- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Hikemi Tarz

hikemi tarz nedir, özellikleriDidaktik Üslûp” veya yaygın adıyla “Hikemî Tarz“, daha çok Nâbî ile özdeşleşmiş olup, “düşünceye dayalı hikmetli söz söyleme” olarak tanımlanabilir. Bilgelik ve hakîmlik, varlık ve eşyanın asıl amacı, özdeyiş ve atasözü gibi anlamlara gelen “hikmet“, eşya ve olayları “anlamlandırma“, varlık ve olayların gizli anlamlarını çözme üzerine kurulmuş bir kavramdır.

Bu asırda “hakimane şiir söyleme” anlayışının İran’daki temsilcileri Şevket-i Buhârî ve Sâ’ib-i Tebrî-zî’dir. Geleneksel İran şiirinde mistik veya hissî etkiler, özellikle bu asrın başlarından itibaren düşünce ve felsefeye, hayatta olup bitenleri “anlamlandırmaya” yönelik, yeni bir tarza dönüşmüştür. Nâbî de Sâ’ib’in şiirde kullandığı hakimane tarzı benimseyerek şiirinde kullanmıştır.

Nâbî böylece Türk şiirini yeni bir fikir ve hikmet vadisine yöneltmeye çalışmıştır. Bu oluşumda dönemin sosyo-kültürel yapısının önemli bir yeri olduğu muhakkaktır. Düşünmeye ve düşündürmeye önem veren biri olan Nâbî, böylece yaşadığı çağın huzursuzluk ve güvensizliğine karşı halkı uyarma, onlara öğüt verme imkanı bulmuştur. Ayrıca Nâbî’nin, Sâ’ib-i Tebrîzî gibi meydana gelen şeylerin arkasındaki hikmeti araştırması, varlık ve eşyanın yaradılış gayesini vermeye çalışması, hikemî tarzın dinî ve tasavvufi yönünü de göstermektedir.


Ayrıca ahlâkçı ve bilge bir kişilik sergileyerek sosyal olayları ve dönemin yozlaşmış birtakım müesseselerini, dinî anlayış çerçevesinde değerlendirmiştir. Ancak bu dinî anlayışın dönemin zihniyetinden farklı olduğu muhakkaktır. Nâbî‘den sonra, Sabit, Seyyid Vehbî, Râşid, Samı. Asım, Münîf, Hâmî, Koca Râgıb Paşa, Haşmet, Fıtnat Hanım, Sünbül-zâde Vehbî, Sürûrî, Keçecizâde İzzet Mollâ gibi şairler tarafından devam ettirilen hikemî üslûp, genellikle şiir yoluyla öğüt verme; şiirde atasözü, deyim ve hikmetli söz söyleme seviyesinde kullanılmıştır.



İslami düşünce sisteminde daha çok felsefe karşılığı kullanılmış olan “Hikmet“, gizli düşünce, bilinmeyen neden; özellikle varlıkların ve olayların oluşunda Allah’ın insanlarca anlaşılamayan gizli amacı, bilgelik, sağduyu, atasözü, özdeyiş vb. anlamlara gelen Arapça bir kelimedir. Edebiyattaki anlamı açısından ise kısaca, yaşam terübesine dayalı dünya görüşü, insana doğruyu, güzeli göstermeye yönelik düşünce, görüş olarak tanımlanabilir. Burada dünya görüşüyle söylenmek istenen,toplumun ortak düşünce ve değerler sistemidir. “Hikemi Şiir” ya da “Hakimane Şiir” ise düşünceye ağırlık veren, amacın okuyucuyu uyarmak, düşündürmek ve aydınlatmak olduğu, daha doğru bir ifadeyle insana doğruyu, güzeli göstermeye yönelik görüş bildiren didaktik içerikli şiire denir.

Hikemi Tarz’ın belli başlı özelliklerini şöyle sıralamak mümkündür:

1. Dış dünyaya ve olanı anlamaya ve anlatmaya önem verilmiştir.
2. Şiirin hikmet dolu olması ve anlamının da insanlara doğru yolu göstermeye vasıta olmasına önem verilmiştir.
3. Şiir yazmaktan maksat anlamdır, yani içeriktir ve bununla okuyucuya mesaj vermektir.
4. Şiirde anlam, süsü ve nakısı olmayan bir yüzük gibidir. Anlamı olmayan söz kokusuz lâle gibidir. Bu gibi nedenlerle şiirde anlam çok önemli bir yere sahiptir ve önem içinde hikmet ve düşünce her zaman işlenmesi gereken hususlardır.
5. Nâbî de dahil olmak üzere hikemî tarzı benimseyen şairlerin şiirlerinde hikmet ve düşüncenin ön plana çıkarılmasıyla anlamın nasihat karakteri tasıması söz konusu olmuştur.
6. Yoğun bir sekilde kullanılan irsal-i mesel ile hem soyut düşünceler hem de okuyucuya verilmek istenen mesajlar daha açık ve anlaşılır bir nitelik kazanmıştır.
7. Şiirin anlamı lirizm ve duygudan ziyade düşünce ve hikmete dayanmalıdır. Bu yaklasım ile aynı zamanda Hikemî tarzın poetikasının ne olduğu ortaya konulmaya çalısılmıştır.

Düşünce ağırlıklı ve okuyucuyu uyarma, yol gösterme amaçlı şiirin örneklerine ilk yazılı ürünlerimizden itibaren rastlanmakla birlikte bu şiir tarzının edebiyatımızda bir edebi akım olarak varlığı 7 yüzyılın ikinci yarısında görülür. Hikemi şiir akımının edebiyatımızdaki öncüsü ve en güçlü temsilcisi Nabi’dir. Bu nedenle “Hakimane Şiir” akımı “Nabi Ekolü” olarak da bilinir. Nabi’nin şiirle düşünceyi birleştirerek açtığı yolda kendisini izleyen ve 17. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyılda yaşadıkları bilinen birçok şair yetişmiştir.  Ziya Paşa ve Namık Kemal’in bazı eserlerindeki hikemi edaya bakarak, Nabi’nin etkisinin Tanzimat Dönemi’nde de sürdüğü söylenebilir. Ancak, Nabi’den sonra gelenler arasında “Hikemi Şiir” tarzının en başarılı temsilcisi Koca Ragıp Paşa’dır.

17. yüzyılda hikemi şiir tarzının bir akım olarak ortaya çıkışında gerileme dönemini yaşayan Osmanlı împaratorlugu’nun siyasi, sosyal ve ekonomik yapısındaki durgunluğun hatta daha doğru bir ifadeyle yaşanan kargaşa ve karışıklığın etkisi olmuştur. Ayrıca bu dönemde alışılagelmiş lirik şiir tarzının dışında yeni bir şiir tarzı arayışı ile başta Nabi olmak üzere bu akımın temsilcisi olan şairlerin kişilik yapılarının da “Hakimane Şiir” anlayışının 17. yüzyılın ikinci yarısı ile 18. yüzyılda Divan şiiri üzerinde etkili olmasında payı bulunmaktadır.

Hikemi şiir, yukarıda da değinildiği gibi insanı, olayları, aünyayı değerlendiren çeşitli konuları işler. Özelliğini daha çok yol gösterici, düzeltici, eğitici konulara yer vermesinden alır. Mesaj verme, telkinde bulunma amacı gözetildiği için şairlerce anlatımın kısa ve özlü olmasına özen gösterilir. Atasözlerine, deyimlere, halk söyleyişlerine hikemi şiir dilinde sık rastlanır.

Edebi Akımlar sayfasına dön! «|