- Çokbilgi.com - https://www.cokbilgi.com -

Adlaşmış Sıfat ve Sıfat-Fiil Nedir?

adlaşmış sıfat-fiilTürkçede sıfatlar veya sıfat-fiiller isimlerin yerini tutarak adlaşmış sıfat olabilir ve bu şekilde fiilimsi olma özelliklerini kaybedebilir. İşte bu yazımızda, sıfatlar ve fiilimsiler içerisinde oldukça karıştırılan ve sınavlarda sıkça sorulan bu iki konu hakkında bilgi ve örnekler sunacağız. Esasında bu durum, dilde kolaylık ilkesi gereği bazen sıfatlardan sonra gelen ismin söylenmesine ihtiyaç duyulmaması neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu şekilde oluşan “adlaşmış sıfat” ve “adlaşmış sıfat-fiil” birbirinden farklı iki kavramdır. Şimdi ikisini de açıklamaya başlayalım:

Öncelikle “adlaşmış sıfat” kavramını ele alalım. “Bir sıfatın, nitelediği ismin yerini tutması” şeklinde tanımlanan bu kavram, Türkçede çok sık kullanılır. Örneğin, “İhtiyar adam” tamlamasındaki sıfat (ihtiyar), nitelediği ismin (adam) yerini “İhtiyar, ne geziyorsun burada?” cümlesindeki gibi tutacak olursa, bu cümledeki “ihtiyar” adlaşmış sıfat olarak kabul edilmektedir. Çünkü kendisinden sonra gelen ismi yutmuş ve onun yerini tutmuştur.

Adlaşmış sıfatlarda sıfatlar, isimleri yutarak onların yerini tutar. İsimlerin söylenmesine gerek duyulmaz. “Saldırıda ölü ve yaralılar var.” cümlesinin aslında “Saldırıda ölü ve yaralı insanlar var.” şeklinde kullanılması gerekir. Fakat “insanlar” demek gereksiz geldiği için, burada “ölü” ve “yaralı” kelimeleri adlaşmış sıfat olarak kabul edilmektedir. Şimdi birkaç adlaşmış sıfat örneği gösterelim:



Örnek: Güzel, ne güzel olmuşsun, görülmeyi görülmeyi… (güzel kız)
Kırıkları yerden dikkatlice toplar mısın? (kırık parçaları)
– Baktıklarımızdan pembeliyi daha çok sevdim. (pembeli giysiyi)
Büyük büyüklüğünü, küçük küçüklüğünü bilmeli. (büyük insan, küçük insan)
– Eşyaları kontrol ediyor, bozukları kenara ayırıyordu. (bozuk eşyaları)
– Küçük kız, hepsinden daha uyanıktı. (uyanık kişi)
– Çocuğun kirlilerini makineye attım. (kirli çamaşır)
Akıllılar kendine pek güvenir. (akıllı insan)
– Sizin küçük yine ne işler çeviriyor? (küçük çocuk)
– Birkaç parçasını alıp, birkaçını kardeşine bıraktı. (birkaç parça)

Yukarıdaki örneklerde kalın olarak gösterilen kelimeler adlaşmış sıfat örneğidir. Bu kelimeler, cümlenin sonunda parantez içerisinde gösterildiği şekilde olsaydı sıfat göreviyle kullanılmış olacaktı. Örneğin “Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” cümlesinde “deli” ve “akıllı” kelimeleri adlaşmış sıfattır. Bu kelimeler “deli adam” ve “akıllı insan” şeklinde kullanılsaydı, adlaşmış sıfat olamaz, doğrudan sıfat olarak kabul edilirdi.

NOT: Meslek adları yapan “+ÇI” yapım ekini alan kelimeler, adlaşmış sıfatlarla karıştırılmamalıdır. Örneğin “börekçi, eczacı, simitçi, taksici” gibi kelimelerden sonra “kişi, adam, insan vs.” kelimeler gelmesi gerektiği düşünülmemelidir. Bu kelimelerden sonra zaten isim kullanılmaz.

NOT: Adlaşmış sıfatlardan sonra başka bir isim geliyor ve anlam karışıklığı ortaya çıkıyorsa, mutlaka araya virgül getirilmelidir.

Örnek: İhtiyar, adamın yanına doğru ilerliyordu.

Adlaşmış Sıfat-Fiil

Adlaşmış sıfat-fiil kavramını tanımlayacak olursak, “sıfat-fiil eklerinden birini alan fiil kök veya gövdelerinin, kendisinden sonra gelen isimleri yutarak onların yerini tutması” diyebiliriz. Yani sıfat-fiillerin, kendisinden sonraki ismi içine almasıdır. Adlaşmış sıfat-fiiller, adlaşmış sıfatların bir türüdür. Normalde sıfat-fiillerden sonra mutlaka bir isim gelmelidir. Fakat adlaşmış sıfat-fiillerde bu isim kaybolur.

Örnek: Gelecekten çok umutluyum. (gelecek günler)
Çalışan mutlaka bir gün karşılığını alır. (çalışan insan)
– Artık bilinmeze doğru yol alıyorum. (bilinmez zaman)
– Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi? (okuyan insan, gezen insan)
Kaybettiklerine üzülmüyor musun? (kaybettiğin şeyler)
Görünmez olmak en büyük hayalimdir. (görünmez adam)
Yapacağını yaptın en sonunda. (yapacağın iş)
Geçmişin izlerini bir bir silmeliyiz. (geçmiş günler)
– Dışarıda bağıran sen miydin? (bağıran kişi)
Sevdiğini her şeyin üstünde tutardı. (sevdiği kız)

Yukarıdaki örneklerde kalın olarak gösterilen kelimelerin hepsi sıfat-fiil eklerini almışlar; fakat kendilerinden sonra gelen isimleri yutarak, onların yerini tutmuşlardır. İşte bu şekildeki kullanımlara “adlaşmış sıfat-fiil” denilmektedir.

Orkun KUTLU

Orkun Kutlu