Ünsüz Yumuşamasına Aykırılık Nedir?
Tarih: 5 Nisan 2020 | Bölüm: Dil-Anlatım | Yorumlar: 3 Yorum var.
Türkçenin telaffuz kuralları gereği bir kelimenin sonundaki sert ünsüzler, ünlüyle başlayan bir ek aldığında genellikle yumuşama eğilimi gösterir. Bunun için kelime sonundaki “p, ç, t, k” sert ünsüzlerine, herhangi bir ünlü ile başlayan ek getirdiğimiz zaman bu sessizler yumuşayarak “b, c, d, ğ” harflerine dönüşür. Hem yazı dilinde hem de konuşma dilinde meydana gelen bu ses olayını Türkçede “ünsüz yumuşaması” olarak adlandırırız. Örneğin “çiçek” kelimesine “-e” yönelme hâl ekini getirdiğimizde “çiçeğ-e” olur, yani “-k” ünsüzü yumuşayarak “-ğ” ünsüzüne dönüşür.
Dilimizin ses bilgisi (fonetik) özellikleri, bazı istisnaları da içermektedir. Onlardan biri de ünsüz yumuşaması olması gereken bazı kelimelerde bu yumuşamanın gerçekleşmemesidir. Normalde kelimenin sonundaki sert sessize ünlü ile başlayan bir ek getirdiğimizde veya başla bir tarifle sözcüğün sonundaki sert ünsüz iki ünlü arasında kaldığında onun “b, c, d, ğ” ünsüzlerinden birine dönüşmesi gerekir. Fakat bazı kelimelerde bu gerçekleşmemektedir. Bu duruma “ünsüz yumuşamasına aykırılık” denilmektedir.
Türkçede dört durumda ünsüz yumuşaması gerçekleşmez. Şimdi sırayla bu durumları açıklayıp, örneklerle anlatmaya çalışalım:
1) Yabancı Kelimelerde Ünsüz Yumuşaması Olmaz:
Dilimize yabancı dillerden girmiş olan kelimelerin sonunda bulunan sert ünsüzlere, ünlü ile başlayan bir ek getirdiğimizde bu ünsüzlerde genellikle yumuşama görülmez.