Yan Anlam Nedir?
Tarih: 6 Nisan 2015 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 19 Yorum var.
Yan anlam nedir, cümle örnekleriyle 5. sınıf konu anlatımını bu açıklayıcı yazımızda bulabilirsiniz. Yan anlam, kelimelerin uzun yıllar içerisinde yüklendikleri farklı anlamları ifade etmek için kullanılan bir dil bilgisi terimidir. Bu konu, aslında tanımı ve örnekleri akılda kodlandığı sürece çok kolay hatırlanacak basit bir konu olmakla birlikte; sözcükte anlamın diğer başlıkları ile karıştırılabilmektedir. Yapılması gereken, kelimenin “yan anlam” adından hareketle, gerçek anlamına ek olarak yüklendiği diğer anlamları çağrıştırmalıdır.
Daha iyi bir tanım yapacak olursak yan anlam, “kelimenin uzun yıllar içerisinde, gerçek anlamından tam olarak uzaklaşmadan yüklenmiş oldukları başka anlamlara verilen isimdir” diyebiliriz. Tanımdan anlaşıldığı üzere, kelimenin gerçek anlamından uzaklaşmaması gerekir. Eğer kelime gerçek anlamdan tamamen uzaklaşırsa, bu mecaz anlam olur. Bunun için yan anlam, kelimenin temel anlamına benzerlik veya yakınlık ilgisi ile ortaya çıkan farklı anlamlardır.
Örneğin “dil” kelimesinin akla gelen ilk anlamı, yani gerçek anlamı, “tat alma organı“dır. Bu kelimenin yan anlamıyla kullanılması için, benzerlik veya yakınlık yoluyla gerçek anlamından biraz farklılaşırsa, “Kapının dili bozulunca, içeride kaldık.” cümlesindeki anlam ortaya çıkar. Bu kelime TDK tarafından “birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli bölümleri” şeklinde tanımlanmıştır. İşte görüldüğü üzere “dil” kelimesi temel anlamından çok fazla uzaklaşmadan yeni bir anlam yüklenmiştir. İşte bu şekilde sonradan yüklenen anlamlar yan anlam örneğidir.
Sözcükte Anlam
Tarih: 17 Eylül 2011 | Bölüm: Sözcükte Anlam | Yorumlar: 12 Yorum var.
Sözcük ve eş anlamlısı olan kelime, en kısa tanımıyla anlamlı ve işlevli ses veya ses birliğidir. O, gelmek, at, güzel, çocuk, ile, bu, ve, ah örneklerinin hepsi birer sözcüktür. Bu tanıma göre bu metinde araya bir boşluk bırakılarak yazılan her birliğin bir sözcük olduğu yargısına kimse itiraz etmeyecektir. Bununla birlikte bir metinde gelmek fiili, geldi, geliyor, gelmiş, gelen vb. farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunların her birini sözcük olarak saymak yanlış olmaz. Ancak bunların her biri aynı sözcüğün farklı bir ekle çekimlenmiş biçimidir ve taşıdıkları anlamlar sözlükte tek bir maddede verilir. Buna karşılık arapsaçı, açgöz, şeytan tüyü, arı kovanı gibi birden çok sözcükten meydana gelen örneklerde her bir örneğin sözlüklerde bulabileceğimiz anlamları vardır. Buna rağmen bitişik yazıldıkları için arapsaçı ve açgöz tek sözcük sayılırken, ayrı yazılan şeytan tüyü iki, arı kovanı gibi ise üç sözcük kabul edilecektir.
Sözcük, çoğu zaman, dilin kendi başına anlamı olan en küçük parçası, diye tanımlanır. Ağaç, hayal, dost gibi sözcükler buna örnektir. Bazı sözcükler ise tek başına anlam taşımayıp diğer sözcüklerle bir araya geldiğinde belli bir anlam ifade eder: için, gibi, göre vs. Sınavlarda sözcük anlamına dayalı sorular değişik soru biçimleriyle karşımıza çıkar. Kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır?” gibi bilgiye dayalı olduğu halde, kimileri “Aşağıdakilerden hangisinde “gün” sözcüğü ötekilerden farklı anlamda kullanılmıştır?” gibi sözcüğün cümle içindeki yorumuyla ilgilidir. Hatta yoruma dayalı sorular sözcük anlamıyla ilgili soruların çoğunu oluşturur.
Sözcük terimiyle ilgili içinden çıkılması zor başka durumlar da vardır: dişe diş “aynı biçimde, aynı araçları kullanarak“, baş başa “birlikte, beraberce” örnekleri ayrı yazılmış sözcüklerden meydan gelmekle birlikte sözlük anlamlan olan birliklerdir. Ayrıca üzümünü ye bağını sorma gibi cümle boyutunda olmakla birlikte aslında “yararlan, ama kaynağını araştırma” anlamına gelen bir deyimdir. Tek bir sözcükten ibaret olan öğeler de cümle olabilir: Dur!