Türkçe Dersine Nasıl Çalışılır?
Tarih: 4 Aralık 2015 | Bölüm: Türkçe | Yorumlar: Yorum yok.
İlköğretim ve lise öğrencilerinin Türkçe dersi çalışma yöntemleri veya yaklaşımları birbirinden farklı olmakla birlikte, genellikle “Türkçe kolay bir derstir. Konuşmayı, okuyup yazmayı bilen her insan Türkçe dersini az çok başarır.” gibi bir ön yargı ile çevrelenmiştir. Hâlbuki Türkçe, diğer bütün dersleri etkileyen en temel becerileri kapsar. Bununla birlikte, gerçekten çaba göstermeden başarmanın kolay olmadığı derslerden biridir.
Türkçe dersinin diğer derslerdeki başarımızı arttırma konusundaki önemine değinmeden, bu dersi gerçekten başarmanın altın kurallarını maddeler hâlinde sıralayarak açıklamaya çalışacağım:
1) İyi bir okur olmalısınız.
Okuyucu ve okur kavramları birbirinden farklıdır. Harfleri anlamlı seslere dönüştürerek yazılı metinleri anlayabilen insanlar okuyucudur. Okur ise okumayı bilen her insandan farklı olarak, okuma zevkleri olan, kısacık ömrüne daha çok kitap sığdırabilmek için sürekli okumaya çalışan, süreli yayınları takip eden, seçici ve etkin okuyucudur. Bizim öncelikli amacımız iyi bir okur olmaktır.
Paragraf Soruları Nasıl Çözülür?
Tarih: 9 Şubat 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 8 Yorum var.
Teog, Ygs, Lys, Ales ve Kpss Türkçe ve edebiyat paragraf sorularının çözümü, paragraf çözme teknikleri, nasıl çözülür, örnek çözümler üzerine hazırladığımız bu yazı ile, genellikle öğrencilerin korkulu rüyası olan paragraf sorularını nasıl en kısa yoldan çözebileceğinizi göstermeye çalışacağız. Uzun sorular, genellikle “Ben bunu okuyup anlayana kadar çok zaman kaybederim.” veya “Bu kadar uzun bir soruyu çözmem imkânsız.” gibi ön yargılar yüzünden en fazla boş bırakılan veya yanlış yapılan sorular olmaktadır. Hâlbuki paragraf sorularının çoğunun cevabı, kendi içerisindedir. Dikkatinizi arttırmak, paragrafın sizden istediği şeyi görmeye çalışmak, anahtar kelimelerin altını çizmek gibi aşağıda sıralayacağımız çok basit yöntemlerle paragraf sorularını “çantada keklik” sorular olarak görmeye başlayabilirsiniz.
Öncelikle gelin ön yargılarımızı yıkalım. Bir paragraf sorusunun tanımını, çok basit bir dille yapmaya çalışalım: “Çeşitli konularda bilgi veya yorum içeren bir metnin içeriğini, sınırlı veya genel anlamda değerlendirmeyi amaçlayan, okuduğunu anlama ve yorumlama becerisini ölçmeye yarayan soru türü.” Evet, tanıma göre bu soruların amacı, bizim okuduğumuzu anlama ve yorumlama düzeyimizi ölçmek. Yani birinci sınıftan beri öğretmenlerin ısrarla “Kitap okumayı ihmâl etmeyin!” uyarılarına kulak asanların başarılı olma ihtimâlinin yüksek olduğu soru tipi.
Hızlı ve Kolay Test / Soru Çözme Teknikleri
Tarih: 11 Ağustos 2012 | Bölüm: Eğitim | Yorumlar: 2 Yorum var.
Soruların soruluş tarzı da bizim başarımızı etkileyen unsurlardandır. TEOG, LYS veya KPSS klâsik tarzda soruların sorulduğu bir sınav değildir. Bu nedenle çoktan seçmeli soru tiplerini, bu sorulara nasıl yaklaşılması gerektiği önemlidir. Biz bu konuyu da başarmanız için önemli gördük ve bu kitabın sınırları içine koyduk.
Pek çok öğrenci çoktan seçmeli test sorularını diğer sınavlara tercih ederler, çünkü cevabı içinde olan sorulardır. Özellikle bilgi sorularında hafızanıza yüzde yüz yüklenmeseniz de olur. Yani sizin için hatırlatıcı özellikte sorulardır. Pek çok öğrenci bu tip sorular sayesinde okuldaki sınavlardan geçmiştir. Diğer sorulara oranla cevaplandırılması daha kolaydır.
Hele bir de bu tip sınavlara alışıksanız ve eleme yöntemini kullanabiliyorsanız, tam olarak bilgi sahibi olmadığınız konularda bile başarı sağlayabilirsiniz. Bu tip soruların tek riskli yanı çeldirici şıklara takılmanızdır. Çeldirici şıkla doğru şık arasında muhakeme gücünüzü kullanabilirseniz, bu sıkıntıdan kolayca kurtulursunuz.
Soruyu çok fazla okuyarak kafanızı karıştırmayın, ayrıntılara girip yanlış yola girmeyin. Özellikle anlam bilgisiyle ilgili sorularda fazla derin düşünmemeye çalışın. Anlam bilgisi yoruma uygun sorular olduğu için zorlarsanız, ilgisiz yorumlarda bulunursanız aşağıda verilen 5 seçenekten 5’i de cevap olarak görünebilir. Birçok öğrenci ilk okuduğu ve cevaplandırdığı seçeneğin doğru olduğunu söyler, bu doğrudur. Çünkü ikinci ve üçüncü okuyuşunda ilgisiz yorumlarda bulunduğu için, daha derin düşündüğü için yanlış yapma olasılığı da artar.
Anlatımın Özellikleri Nelerdir?
Tarih: 19 Aralık 2011 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 27 Yorum var.
Anlatımın özellikleri, yazılı veya sözlü anlatımın insanlar üzerindeki etkisi açısından oldukça önemlidir. Çünkü bir konudaki duygu ve düşünceleri, karşıdaki kişi veya kişilere en doğru biçimde aktarabilmek için, anlatımın belli özelliklerini taşıması gerekmektedir. İyi bir anlatımı yakalayabilmek için anlatımın özelliklerini bilmek gerekir. Anlatım özellikleri, anlatımın nasıllığı ile ilgilidir. “Karşılıklı konuşmada, karşılıklı anlayış birliğine varabilmek için anlatım nasıl olmalıdır?” sorusunun karşılıkları bizi iyi bir anlatımın özelliklerine götürür. Anlatım özellikleri şöyle sıralanabilir:
Doğallık
Başlığın adından da anlaşılacağı üzere, her şeyin olduğu gibi anlatılmasıdır. Gerçeklerin çarpıtılmadan, en doğal hâliyle ifadesidir. Anlatılanların doğal olabilmesi için anlatıcının kendine güveninin tam olması gerekir. Kişi konuşmada ya da yazmada yapmacıklıktan uzak olmalıdır. Kişinin doğal konuşabilmesi için yaşama sevinciyle dolu olması, duygularını gizlememesi gerekir. Bunun için de kişi kendini sevmeli, dinleyicisini sevmeli, yaşamayı sevmelidir. Anlatacaklarını süslemeden, yalın bir dille fakat candan, yürekten anlatmalıdır.
İlginçlik
İlginç olmayan şeyler, karşıdaki insanın ilgisini çekmeyeceği için hitap ettiğimiz insanın özelliklerine göre konuyu ilginç kılmak gerekmektedir. Kişinin anlatımı kendine özgü ise başkalarını taklit eder nitelikte değilse ilginç demektir. Anlatıcı, daha önceki söylenilenlerden, yazılanlardan ayrı konuları yakalamalı. Dili kullanımındaki kıvraklık, buluş kendine özgü olmalıdır.
Tutarlılık
Bir söylenenin, diğer söylenenlerle gerçeklik veya doğruluk açısından aynı niteliği taşıma durumudur. Kişinin anlattıkları önceki anlattıklarıyla çelişmemelidir; yaptıklarına ters düşmemelidir. “Ya konuştuğun gibi ol, ya olduğun gibi konuş.” sözü kişi tutarlılığının ölçüsü olmalıdır. Söz gelimi bir kişinin “Sosyal hayatımın çok canlı olmasını, sürekli arkadaşlarla birlikte vakit geçirmeyi isterim.” sözünün devamında, “Yalnızlığı çok sever, sadece kendimle başbaşa kaldığımda mutlu olurum.” demesi, tutarsız iki düşünceyi ifade ettiğinden, dinleyiciye konuşmanızın doğru olmadığını düşündürecektir.