Türkçe kelimeler, genel olarak, art (kalın) sıradan ünlü taşıyan kelimeler ve ön (ince) sıradan ünlü taşıyan kelimeler olmak üzere iki gruba ayrılabilir. Literatürde büyük ünlü uyumu, kalınlık-incelik uyumu, dil uyumu gibi terimlerle de karşılanan önlük-artlık uyumuna göre, Türkçe kelimelerin ilk hecesinde ön ünlü (/e/, /i/, /ö/. /ü/) varsa sonraki hecelerde yine bir ön ünlü (/e/, /i/, /ö/, /ü/); ilk hecede art ünlü (/a/, /ı/, /o/, /u/) varsa sonrakilerde de art ünlü (/a/, /ı/, /o/, /u/) bulunur: güzel, köprü, kara, acı, orman, oyun vb.
Bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü (e, i, ö, ü) bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de ince olur: adım, ağız, ayak, boyun, boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç; beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük. Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.
Büyük ünlü uyumuna aykırı bazı Türkçe kelimeler de vardır: anne, dahi, elma, hangi, hani, inanmak, kardeş, şişman.
Bu uyuma göre, kelimeler ek alırken, ekin ünlüsünü kelimenin son hecesindeki ünlü tayin eder: Türk+çe, ata+mız, ev+ler, gemi+de, oku-(y)acak, geç-miş.
Eklerin üzerine gelen diğer eklerin ünlüsü de bir önceki ünlüye uyar: Türk+çe+si+(n) i, ata+mız+m, ev+ler+imiz+de, gemi+de+ki+ler, oku-(y)acak-mi!j-sımz, geç-miş-ti-niz, hal-i. Ancak Türkçenin kimi ekleri [-(I)yor, -ken, +ki, +daş, +leyin, +(I)mtırak, +gil] tek biçimli olduklarından önlük-artlık uyumuna girmez. Bu ekleri alan kelimeler uyumlu veya uyumsuz olarak karşımıza çıkabilir: okuyor (+), geliyor (-), benimki (+), onunki (-), vatandaş (+), meslektaş (-), sabahleyin (-), geceleyin (+), sarımtırak (+), yeşilimtırak (-), baklagiller, kedigiller (+) gibi.
Alıntı kelimelere gelen Türkçe ekler, genel olarak kelimenin son hecesine uyarlar: kitap+çı, haber+siz, otobüs+te, radyo+cu. Ancak damak sesiyle biten veya son hecesinde ince a ünlüsü bulunan yabancı kökenli kelimelerde, ekler ince a’ya veya damak ünsüzünün önlük-artlık durumuna uyar: saat+çi, dikkat+siz, harf+ler, gol+cü, alkol+süz, normal+den, idrak+siz vb.
Yabancı kökenli kelimeler, genel olarak kaynak dildeki şekilleriyle kullanılmakla birlikte kimi kelimeler önlük-artlık uyumuna girmişlerdir: zeytin <zeytu: n, duvar <di:va:r, reçine <reçina, hasta <haste, kalıp <qa: lib.
Önlük-artlık uyumu Türkçenin her devir ve sahasında çok sağlam olduğu hâlde, türlü sesbilimsel nedenlerle bu uyumun dışında kalan kelimelere rastlanır: elma, anne, dahi, hani hangi, inanmak, kardeş, şişman gibi. Aslî şekilleri önlük-artlık uyumuna giren bu kelimelerde /y/, /ş/, /ç/ gibi ünsüzlerin yanında bulunan art ünlülerin önlüleşmesi ve zayıf /ı/ ünlüsünün yerini daha güçlü olan /i/ ünlüsünün alması söz konusu olmuştur.
Büyük ünlü uyumu alıntı kelimelerde aranmaz: ahenk, badem, ceylan, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, nişasta, pehlivan, selam, tiyatro, viraj, ziyaret.
– Birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli.
-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: akşam-leyin, bakla-gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor.
-daş (-taş) eki bazı kelimelerde büyük ünlü uyumuna uymaz: din-daş, gönül-daş, meslek-taş, ülkü-daş.
-ki aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, yoldaki, ondaki, yazıdaki, onunki.
Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: adalet-li, anne-si, kardeş-lik, meslektaş-ımız, şişman-lık.
Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın incelik özelliği gösteren bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler alır: alkol / alkolü, hakikat / hakikati, helak / helakimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, protokol / protokolü, saat / saate, sadakat / sadakatten.