- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Anı (Hatıra) Nedir? – Tanımı ve Özellikleri

anı, hatıra özellikleri, tarihsel gelişimiAnı, Arapçada “hatıra” sözcüğünün karşılığıdır. Terim anlamı olarak “bir kimsenin başından geçen ya da kendi döneminde ortaya çıkan olay ve olguları gözlemlerine, bilgilerine dayanarak anlattığı yazı türüdür“. Anıyı, “kişinin özel ya da toplumsal yaşamı için yazdığı yazılar” olarak değerlendirmek de mümkündür. Anılar, yaşanan olayların insan belleğinde bıraktığı izlerdir. Anı yazan, yaşanmakta olanı değil, yaşanmışı yansıtmaya çalışır.

Anıda önemli olan, görülen ve bilinenlerin bütün çıplaklığı ile anlatılmasıdır. Ancak çoğu yazar buna uymaz. Bazı yazarlar kendileri ile ilgili gerçekleri örtmeyi yeğler ama başkaları ile ilgili gerçekleri açıklığıyla dile getirirler; bazıları görüp işitmediği şeyleri de anılarına katar, kimileri ise Tolstoy gibi, anılarını romanlaştırmayı tercih eder. Anı kitaplarında, yazarların dünyaya bakış açılan ve olayları hangi pencereden gördükleri kolayca anlaşılır.

Anı yazarları, gerçeğe bağlı kalabilmek için zaman zaman mektuplardan, günlüklerden, dergi ve gazetelerden, görgü tanıklarından yararlanabilirler. Anılar iki şekilde yazılabilir: Bazı anı yazarları, anılarını bir sıraya göre yazmayı tercih ederler. Bazıları ise akıllarına estiği gibi yazar. Gerçeğe uygunluk ve içtenlik, anı yazarının dikkat etmesi gereken özelliklerdir.



Anının diğer edebî türlerle ilişkisi şöyledir:

Anı ve Günce: Günlükte de anıda da yazarlar kendi iç dünyalarından hareket ederek dış dünyayı anlatmaya çalışırlar. Her iki türde de yazarlar kendilerini tanımak ve tanıtmak isterler. Suut Kemal Yetkin’e göre anı ile güncenin farkı, “güncenin ileriye doğru, anıların ise geriye doğru gitmeleridir. Biri yaşarken, öbürü yaşadıktan sonra yazılır” Anı yazarları olaylan ve olguları toplumsal bir yaklaşımla ele alır ancak bunu yaparken öznelliği ihmal etmez. Günlüklerde ise bu öznellik daha fazla hissedilir. “Günlük, günü gününe saptanan olaylar, düşünceler, duygularla oluşur. Anı ise üstünden uzun yıllar geçmiş olayları dile getirir. Onun için, gerçeğe uygunluk bakımından günlüklerin daha inandırıcı olma şansı vardır“.

Anı ve Öz yaşam öyküsü: Anıda, yazarlar duydukları, tanık oldukları olayları anlatır ancak öz yaşam öyküsünde özel yaşamlarından söz ederler. “Başka bir deyişle, öz yaşam öykülerinde yazarın kendi özel dünyası daha ağır basar“. Öz yaşam öyküsünde yazar sadece kendisinden söz eder. Yazar, kişiliğini oluşturan çevreyi odak noktası yapar. Bu çevrenin dışına pek çıkmaz. Anı yazan da kendi iç dünyasına yönelmekle birlikte, kendi yaşamının dışına çıkar. Hafızasında kalanları yazarken, olayların nedenleri üzerinde de durmaya çalışır.

Anı ve Anı Niteliği Kazanmış Yazılar: Anı niteliğindeki yazılarla anıları birbirine karıştırmamak gerekir. Herhangi bir dergi veya gazetede yayınlanmış olan bir başyazı veya açıklama yazısı, o dergi veya gazetenin yayınlanış öncesini anlatıyor olabilir. Bu bir anı değildir. Ancak aynı yazı, yıllar sonra o dergi veya gazeteyi çıkaranın anıları içinde yer alıyorsa anı niteliği kazanır. Mektuplar da zaman zaman anı ile karışabilir. Yazıldığı günlerde yayınlanan mektuplarla anıların içinde yer alan mektuplar başka şeydir.

Anı ve Portre: Portrelerin, anılarla çok yakın ilgisi vardır. Fransızca portrait-souvenir olarak isimlendirilen portre, bir yazarı, bir kişiyi tanıtıcı nitelikte olursa anı türü içinde değerlendirilir.

Anı ve Tarih: Anı yazarları, her ne kadar kendi hayatlarından yola çıksalar da yaşadıklarını, gördüklerini olduğu gibi anlatmaları bakımından tarihe yaklaşırlar. Ancak anı, tarih demek değildir. Anı yazarları tarihçiden çok, bir romancı gibi kişisel bir tutum içinde olmalıdır.

Anı ve Roman: Bazı romanlar anı biçiminde yazılabilir. Bazen de anı, bir roman tekniği olarak kullanılabilir. Bazı romanlarda, roman kahramanlarının anıları, olayların ilerleyişini sağlayan önemli unsurlardan biri olur.

“Anı (Hatıra)” sayfasına dön! «|