- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Günlük Yazmanın / Tutmanın Önemi

günlük yazmak, tutmakGünlük, birçok gencin özellikle ilköğretim dönemlerinde merak saldığı; fakat belli bir süre sonra merakını yitirdiği bir yazın türü, ayrıca yararlı bir ilgi alanıdır. Hemen hepimiz, öğretmenlerimizin veya arkadaşlarımızın teşvikiyle önceleri istek ve heyecanla bir günlük tutma işine giriştiğimizi hatırlarız. Fakat neden sonra çoğumuzun merakı söner, ilgi ve heyecanı gittikçe azalır. Bu süreç, birkaç sayfa tutulan günlüğü günler, aylar veya yıllar sonra gördüğümüz anda tekrar canlanmaya çalışır ve onun değerini anlayabilenler tarafından artık aksatılmadan sürdürülen bir “görev” hâline gelir.

Çevremizdeki birçok insan, günlük tutmanın ne kadar yararlı bir şey olduğuna dair düşüncelerini sıralayıverir; fakat nedense bu işi kararlılıkla sürdürebilmeyi çok az insan başarabilir. Peki neden? Bu yazımızda günlük yazmanın neden ihmal edilerek tozlu raflara terk edildiğini ve günlük yazmanın bilişsel / düşünsel anlamdaki önemi üzerinde duracağız.

Genç yaşta günlük tutma alışkanlığını kazanan bireylerin, sosyal ilişkilerde ve akademik hayatlarında ciddi anlamda başarılı oldukları, birçok edebiyat tarihçisi ve bilim insanı tarafından ortaya konmuştur. Çünkü günlük (nedir?) yazmak, insanın kendisiyle hesaplaşabileceği, gününü ne derece dolu geçirdiğine dair bir gün sonu çetelesini ortaya koyabileceği, eleştirel becerilerini geliştirecek sorguları bir bilim insanı tutumuyla sunabileceği ve dahası hayatının en önemli anılarını bir tarihi vesika hâline getirebileceği bir fırsattır. Şimdi bu paragrafı açacak nitelikte günlük yazmanın yararlarını maddeler hâlinde inceleyelim:



Günlük yazmak, insanın eleştirel düşünce gücünü arttırır. Çünkü kişi çoklukla kendisini ve başkalarını eleştirerek, gün içerisinde yapmış olduğu doğru ve yanlış davranışları, istemli veya istemsiz bütün olayları yansız bir kişilikle ortaya koymaya çalışır. Böylece kişi kendini ve başkalarını eleştirmeyi öğrenir.

Günlük tutmak, yansız (objektif) tutumu güçlendirir. Çünkü günlük yazarı, bunu kendisinden başka kimsenin okumayacağını düşünerek sadece kendi içindeki hesaplaşmaları “olduğu gibi” yansıtmaya çalışır. Bu tutum, kişinin nesnelliğini güçlendirir, yansız bir tutum takınmasını gerektirir.

– Günlük yazmak, bilim insanlığına soyunmaktır. Çünkü kişi gün içerisindeki olayları, bilimsel yazı yazma tekniklerinin temellerinden ayrılmayarak “yer, zaman, kişi ve olay” kadrosunu en mantıklı ölçü içerisinde, neden-sonuç ilişkileriyle ortaya koyma gayretine bürünür.

– Günlük tutmak, kişinin hayal gücünü arttırır. Çünkü günlük yazarı, her zaman sadece gün içerisindeki olayları olduğu gibi anlatmakla kalmaz; bazen olayların kendi düşlerindeki etkilerini ve bu konulara dair hayallerini de günlüğüne yansıtır. Bu nedenle günlük yazan kişiler, hayal gücüne güç katar.

– Günlük yazmak, edebi bir karaktere büründürür. Çünkü kişi bazen kendini, üçüncü bir şahıs olarak değerlendirme gayreti içerisine girer. Yani kendinden bağımsız duygu ve düşüncelerle, gün içerisinde kendi yaşamını gözden geçirir. Bu, kişiye kendisini bir “masal kahramanı, edebi kişilik” hâline getirmesini sağlar.

– Günlük tutmak, yazılı anlatım becerisini geliştirir. Çünkü günlük yazarı, kendini yazılı olarak ifade etmeye çalışır, gün içerisindeki duygu ve düşüncelerini en doğru, güzel ve belki süslü biçimde yazı diline dökme gayretine girişir.

– Günlük yazmak, tarih ve deneyimleri yazmaktır. Gelecek yaşamında büyük başarılar elde eden kişilerin geçmiş yaşantılarına, deneyimlerine göz atmak adına değerli birer tarihi belge olma özelliği kazanacaktır. Ayrıca edebiyat tarihçilerinin önemli bir bilgi kaynağı, büyük yazar ve devlet adamlarının günlükleridir.

Türk edebiyatında günlük türünün önemi ve özelliklerine, günlük türünün tanımı ve açıklamalarına ve günlük örneklerine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Günlük tutmak, TDK’nin “Günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eser, günce.” olarak tanımlamasına ve yukarıda hep “gün içerisinde yaşanılanların duygusal ve düşünsel yansımalarının ortaya konulması” olarak düşünülse de, kişinin kendi isteğine göre farklı tarzlarda yaratılabilir. Örneğin kişi günlük yazmayı her günü anlatmak olarak algılamanın gereksiz olduğunu düşünüyorsa, bunu daha geniş bir zaman diliminde periyodik aralıklarla yazma yolunu seçerek biçimlendirebilir. Günlüğünde sadece önemli anılarının olması gerektiğini düşünen bir kişi, sadece yazmaya değer bulduğu yaşantılarını günlüğünde ifade etme yolunu seçebilir.

Yukarıda sıralananlar düşünüldüğünde günlük yazmanın kişinin düşünsel ve bilişsel anlamda gelişimine ciddi anlamda yararlar sağladığını görmek mümkündür. Kuşkusuz bu alışkanlığı ufak yaşlarda edinmek çok daha büyük önem taşımaktadır. Bunun, yaş (genç) dimağlardaki gelişiminden önce bir “tarihi vesika” hâline gelebilmesi ve tarihi değer yüklenmesi açısından da erken başlanma değeri açısından idrak edilmesi önemlidir.

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu