Bitkiler Düşünebilir mi?
Dünyada bulunan yaklaşık 300.000 bitki türünün yaşamlarını sürdürmek için gelişmiş duyulara sahip olduğunu herkes kabul eder. Bitkilerin bazı özellikleri insanlardaki tat alma, görme, dokunma ve koku alma özelliklerine benzetilebilir… Fakat daha önce hiç bitkilerin düşünme yetisine sahip olup olmadığını düşündünüz mü? Bitkilerin dünya üzerindeki yoğunluğu hayvanların yaklaşık 1.000 katı kadardır. Fakat bitkilerin yer değiştirme gibi bir yeteneklerinin olmayışı büyük bir dezavantajdır. Ama bitkiler bu dezavantajı etrafımıza baktığımızda göremeyeceğimiz kendine ait yöntemleriyle etkisiz hale getirmeyi başarmıştır.
Kötü bir koku aldığınızda tepkiniz nasıl olur? Yüzünüz buruşur, elinizle burnunuzu kapatır veya o ortamı terk edersiniz. Bitkilerin de belirli kokulara tepki verdiklerini biliyor muydunuz? Mesela, olgunlaşan meyveler “etilen” isimli bir kimyasal salgılarlar. Bu kimyasalı algılayan olgunlaşmamış meyveler gelişimlerini hızlandırırlar. Böylece ağaçtaki tüm meyveler aynı sürede olgunlaşmış olurlar. Ve yine bu koku, polen toplayan böcekleri kendine çekmektedir. Diğer bir örnek ise “ceset bitkisi”dir. Bu bitki, adından da anlaşılacağı üzere çürümüş et kokusuna benzeyen bir koku salgılar. Bu da sinekleri ve diğer çürükçül böcekleri kendine çeker.
Bazı bitkiler bir hayvan veya patojen –hastalığa neden olan her türlü organizma– tarafından saldırıya uğradığı zaman bunu algılayabilir! Bazı ağaç türleri tehlike anında yapraklarının iştah kesici olmasına ve sindiriminin zor olmasına yarayan kimyasallar salgılar. Daha etkileyici bir örnek ise, mısır ve pamuk bitkileri bir tırtıl tarafından yenilmeye başlandığı zaman, tırtılı etkisiz hale getiren eşek arılarını çeken kokular salgılar. Başka bir deyişle mısır ve pamuk eşek arılarıyla iletişim halindedir! Tırtılın yaprak yerken çıkardığı ses bile bu kokuların yayılmasını sağlar.
Bitkiler de takım çalışmasından haberdarlar! Bir mantar türü sayesinde bitki kökleri birbirlerine bağlanır ve kendi aralarında besin ve bilgi alışverişi yapabilirler. Bilim adamları radyoaktif izotoplar kullanarak, ağaçların besin ve su yönünden fakir olan ağaçlara bu maddeleri ilettiklerini keşfetmişlerdir. Büyük bitkiler daha küçük ve Güneş ışığı alamayan bitkileri boyları yeterince uzayana kadar beslerler. Aynı şekilde, tüm sene boyunca yaprak dökmeyen bitkiler, kış geldiğinde yaprakları dökülen bitkilere besin sağlarlar. Ve takım çalışması halindeyken aralarında hiç sorun çıkarmıyorlar! Biz insanlar bu konuda bitkileri örnek almalıyız.
Belki de en şaşırtıcı gerçek ise bazı bitkilerin hafızalarının oluşudur! Açıklayayım. Küstüm otunu biliriz. Dokunulduğu zaman yapraklarını büzer. Bu hareket, üstüne konan böcekleri korkutmak içindir. Fakat bilim adamları, yaptıkları bir deneyle bu bitkinin daha üstün yetenekleri olduğunu anlamışlardır. Küstüm otu bitkisinin bir yaprağını 15cm yükseklikten aşağı attıklarında da büzüldüğünü görmüşler. Pek şaşırtıcı değil. Fakat dahası var! Bu yaprağı aynı yükseklikten 4–5 defa bıraktıklarında yaprağın büzülmediğini, çünkü bu uyarıcının zararsız olduğunu anladığını gözlemlemişlerdir. Bu yaprağa dokunulduğunda büzülmüş fakat yüksekten bırakıldığında büzülmemiştir. Bu durum haftalarca kalıcılığını korumuştur. Bir bitkinin kendisinden çok çok gelişmiş bir canlı olan balıklardan daha uzun süreli bir hafızaya sahip olması insanı hayrete düşürüyor!
Elbette bitkiler zekânın ilk koşulu olan beyin ve sinir hücrelerine sahip değiller. Fakat zekâ ve düşünme yetisini sorunları çözmek, iletişim halinde olmak ve grup halinde çalışmak olarak düşünürsek bitkilerin son derece “zeki” olduklarını söyleyebiliriz! Bir dahaki sefere herhangi bir sebzeyi veya meyveyi yerken mideye indirdiğiniz şeyin kendi çapında bir dahi olduğunu unutmayın!
BENZER KONULAR
- Yazının Bağlantısı: Bitkiler Düşünebilir mi?
- Yazının Bölümü: Gökçe Durgun
- Diğer kaynaklarda arayın:
- Etiketler: Ağaç, Bilgi Alışverişi, Bilim Adamı, Bilimsel Deneyler, Bitki Türleri, Bitkiler, Bitkiler Bizi Hisseder mi, Bitkiler Düşünebilir mi, Bitkiler Düşünme Gücü, Bitkiler Hissedebilri mi, Bitkiler Hisseder mi, Bitkiler ve Duygu İletişim, Bitkilerin Aklı Var mıdır, Bitkilerin Duyguları var mıdır, Bitkilerle İletişim, Böcek, Büyüme, Canlı, Canlılar, Ceset Bitkisi, Çürükçül Canlılar, Düşünce, Düşünme, Duyular, Etilen, Gelişim, Gelişmiş Canlılar, Grup Çalışması, Hafıza, Hayvan, Hayvanlar, İletişim Kurmak, İşbirliği, Koku, Küstüm Çiçeği, Küstüm Otu, Organik Bileşenler, Organik Kimya, Organizma, Patojen, Polen, Radyoaktif Maddeler, Şu, Takım Çalışması, Tepki, Uyarıcı Etmenler, Yaprak Döken Bitkiler, Yaprak Dökmeyen Bitkiler, Yoğunluk, Zeka
- Rastgele 10 Yazı:
- Halk Edebiyatının Önemli Temsilcileri
- Türkler ile Moğolların Akrabalığı ve Ana Yurdu
- Basatın Tepegözü Öldürdüğü Destanı
Dede Korkut Hikayeleri - İlginç Bilgiler – (2)
- Atatürk’ün Millet Sevgisi ile İlgili Sözleri
- Deneme Örnekleri
- Uygur Alfabesi
- Ev Satın Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
- Fuzuli’nin Türkçe, Farsça ve Arapça Divanı
- Günlük / Günce Nedir? – Tanımı ve Özellikleri
Her gün 3-4 saatini National Geographic izleyerek veya Atlas gibi dergileri karıştırarak geçiren biri olarak, konuyla yakından ilgiliyim. Yazı ilginç bir konuyu ele almış, daha önce aklıma gelen konulara açıklık getirmeye çalışmış. Aslında bitkilerin bu edimlerini, “düşünme” olarak değil de, türe özgü hazıroluşlarına uygun şekilde bir koşullu refleks olarak adlandıramaz mıyız? Düşünmeye çok benzediği âşikar; fakat bu akıl melekesidir ve bitkiler için düşününce biraz iddialı oluyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ahmet Bey, öncelikle ilginize teşekkür ederim.
Evet, dediğiniz gibi bu durum yaşamlarını sürdürmek adına geliştirdikleri bir “refleks”tir diyebiliriz. Çünkü düşünme yetisi için en azından bir sinir düğümüne ihtiyaç vardır ki bu bile sadece yaşamsal hafıza için yeterlidir. Bu başlığı insanları daha yaratıcı düşünmeye teşvik etmek için koydum. Yani kafalarında bir soru işareti uyandırmak için. :) Böylelikle yazıya merak duygusu içinde başlayacak ve zihinleri daha aktif şekilde yazıyı okuyacaklar. Ben de sizin gibi boş vakitlerimin neredeyse tamamını araştırmalarla geçiriyorum. National Geographic belgesel arşivim var, neredeyse 100’e yakın cdye sahibim.
Fakat her ne olursa olsun, küstüm otunun bir uyarıcıya vereceği tepkiyi 4-5 hafta boyunca bozmadan uygulaması çok ilginç olsa gerek…
Gökçe çok güzel olmuş canım emeklerine saglık. Şiirini de okudum oda ayrı bir güzeldi. Bundan sonra yazacaklarının merakla bekliyorum.
Konusu çok ilgi çekici ve güzel. Bununla birlikte yazının böylesine akıcı ve net olması çok iyi. Kalemine sağlık.
Katiliyorum Bay Muhittin.
Zekan nasıl da gelcek vaat ediyor oyle. Çok ilginç ve düşündürücü.bir konu olmuş, zevkle okudum.Güzel kalemine sağlık devamını bekliyoruz.
Yazının başlığı ilgimi çekince, bir göz atmak için bakayım derken, bir baktım ki yazıyı bir solukta sonuna kadar okumuşum. :) Kaleminize sağlık, gerçekten benim için çok öğretici ve düşündürücü ilginç bir yazı oldu. Küstüm otu hakkındaki bilgiler özellikle benim de bir aralar düşündüğüm şeyleri aklıma getirdi. Daha önce “Hayvanların Aklı Var mıdır?” diye bir yazı yazmıştım. Bu yazıda düşündüklerim tekrar canlandı usumda ve daha güzel bir ifade buldu. Bunun için teşekkür ederim.
Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim Orkun Bey, beni kendimi geliştirmek konusunda oldukça hırslandırıyorsunuz. İleride daha iyilerini yazacağıma söz veriyorum!
Çok ilginç zaman zaman acaba dediğim şeylerin gerçek olduğunu okumak zevkli kalemine sağlık.