Hoca Mesud
Bu asrın önemli şairlerinden olan Mes’ûd b. Ahmed’in hayatı hakkında fazla bilgimiz yoktur. İsminin Mes’ûd olduğunu Ferheng-nâme-i Sa’dî isimli mesnevisinin “Sebeb-i tercüme sahten ve ta’yîn-i târih” bölümünde zikreden şair, babasının adının Ahmed olduğunu yine bizzat kendisi Süheyl ü Nev-bahâr’mda belirtmektedir. Mes’ûd bin Ahmed’in öğrencilerinden olan Şeyhoğlu, Kenzü’l-küberâ ve Mehekkü’l-ulemâ isimli eserinde onun şiirlerinden alıntı yaparken “Hoca Mes’ûd buyurur”, “Hoca Mes’ûd buyurdı” ve “üstâd Hoca Mes’ûd buyurur” şekillerinde ondan bahseder.
Kâbûs-nâme çevirisinde ise “Hoca Mes’ûd buyurur”, “emlahe’ş-şu’arâ Hoca Mes’ûd buyurur” ve “efsahe’ş-şu’arâ Hoca Mes’ûd buyurur” biçiminde zikredilir. Şeyhoğlu’nun her iki eserinde üstadı Mes’ûd bin Ahmed’e özel bir değer vererek ondan “Hoca” diye bahsetmesi onun ulema sınıfına mensup olduğunu gösterir. Kenzü’l-küberâ’da ise “üstad” diye söz etmesi bu görüşü desteklemektedir. Hoca Mes’ûd’un nereli olduğu, yahut nerede yaşadığı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüş olup, onun Germiyan Beyliği sınırları içerisinde yaşadığı veya doğduğu düşüncesi rağbet görmüştür.
Hoca Mes’ûd‘un eserlerinde vezin ve kafiye kusurları bulunmakla birlikte klâsik nazım tekniğini iyi bilen, klâsik edebiyatın estetik anlayışı içerisinde şiirler yazabilen bir şair olduğu görülmektedir. O tercümenin yaratıcı bir sanat yeteneği gerektirdiği sırrını kavrayan bir sanatkârdır. Türkçeye tercümeler yaparken sadece sözcük ve kavramlar aktarmamış, kendi yaratıcı gücünden birçok ilavede bulunmuştur.
Süheyl ü Nev-bahâr Hoca Mes’ûd’un 75 l/l 350 tarihinde aruzun “feûlün fe-ûlün feûlün feûl” kalıbıyla nazmettiği bir mesnevîsi olup 5703 beyitten oluşmaktadır. Süheyl ü Nevbahâr’m aslı Farsça olup tercüme edilerek edebiyatımıza kazandırılmıştır. Ancak eserin İran edebiyatındaki orijinali bugüne kadar henüz ele geçmemiştir. Bundan dolayı Hoca Mes’ûd’un tercüme sırasında aslına ne ölçüde sadık kaldığı bilinmemektedir. Şair mesnevîsinin uygun gördüğü yerlerinde âhenkteki monotonluğu gidermek ve kahramanların psikolojilerini yansıtmak için on beş gazele yer vermiştir.
Buralarda şairin üslûbunu yakalamak mümkündür. Hoca Mes’ûd’un bildirdiğine göre eserin ilk bin beytini yeğeni İzzeddin Ahmed, kalan kısmını ise kendisi kaleme almıştır. Asıl adı Kenzü’l-bedâyi’ olan eser. Yemen padişahının oğlu Süheyl ile Çin fağfurunun kızı Nevbahâr arasındaki aşkı işlemektedir. Şair Süheyl ile birlikte Kaytas, haydut Sâlûk ve Yahudi tüccarı da Nevbahâr’ın âşıkları arasında göstererek eserin asıl temi olan aşk konusu üzerinde ısrarla durarak vak’anın akışını bir eksen etrafında yoğunlaştırmayı başarmıştır. Ayrıca romantik bir konuyu işlediği eserinde yer yer dinî ve ahlâkî nasihatlere de yer verdiği görülmektedir. Nitekim besmele ve hamdele kısımlarından sonra münâcât kısmi, yüksek dinî hislerle nazmedilmiş olup insani tefekkü
re sevkedici tasavvufî-hikemî bahisleri ihtiva etmektedir. Anadolu sahasında kaleme alınmış mesneviler arasında klâsik tertibe göre düzenlenmiş ilk eser diyebileceğimiz bu mesnevî aynı zamanda edebî tasvirler bakımından parlak bir edebiyatın da ilk müjdecisidir. Eser, telif edildiği yıllarda Anadolu’da yerleşmekte olan Türkler arasında o zamana kadar okunan dinî-tasavvufî-uhrevî mesnevilerin yanı sıradünyevî heyecanları işleyen mesnevilere de yer verilmek suretiyle cemiyetin edebî temâyülünü aksettirmesi bakımından da dikkat çekicidir.
Eserin bilinen iki nüshasından biri Berlin Devlet Kitaplığı’ndadır. Bu nüsha J. H. Mordtmann tarafından bulunmuş ve 13 sayfalık bir önsözle tıpkıbasım olarak yayımlanmıştır. Diğer nüsha ise Ahmet Talât Onay’dan Cem Dil-çin’e intikal etmiştir. Cem Dilcin ise geniş bir incelemeyle birlikte iki nüshanın karşılaştırmalı yayımını gerçekleştirmiştir. Semih Tezcan ise bu neşir üzerine bir tenkit ve değerlendirme yayımlamıştır. Eser üzerine ayrıca Tahsin Banguoğlu tarafından Almanya’da bir doktora çalışması yapılmış ve neşredilmiştir.
