- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Gönlün Sonu Gelmeyen Türküsü

gönlün sonu gelmeyen türküsü, gökçe durgun

Bir türkü tutturmuş kalbim, gözlerim kapalı,
Bense oturmuş dinliyorum, yine kederli.
Beden burda; ama ruhun yeri Tanrı Dağı,
Gözümü açınca gördüğüm yakar içimi.

İsyan ediyor, sığamıyor damarlarıma,
Kaçıp oluk oluk dökülmek isteyen kanım.
Kızıldır gizlenen mısralarımın ardına,
Ve yanaklarımdan süzülmeyen gözyaşlarım.

Işığıyla aydınlanıyorsa çehrem bugün,
Ulu Tanrı’nın Doğu’dan doğan Güneş’iyle,
Dilerim Doğu’nun rüzgârı alıp götürsün,
İçimdeki sonsuz beni,  özlediği yere.

Hasretim büyük; birikti, dağ oldu içimde,
Konuşmaz olur dil bu görklü dağın yanında.
Örter soya uymayan zayıflığı böylece,
Hem anlatsam, bulunur mu çare şu tasama?

Ey divane yüreğim; kendine gel, kendine!
İstenir mi hiç vuruşmadan ermek vuslata?
Türkoğlu savaşmak için acuna gelmişse,
Harcanmalıdır her nefesim ülküm yolunda.

Türk’ün kılıç sesi benzer kurt ulumasına,
Bu kudret bana atalarımın mirasıdır.
Olmasa da pusatım ne çıkar, söyle bana?
Bedenim yağı karşısında Türk’e siperdir.

Bir gün ellerim kendi kanımla yıkanacak,
Ve kanımla sulanacak toprağımdaki gül.
Tüm benliğim sarhoş eden acıyı tadacak,
O günü beklemek lazımdır ey arsız gönül!

Esecek mi o an ruhumun yanı başında,
Doğu’nun varlığımı diri tutan rüzgârı?
Hoş geldin” diye fısıldayıp da kulağıma,
Buyur edecek misin yanına Gökçekız’ı?
Bu endişedir içimi kavuran, Kürşad’ım!

Gökçe DURGUN