- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Anadolu Türk Şehirciliği / 2. Bölüm

anadolu türk şehir kültürüSurlar üzerinde bulunan kapı sayısı şehirden şehire farklılık arz etmektedir. Bununla birlikte bazı şehirlerde, şehristan surlarının dört kapıya sahip olmaları dikkat çekicidir. Ayhan şehrinde, sur kapısı üzerine küçük mancınıklar yerleştirildiği, İdikut şehrinde ise kapılar üzerine yerleştirilmiş ahşap köşk ya da gözetleme kuleleri bulunabileceği belirtilmektedir.

Türk şehrinde ana mabet yapıları, pek çok medeniyette olduğu gibi yerleşim biriminin yani şehrin merkezinde yer almıştır. Örneğin, İslam öncesi dönemde Ak-Beşim’de ve Uygur şehri Yar-Hoto’da, ana Budist tapınaklar bu şehirlerin merkezlerinde konumlanmışlardır. İslamlaşma sürecinin başlangıcında bazı şehirlerde, bir müddet, mevcut eski mabetlerin camiye çevrildiği bilinmektedir.

Türk şehrinde kurulan ilk camilerin genellikle kalede veya kalenin çok yakınında konumlandığı görülmektedir. İslamlaşma süreci belirli bir noktaya gelindiğinde ise, cuma camilerinin kaleden çıkarak şehristanda konumlandığı ve şehrin merkezini teşkil ettiği gözlenmektedir. Bazen şehrin, mevcut cuma camiinden biraz uzaklaşarak başka bir yöne doğru gelişmesi ya da şehre hakim otoritenin başka bir yerde yeni bir cuma camii inşa etme arzusu, şehirlerde yeni cuma camilerinin kurulmasına vesile olmuş ve böylece bazen şehir merkezleri yer değiştirerek, yeni cuma camilerinin etrafına taşınmışlardır. Çoğu kere ise, ihtiyaca cevap verememesi sebebiyle, eski cuma camiinin yerine ya da yakınına, daha büyük yeni cuma camilerinin inşa edildiği olmuştur.



İlk İslam şehirlerinde olduğu gibi, İslami dönemin ilk yıllarında Türk şehirlerinde de, Cuma Namazları şehirlerde tek yerde kılınır ve bu cami cuma camii diye anılırdı. Şehirler belirli bir büyüklüğe ulaşınca, ikinci, üçüncü cuma camilerinin kurulmasına izin verilmiştir. Şehirlerde cuma camilerinin yanında, her mahallede mahalle mescitleri bulunmaktadır. Cami ve mescitlerin dışında bazı şehirlerde, şehir merkezinden epey uzakta, şehirlerin dış mahallelerinde, hatta bazen şehir dışında kurulmuş musalla veya namazgah diye adlandırılan ibadet mahalleri kurulmuştur.

Emirlik sarayı (darü’l-imare) genellikle kalede bulunmaktadır. Hatta diyebiliriz ki, Türk şehrinde kaleler, Orta Çağ şehirlerinde olduğu gibi, hükümdar, emir ya da valiler ile maiyyeti için kurulmuşlardır. Kaleler genellikle şehrin içinde, üç elemanlı şehirlerde ise, çoğu kere şehristanda yer almakta ve Buhara ile Semerkant’ta olduğu gibi, şehir topoğrafyası müsaitse, yüksek bir mevki üzerinde konumlanmaktadırlar. Bazı şehirlerde ise kalenin rabadda veya şehristan dışında konumlandığı bilinmektedir.

Bazen çok nadir olarak, emirlik sarayının bir müddet sonra kaleden ayrılıp, şehristan ya da rabadda yer aldığı veya emirlik sarayı kalede kalmakla birlikte, diğer idari yapıların şehrin başka yerlerinde konumlandığı görülmektedir. Türk şehrinde genellikle emirlik sarayı yanında bulunan, emirlik sarayının yanından ayrılışına nadiren şahit olduğumuz bir yapı hapishanedir. güneş dil teorisi, moğollar türk müdür

Çarşılar, Türk kent dokusunun önemli bir öğesidir. Daha evvel işaret ettiğimiz gibi, üç elemanlı Türk şehrinde çarşılar, ilk zamanlarda rabadda bulunurdu. Bu dönemde nadir olarak bazı şehirlerin şehristan, hatta kalelerinde de çarşıların mevcut olduğu bilinmektedir. İslami döneme gelindiğinde, çarşılar ilk İslam şehirlerinde olduğu gibi, cuma camiinin çevresine taşınmış ve cami etrafında veya caminin de üzerinde bulunduğu ana cadde boyunca kurulmuş yapı gruplarından oluşmuştur.

Bu arada hemen belirtelim ki, şehri kirletici bazı ticari faaliyetler, şehristan dışında ve yine ilk İslam şehirlerinde olduğu gibi, şehristan kapıları yakınında konumlanmışlardır. Çarşılarda aynı cins malların aynı yerlerde satılması esasına dayanan bir branşlaşma söz konusudur. Çarşıların dışında bazı şehirlerde, yılın belirli zamanlarında panayırların kurulduğu bilinmektedir.

Önceki Sayfa «| Sonraki Sayfa »|