Sa’dî-i Şîrâzî’nin Bâstân isimli eserinin muhtasar tercümesi olan Ferheng-nâme-i Sa’dî, 755/1354 tarihinde aruzun “feûlün feûlün feûlün feûl” kalıbıyla yazılmış olup 1073 beyittir. Hacim bakımından Böstâıı’m dörtte biri kadar olan eser, dinî ve ahlâkî konularda öğütleri ve bunlarla ilgili hikâyeleri ihtiva eden didaktik bir mesnevidir. Anadolu insanını manen aydınlatmak, onlara çeşitli konularda bilgi ve nasihat verme düşüncesinde olan Hoca Mes’ûd’un geniş halk kitlelerine ulaşmak için, o günkü Türkçenin imkânlarını kullanarak eserini yazma gayretinde olduğu görülmektedir.
Ekseriyetle Türkçe kelime kullanmaya gayret gösteren, eserine esas aldığı “Şehname vezni“nin Türkçeye uygun olmamasından dolayı sıkışan ve mecbur kaldığı yerlerde Arapça ve Farsça kelimeleri kullanmaktan da çekinmeyen Hoca Mes’ûd, eserinde oldukça sâde ve akıcı bir Türkçe kullanmıştır. Edebî yönden, müellifin diğer eseri Süheyl ü Nev-bahâr kadar önemli olmasa bile, İran edebiyatının tanınmış didaktik eseri olan Bostân’m Türkçeye manzum ilk tercümesi olması, yazıldığı dönemin dil hususiyetlerini ihtiva etmesi ve müellifin şuurlu bir şekilde Türkçe olarak yazması bakımından önemlidir.
Bu eser, Bostan tercümesi adı altında uzun müddet Emîrî Efendi Kütüphanesi’nde unutulup kalmışken ondan ilk defa Veled Çelebi Efendi, Tercümân-ı Hakikat ve Servet-i Fünûn tarafından yayımlanan özel bir nüshada neşrettiği “Edebiyât-ı Islâmiyye” isimli makalesinde bahsetmiştir. Veled Çelebi, makalesinde bu eserin yazarını Sadeddîn Mes’ûd bin Ömer Taftazânî (722-792) olarak vermiştir. Daha sonra bu eseri neşreden Kilisli Muallim Rifat, Ayasofya Kütüphanesi ‘nde gördüğü bir mecmuada yer alan sekiz risaleden ikisinin Hoca Mes’ûd’a ait olduğunu belirterek, bu iki risalenin sonunda yer alan kayıtlardan hareketle Ferheng-nâme-i Sa’aTnin yazarının Şeyh Mes’ûd bin Osmân-ı Gülşehrî olabileceğini söylemiştir.
Süheyl ü Nev-bahâr’ın Mordtmann tarafından tıpkıbasımı neşredilince Muallim Rifat bu görüşünden vazgeçerek Mes’ûd bin Osman’ın o asrın ulemasından biri olduğunu, fakat Ferheng-nâme ve Süheyl ü Nev-bahârın nâzımından başka birisi olduğunu kabul etmiştir. Eser, Kilisli Rifat ve Veled Çelebi tarafından bir inceleme ile birlikte eski imlâ ile yayımlanmıştır (Kilisli, Rifat -Veled Çelebi, Şeyh Mes’ûd bin Osman, Ferheng-nâtne-i Sa’dî Tercümesi, Matbaa-i Âmire, İstanbul 1340-1342). Ahmet Kartal tarafından Bostan ile Ferheng-nâme-i Sa’dî arasında mukayeseli bir çalışma yapılarak neşredilmiştir.
|» “Kim Kimdir?“ sayfasına dön! «|
BENZER KONULAR
Yorum Yaz! | Görüş Bildir!
- Yazının Bağlantısı: Hoca Mesud
- Yazının Bölümü: H
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Biyografi, Biyografiler, Cülûsiyye, Divan Edebiyatı Hoca Mesud, Fahriyye, Hayatı, Hoca Mesud, Hoca Mesud Biyografi, Hoca Mesud Eserleri, Hoca Mesud Hayatı, Hoca Mesud Kimdir, Hoca Mesud Türk Edebiyatı, Hoca Mesud Yaşamı, Hoca Mesudnin Eserleri, Hoca Mesudnin Hayatı, Kim Kimdir?, Kimdir, Muallim Rifat, Sa'dî-i Şîrâzî'nin Bâstân, Şairlerin Biyografileri, Sanatçıların Biyografileri, Türk Edebiyatı Hoca Mesud Biyografi, Ünlülerin Biyografileri, Yaşam Öyküsü, Yazarların Biyografileri
- Rastgele 10 Yazı:
- Cümle Dışı Unsur
- Birleşik Zamanlı Fiil Nedir?
- Örtülü Anlam Nedir?
- Dede Korkut Adının Anlamı ve Açıklaması
- Dilekçe Nedir? – Nasıl Yazılır?
- Rusya’nın Din Düşmanlığı ve Türkleri Bölme Çabası
- Türkçe Öğretmenliği Hakkında Bilgi
- İyi Bir Konuşmacının Özellikleri
- Matematik
Performans – Proje Ödevi Konuları - Atatürk’ün Gençlik ile İlgili Özlü Sözleri