sözü, yine bir olayı yansıtan “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” dizesi de Türkçedeki kalıplaşmış sözlerdendir.



Kimi cümleler, sözcükler aracılığıyla iletilen anlamın dışında ikinci bir anlam daha içerir. Söyleyişten ya da söz diziminden kaynaklanan bu anlama “kalıplaşmış anlam” denir. Örnekler: “Gelsin; göreyim.” Bu cümlede sözcükler gerçek anlamlarını koruyor ve iletmek istediği anlamın dışında ikinci bir anlam içermiyor. Oysa aynı cümleyi, “Gelsin göreyim!” biçiminde söyleyip yazdınız mı, sözcüklerin anlamı kayboluyor ve cümle “tehdit” anlamı kazanıyor. İşte “tehdit“, söylenmeyen; ancak sezilen anlamdır. Buna “kalıplaşmış anlam” denir.

– O, bu işlerden çok anlar. (Övgü)
– Ne de anlar ya bu işlerden! (Alay)
– İnsanları çok sevdiğini bilirim. (Beğenme)
– Ne de seversin ya insanları! (Alay)

Kalıplaşmış anlam, nesnel ve geneldir. Kalıplaşmış anlamlar, bir dileği, isteği, görüşü etkili anlatma yollarından biridir. Kültür dilinde olduğu kadar günlük dilde de sık kullanılır. Uzun açıklamalara başvurma gereği duyurmaz. Örneğin, birine: “Sen aslında insanları sevmezsin, seninle bu konuda dalga geçiliyor.” yerine; “Ne de seversin ya insanları!” demek yeterlidir.

Aslında çok pis bir insandır, evi çöplük gibi, onu kınıyorum.” yerine “Bir evi var bal dök yala!
Bu anlayışta, bu yetersiz ve yanlış düşüncelerle bir ülkenin kalkınacağını savunmak safdillik olur.” yerine “Bu kafalarla kalkınmak!“.
Önce söz vermişti, bizi sinemaya götürecekti; ama sözünde durmadı ve bizi sinemaya götürmedi.” yerine “Güya bizi sinemaya götürecekti!“.
Akşam beni arayacağına söz vermiştin, aramadın; sana kızmadım; ama gücendim.” yerine “Aşk olsun; hani arayacaktın beni akşam?” dersek daha kısa ve etkili yoldan anlatmış oluruz isteğimizi.

Kalıplaşmış anlam içeren sözler, sözcüklerin ilettiği anlamlarla algılanmaz. Örneğin, birine “Seninle sonra hesaplaşırız.” dersek, bize “Aramızda ticari bir ilişki yok ki hesap görelim.” diye karşılık vermez. “Tamam, hesaplaşırız!” yani “Tehdidini görüyorum.” diye yanıt verir ya da korkup kaçar.

Kalıplaşmış anlam içeren sözlerin noktalaması da doğru yapılmalıdır. Örneğin; “Gelsin, göreyim.” ile “Gelsin göreyim!” tümüyle farklı anlamlar içeren iki cümle olur. Birincisinde sözcükler içerdikleri anlamlarım korur. Gelme ve görme isteği dile getirilmiş olur. İkinci cümledeki ünlem imi ise bu sözcüklerin içerdikleri anlamlan yok eder. Bambaşka bir anlam kazanmalarına yol açar: Tehdit.

ÇokBilgi.Com