- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

İpek Yolu’nun Türk Tarihindeki Yeri

ipek yolunun tarihiİpek, resmî armağanlar şeklinde değil, hediye, satın alma veya vergi ödeme yollarıyla da giriyordu. Han İmparatorluğu, daha M.Ö. II. yy.da “ipek diplomasisi”ne başvurmuş, o zaman Hunların kudretli şanyü’sü Mo-de, Çin’den bu tür zengin hediyeler arasında “astarlı bir kaftan, sim kumaştan uzun bir kaftan, altından bir saç tacı, altınla kaplanmış bir kemer, kemere takılan altınla kaplanmış bir burun şeklinde boynuzlu levha”, ayrıca “10 parça işlemeli ipek mal, 30 parça çeçekli ipek kumaş ve, koyu leylak ve yeşil renkte 40 parça ipekli mal” almıştı. L.N. Gumilev, bu hediyeleri, tamamen kastî olarak, “kamufle edilmiş bir vergi türü” olarak değerlendirmiştir.

Çinlilerin, Mo-de’nin halefi Lao-shang shan-yü’ye de M.Ö.162 yılında, ülkedeki soğuk iklime karşı “merhamete gelerek” Hunlara, yıllık olarak mısır ve beyaz pirinçden başka simli kumaş ve ipek gönderme sözü vermeleri de aynı şekildedir. Hun liderlerinin (ve genel olarak da Hun asılzadelerinin) bu şekilde “hediyelere boğulmaları”ndan Çin yıllıkları o zamandan beri defaatle bahsediyor.

Mesela, M.Ö. 90 yılında bir çin ordusunun yenilgiye uğratılmasından sonra şanyü Hu-lu-ku, Han İmparatoru’ndan, evlenmek üzere Çinli bir prenses ve “10 daney iyi cins şarap, 50 hu pirinç”den başka bir de “10.000 parça muhtelif ipekli mal” talep etmişti. Gumilev’in yazdığına göre, bundan sonra sınırda tahribat olmayacaktı. M.S. 1 yılında ise, Han sarayında bulunan Shan-yü Wuchu-lu, imparatordan “370 elbise, desenlerle süslenmiş 30.000 parça ipekli mal, işlenmiş gerek basit ve gerekse düz ipekli mal, 30.000 giney ipekli pamuk” almıştı.



Medenî dünya”nın çevresini iskân etmiş olan savaşçı “barbarlar”dan müsamaha isteyen ve rüşvet vererek özgürlüklerini satın alanlar sadece Çinliler değildi; Balkanlar’da Romalılar, Kafkaslar’da ise Bizanslılar da böyle yapıyorlardı. Batı Gotlarının kralı Alarich de, sanki Hun shan-yülerini taklid edercesine, M.S. 408 yılında, Roma kuşatması sırasında “ebedî şehrin” sakinlerinden, fidye olarak 4.000 ipekli elbise (tunik) istemişti.

İpek, bir de, eskiden ve Orta Çağlarda, kendini nadiren artistik ürünler olarak gösteriyordu. Bunlara sahip olmak, sadece hükümdarı, onun tabilerini veya düşmanlarını zengin kılmakla kalmıyor, onların hassaten estetik ihtiyaçlarını karşılamada da kullanılıyordu. Genellikle bunlar, semavâtın hayırduası ümidiyle hediye ediliyordu. Şöyle ki, kiliseye yapılan teberruların kaydedildiği Liber Pontificalis adlı Orta Çağ Papalık envanter defterinde ipek mallardan oluşan yüzlerce bağış bulunuyor; VI. yy. Sasani Şehinşahı Husrev I de, bir Süryani tapınağına “Hun işi” ipek bir perde hediye etmişti. Bilhassa kâh Budist veya Hıristiyan konuların, kâh Ahura Mazda dini sembolünün, kâh İslâm Kur’an formüllerinin bulunduğu yerlerde şu veya bu dinin tanıtımında da ipek kullanılmıştır.

Daha ortaya çıktığı zamanlarda bile Büyük İpek Yolu, asla “ipek”ten ibaret değildi. Bu, bilhassa eski dönemlerdeki devasa yollar sisteminin oluşmasında yalnızca diplomatik elçilikler, hacılar ve seyyahlar değil aynı zamanda kara ve deniz yoluyla Doğudan Batıya: Altın ve baharat, zanaatkârların yaptıkları eşyalar, muhtelif ülkelerin harika ürünleri, yünlü mamuller ve kürk gibi muhtelif türden malları sevkeden tüccarlar, ayrıca becerikli ustalar, âlimler ve alelâde erkek ve kadın köleler de harekete geçmişlerdi. Kıtalar arası yolları kullanan Orta Çağ tüccarlarının yükleri ve bunların yol arkadaşlarıyla bu, gittikçe daha fazla çeşitlilik kazanmıştır.

Sadece şunu kaydedelim ki Çin’in Büyük T’ang hanedanı (VII-X. yy.) araştırıcısı Amerikalı sinolog Edvard Hetzel Schafer, “Semerkand’ın Altın şeftalileri: T’ang İmparatorluğu’ndaki Yabancı Harika Mallar Hakkındaki Kitap” diye büyük bir eser yayınladı; bu kitapta, yazılı kaynaklara dayanılarak o zaman Çin’e uğrayan kişi ve eşyaların bir listesi sayılıp dökülüyordu.

Bu listede, mesela, esir alınan cüceler, musikişinas ve dansçılar; fil, gergedan, arslan ve Hint yaban kedileri; samur ve kakımlar; ceylan ve dağ keçileri; ayrıca 6 tür kuş, 7 çeşit yemek, 16 çeşit aromatik eşya, 22 çeşit ilaç, 13 çeşit mal, 11 çeşit boya, 10 çeşit mineral hammadde, 1 çeşit kıymetli taş, 6 kategori kitap… yer alıyordu. Sadece bu bile, T’ang dönemi Çin’ine nelerin (ve kimlerin) uğradığını gösteriyor! Çin’den çıkan mallar; bozkıra, Orta Asya, İran, Yakın Doğu ve Orta Avrupa’ya giden mallar konusuna gelince, bunlar konusunda yapılan araştırmalar önemli ölçüde azdır, ama sanmam ki daha az muhtelif türde olmuş olsun.

Önceki Sayfa «|

İpek Yolu sayfasına dön! «|