- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Gaznelilerde Cami Kültürü ve Mimarisi

cami, gaznelilerYazılı kaynaklara göre (Utbi), Sultan Mahmud’un Gazne‘de yaptırdığı muhteşem Arusü’l-Felek Camii, Hindistan’dan getirilen ağaç direkler üzerine çatı ile örgülü, kırmızı altın ve lacivert taşının da kullanıldığı çok zengin renkli süslemelerle gözleri kamaştıran bir yapı idi. Bundan başka, Gazne’de diğer camilerin de yaptırıldığına şüphe yoktur. Uzun zaman çeşitli ve yanlış fikirlere yol açan kulelerin durumu aydınlatılmıştır.

Uçaktan alınan resimler, bunların camiyi andıran geniş bir harabe içinde bulunup, minare olması gerektiğini gösteriyor. Bir kazı yapılarak caminin meydana çıkarılması mümkündür. Minarelerden biri, kitabesine göre, Sultan III. Mesud’a ait olup, alçak bir taş kaide tuğladan sekiz köşeli yıldız biçiminde yivlenmiş bir kat üzerinde, yukarıya doğru incelen üst kısmı yuvarlak yivli silindirik bir gövde halinde yükseliyordu, 48 m. boyunda idi.

Silindirik üst gövde depremden yıkılmıştır. İçinden spiral bir merdivenle yukarı çıkılmaktadır. Tuğla üzerine çok zengin kûfî kitabeler, çeşitli bitki motifleri ve geometrik şekillerden meydana gelen süslemeler, yukarıdan aşağıya doğru işlenmiş, alt tarafları tamamlanmadan bırakılmıştır. III. Sultan Mesud’un son yılı, 1115’te ölümü ile süslemelerin yarım kaldığı anlaşılıyor.



1953’e kadar Sultan Mahmud’a mâl edilen ve daha eski olduğu zannedilen ikinci minarenin J. Sourdel-Thomine’in incelemeleri sonunda kitabesinden Berham Şah’a ait olduğu (1117-1149) anlaşılmıştır. Aslında bu, Sultan III. Mesud minaresinin sadeleştirilmiş bir kopyesidir. Süslemelerde geometrik motifler hakim olmuştur.

Gaznelilerden kalan, mimari bakımından çok önemli caminin Fransız arkeoloğu Schlumberger tarafından 1951’de yapılan kazılarla plânı meydana çıkan Leşkeri Bazar Ulu Camii olduğu anlaşılmıştır. Güney Afganistan’da Bust harabelerinde büyük kasrın güneyinde, Alay meydanını çeviren sularla dayalı Leşkeri Bazar Ulu Camii, büyük ölçüde, iki nefli, sade bir yapıdır. 86×10.50 m.’lik bir dikdörtgen biçimindedir. Mihrap önünde görülen dört diktörtgen tuğla paye, herhalde kubbeyi taşıyordu. Bunun iki tarfında sütunlar üzerine neflerin kuzey ve güney kanadı uzanıyordu.

Sur duvarı önünde iki sıra ayaklar dizilmiş gibi bir durum vardı. Sıcak iklim sebebi ile cami, avluya ve yanlara açıktı. Mihrap önü kubbesinin iki tarafında neflerin nasıl örüldüğü belli değildir. İki sıra küçük kubbeler olduğu ileri sürülmüşse de bu tatmin edici bir plân şekli olmuyor. Düz tavan veya tonozla örülmesi ihtimallerini de düşünmek yerinde olur (Sonraları, Anadolu’da buna yakın planda Altuklu camilerinde tonoz örtüsü görülür). Tuğlaların kalitesi ve örgüsü, caminin planı XI. Yüzyılın ilk yarısında Sultan Mahmud (998-1030) zamanında yapıldığını gösterir ki Schlumberger de aynı fikirdedir.

Cami bir defa harap olmuş, tamirde kaybolan süslü sütunlar yerine kaba payeler konarak kubbe küçültülmüş, eski mihrabın önüne yeni bir mihrap konulmuştur. Bu hali ile cami, yeniden kullanıldıktan sonra tamamen tahrip edilmiştir. Birinci tahrip ve tamirin Gurlular zamanında tam yıkılmasının ise Moğollar tarafından olduğu anlaşılmıştır.

Leşkeri Bazar Ulu Camii’nin, mimari gelişme bakımından büyük önemi vardır. Mihrap önünde iki nef genişliğinde kubbe, Büyük Selçukluların İran’daki ilk camilerinden önce burada ortaya çıkmaktadır. Mihrap önünde kubbe problemini ele alan cami plânı, Büyük Selçuklularla İran’da çeşitli camilerde geliştirildikten sonra, Artuklularla Anadolu’ya ve bu yoldan Türk Memlûkleriyle, Beybars Camii’nde olduğu gibi Kahire’ye kadar uzanan geniş ve devamlı bir etki göstermiştir. Bust’taki kemer de XII. yüzyıldan bir Gazneli camiinin giriş eyvanı olarak kabul edilmektedir. Bugün çok kötü bir tamirle şekli bozulmuştur.

İlk Müslüman Türklerde Kültür ve Sanat «|